Dünya'nın 22 ülkesinden Adıyaman'a gelen onlarca akademisyenin katılımı ile "1. Uluslar arası Gerçek ve Umut Arasında Suriyeli Mülteciler" sempozyumu gerçekleştiriliyor.

Yenilik Eğitim Kültür Derneği ve Adıyaman Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği sempozyumda Suriyeli mültecilerin durumu akademisyenlerin tez ve araştırmalarıyla masaya yatırılıyor. Bu yıl ilki gerçekleştirilen "Uluslar arası Gerçek ve Umut Arasında Suriyeli Mülteciler" sempozyumunda Suriye'deki iç savaştan dolayı oluşan kaotik ortamı terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin farklı bir dil ve kültüre sahip komşu ülke Türkiye'ye göç etmesiyle yaşadıkları uyum sorunu, bunu aşmak için yapılması gerekenler konuşuldu.

Adıyaman Üniversitesi Rektörlük Konferans salonunda gerçekleştirilen sempozyuma 22 ülkeden gelen onlarca akademisyenin yanı sıra Adıyaman valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Göç ve Acil Durum Daire Başkanı Yalçın Köksal Demir,kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Akkaya, Türkiye'de bugüne kadar birçok çalıştay, konferans gerçekleştirildiğini fakat sempozyum boyutunda ilk defa büyük bir organizasyonun yapıldığına dikkat çekti.

Suriyeli Yrd. Doç. Dr. Muhammed Kabu, ise şiir ile başladığı konuşmasında Suriyeli mültecilerin içinde bulunduğu durumun akademisyenler tarafından analiz edilerek sonuç raporunun çıkartılacağını söyledi.

Yenilik Eğitim Kültür Derneği Başkanı Amr Alnmr, Suriyelilerin çektiği sorunlara çözüm bulmak için bu sempozyumun gerçekleştirildiğini ifade ederek, Türkiye'ye duydukları minnettarlığı dile getirdi.

Göç ve Acil Durum Daire Başkanı Yalçın Köksal Demir ise konuşmasında , "Suriyeli kardeşlerimiz bizim misafirimizdir. Suriye'de uluslar arası sorun başladığında, iç savaş olarak insanlar acı çekmeye başladığında, şehirler bombalanmaya başladığında sınırımıza ciddi miktarda Suriyelinin yanaştığını ve ülkemize girdiğini biliyoruz. Sorunun başladığı ilk yıllarda 5-10 binlerde olan bu göçmen sayısı bugün yaklaşık olarak 3 milyona ulaşmıştır. Hepimizin ve uluslar arası camiamızın beklentisi sorun biran önce çözülüp göçmenlerin ülkesine yada topraklarına eski hayatlarına dönmesidir. Ancak zaman ve şiddetli savaşın camianın tutumu bizlere gösterdi ki Suriye sorunu devam edecek. Suriyeli çocuklarımızın geleceklerini inşa etmelerinde kendilerine yardımcı olacak, kaliteli bir eğitim almalarını sağlamak üzere sistemi kurgulamalıyız" dedi.

Suriye İnsan Hakları Genel Başkanı Ghazwan Koronful ise, Suriyelilerin Türkiye'de yaşadıkları kimlik sorununa değinerek, neler yapılması gerektiğini kaydetti.

Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü ise, "Kardeşlerimiz olan Suriyeliler tabii içimizi acıtan bir hicran yarası oluşturan durumları bizzat içimize gelmeleriyle daha fazla hissetmemize neden olmuşlardır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yüksek öngörüsüyle bugün Türkiye'de Suriyeli kardeşlerimiz en iyi şekilde ağırlanmakta ve elinden geldiğince ekmeğimizi paylaşmaktayız. Türkiye'de ki üniversitelerde önemli sayıda Suriyeli kardeşlerimiz yüksek öğrenim görmektedir" diye konuştu.

Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş ise konuşmasında Suriyeli mültecilere ensar olmaya devam edeceklerini belirterek, "Hemen yanı başımızda Suriye'de 5 yıldır devam eden bir savaş var ve maalesef dünyanın neredeyse tamamı bu savaşın mağdurlarına karşı adeta kör, sağır ve dilsizdir. Kimse görmüyor, kimse duymuyor, kimse umursamıyor. Ne zamanki dünya üzerinde zulme uğrayan, zalime direnemeyen mazlumlar oldu. Türkiye Cumhuriyeti olarak yanlarında yer aldık, kucak açtık. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletiyle Suriyeli kardeşlerine Arap, Türkmen, Kürt ve Suryani ayrımı yapmadan sınırlarını sonuna kadar açtı. Bununla da yetinmeyip evlerinde ağırladı, sofralarında yemeklerine ortak etti, fabrikalarında iş verdi" ifadelerini kullandı.

Sempozyumun açılışının sonunda Suriyeli çocukların sahneledikleri pandomin salonda bulunanları duygulandırdı. Sempozyum iki gün devam edecek.