Abartmayı Ne Kadar Seviyoruz…

Mehmet Ali Ağca cezaevinden nihayet çıktı. Nihayet diyorum; çünkü Ağca çıkmadan çıkmış gibi bayram havası vardı. Malatyalı olan Ağca"nın ailesi, arkadaşları vs. basının kuşatması altındaydı.
Papanın suikastçisi, Abdi İpekçi"nin katili Ağca çıkar çıkmaz bir ilahmış gibi etrafına üşüşüldü. Bütün TV kanallarında ki haber başlıklarının çoğu Ağca idi.
Çıkar çıkmaz bir sürü insanla doldu etrafı. Altına lüks arabalar tahsis edildi. Geceliği 500 Euro ya varan otel odalarında ağırlandı. Otuz küsur yılını hapishanede geçirmiş bir katil için, çok dikkat çekici bir boyuttu işin maddi kısmı…
Araçlar kiralıktı, otel odası masraflarını ise kardeşi karşılamaktaydı. Başka türlü bile olsa basının bu kadar takip ettiği biri ceza evinden çıkar çıkmaz illegal bir para kaynağından faydalanmayacaktı herhalde…
Bu haberler gazetelerde, tvlerde dönerken; önce algılamakta güçlük çektim.
Açtığım her kanalda (habertürk hariç) bir katilin ne yaptığı, kimle görüştüğü, ne yediği, nereye gittiği bu kadar yoğun bir şekilde önemsenirken; anladım ki biz millet olarak abartmayı çok ama çok seviyoruz…
Ağca, Abdi İpekçi"nin katili. Öldürdüğü insan kim olursa olsun, bir can aldı. Nihayetinde o da hiç tanımadığımız insanların canına kıyan, hüküm yiyen katillerden farklı değil…
Eğer biz millet olarak katilleri ikiye ayırırsak; o zaman çok büyük bir yanlış yapmış oluruz. Abartırsak, yazılı ve görsel basında bu tip insanları bu kadar gündemde tutarsak, ülkemizde yaşayan bilinçsiz, özenti gençleri çok büyük yanlışlara sürüklemiş oluruz. Bir katili kahramanlaştırmak öncelikle öldürülen insanın ailesine yapılmış çok büyük bir saygısızlık olmakla birlikte, gençlerimiz açısından da çok büyük tehlike diye düşünüyorum.
Genel itibariyle basın özgürlüğünden yanayımdır. Belli ölçüler dâhilinde. Çocukları, gençleri yanlış yönlendirmeye neden olmadıkça…
Ağca cezasını çekti ve çıktı. Ağca"nın hayatında ki bundan sonra ki gelişmeler vs. emniyetin, hukukun işi. Bu kadar abartılması kötü örnek teşkil ettiği gibi, bir taraftan da Ağca"nın çıktığı gibi tekrar demir parmaklıklar arasına girme süresini kısaltıyor bence…
İşin açıkçası gençlerimiz lütfen bilinçli olsun. O gördüklerine lütfen kanmasınlar. Bu tip insanlık suçları işleyenlerin ceza evinden çıktıktan sonra böyle paralar içinde yüzdüğü yanılgısına kapılmasınlar…
Basın organları da lütfen da ha hassasiyetli davranmaya gayret etsin…