MARAŞ’TA ACILARI ANMAK BİLE YASAK

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Maraş Katliamının yıldönümünde yazılı bir açıklama yaptı. Ağbaba açıklamasında "37 yıl önce 150 yurttaşımızı katledenleri bir kez daha lanetliyor, bugün hala insanlarımızın acılarını anmalarına izin vermeyenleri kınıyorum. Maraş, Çorum ve Sivas gibi katliamların failleri cezalandırmak yerine ödüllendiren zihniyet ile hesaplaşmadıkça, acılar ile yüzleşmeyip onlardan korkmaya devam ettikçe bu ülkede ne yazık ki daha fazla acıya tanık olacağız" dedi.

AĞBABA: MARAŞ KATLİAMINI UNUTTURMAK İSTEYENLER, ANMA ETKİNLİĞİNE İZİN VERMİYOR

Cezasızlık bu ülkede vicdansızlığın ve katliamcı zihniyetin devam etmesinin tek sebebidir. Maraş katliamının faillerini cezalandırmayıp ödüllendirenler, Sivas katliamının gerçek sorumlularıdır. Ve Sivas katliamının sorumlularını zaman aşımı ile kurtaranlar Gezi'de kaybettiğimiz canların katilleridir. Aynı karanlık zihniyet bugün Maraş'taki acılarını anmak isteyen halkımıza yasak getiriyor. Gerçek failleri cezalandırmak yerine acılı halkını cezalandırma devam eden bir iktidar var bugün. AKP iktidarının yasakçı zihniyeti ile mücadele etmeye, acılarımızı ortaklaştırıp barış ve kardeşlik içinde yaşamak için elimizden gelenin fazlasını yapmaya devam edeceğiz.

AĞBABA: HAYATA DÖNÜŞ KATLİAMININ HESABINI VERECEKLER

CHP Genel Başkan Yrd. Veli Ağbaba, 19 Aralık “Hayata Dönüş” Katliamının yıldönümünde yazılı bir açıklama yaprak, dozerle insanlarımızın hayatına kasteden ve hatta katleden devletin mutlaka bir gün bu katliamların hesabını vereceğini söyledi. Ağbaba, Burdur Cezaevi’ndeki operasyonda duvarı delen dozerin kepçe darbesiyle sağ kolu kopan Veli Saçılık’ın durumunu hatırlattı. Saçılık’ın da aralarında bulunduğu 61 mahkûm ve tutuklunun 25 bin 369 TL tazminat ödemesi yönündeki mahkeme kararının tam bir garabet olduğunu söyledi.

AĞBABA: AİHM’İN VERDİĞİ TAZMİNATA GÖZ DİKEN BİR KARARIN HESABINI VERECEKSİN

Ağbaba; yaptığı açıklamada “AİHM, Türkiye’yi mahkûm etmişti. Ve bu devlet Veli Saçılık’a 46 bin TL ödemek zorunda kalmıştı. Şimdi aynı devlet, suçundan dolayı ödediği tazminatı adeta geri istiyor. Cezaevinde güvenliği sağlıyorum diyerek dozerler ile mahkûm koğuşlarının duvarlarını yıkan devlet, bir mahkûmun kolunun kopmasına neden oluyor. Veli Saçılık’ın kolu yerine dikilmediği gibi çöpe atılıyor ve daha sonra bir sokak köpeğinin ağzında bulunuyor. Bu durumun vahameti ve açık açık “yaşam hakkı” ihlali olduğu ortadayken ve bu vahşet AİHM tarafından da kabul edilmişken, mahkemenin bu karara imza atması kabul edilemez. Devlet, koparttığı kol için ödemiş olduğu tazminatı adeta geri istiyor. Bu kararın, Yargıtay tarafından iptal edilmesi gerekiyor. Devlet işlediği suçun cezasını mutlaka çekmeli. Veli Saçılık’ın kopan kolunun hesabını vermemekte direnen bu devlet, hem bu yanlış kararın hesabını hem de Hayata Dönüş operasyonlarında imza attığı katliamın hesabını bir gün mutlaka verecek.” Dedi.