Seyran Park
Refah Partisi
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Sami Er
Siyaset 29 Ocak 2016 - 16:14 Yorum: 0

Ağbaba, Barış süreci ne oldu?

Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda şehitlerin evleri ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın fotoğrafını göstererek Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylara dikkat çekti.

Ağbaba, Barış süreci ne oldu?

AKP Grup Önerisi görüşmeleri esnasında CHP grubu adına söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve  Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda şehitlerin evleri ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın fotoğrafını göstererek Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylara dikkat çekti. Ağbaba,"Bu kadar insan ölürken kahrolsun senin başkanlığın. Akan kanın sorumlusu sizsiniz, hesabını vereceksiniz" ifadelerini kullandı.Ağbaba konuşmasının devamında  AKP  sıralarına dönerek, "Cemaatle iş tutan da sizsiniz" dedi.

OCAKLARA ATEŞ DÜŞÜYOR

“Ülke tam bir yangın yerine dönmüş durumda, askerimiz, polisimiz şehit düşmekte, ülke 90'lı yıllardan bile daha kötü durumda.” Diyerek konuşmasına başlayan Ağbaba,  “Günlerdir ocaklara ateş düşüyor. Dün gece 5 eve ateş düştü, yine çocuklar babasız kaldı, yine anneler evlatsız kaldı, yine kadınlar eşsiz kaldı. Anaların, çocukların, kardeşlerin feryatları göğü deliyor. Duyan var mı, bu ölümleri durdurmak için yapılan bir şey var mı, onu da sizlerin takdirlerine sunuyorum.”dedi.

EYLÜL’ÜN RESMİNE BİR BAKIN

Ağbaba, Piyade Astsubay Üstçavuş Özgür Erdoğan’ın 5 yaşındaki kızı Eylül Ada’nın resmini milletvekillerine göstererek “Bakın,  babasız kalan bir çocuk, ismi Eylül. Eylül'ün resmine bir bakın değerli arkadaşlar. Bu 5 yaşında bir çocuk, babası dün Diyarbakır'da şehit oldu. Bu çocukları babasız bırakanları şiddetle lanetlediğimi belirtmek istiyorum.”dedi.

ÖLENLER HEP BU EVLERDEN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba,bir eline şehit asker ve polislerin yaşadıkları evlerin resimlerini diğer eline Kaçak Saray resmini alarak sürdürdüğü konuşmasında  “Eskiden polisimiz, askerimiz dağda çatışmada ölürdü, 20 Ekimden beri güvenlik güçlerimiz kimi zaman kahvaltıda, kimi zaman kızıyla seyahat ederken, kimi zaman babası ve eşiyle alışveriş yaparken alçakça katlediliyor; kimi zaman şehrin göbeğinde yollara döşenen bombalarla, kimi zaman şehir merkezine sokulan ağır silahlarla yoksul anaların, babaların evlatları, gencecik fidanlar toprağa düşüyor, sıvasız, çatısız evlerde doğup büyüyen fakir aile çocukları ölüyor. Bakın, değerli milletvekilleri, bakın da biraz ibret alalım hep beraber. Fakir, yoksul çocukların öldüğü evlere birkaç tane örnek vermek istiyorum. Kimisinin çatısı yok, kimisinin penceresi yok. Bakar mısınız şu çocuklarının doğduğu, büyüdüğü evlere? Bakın da bir vicdanınız sızlar belki, şu evlere bir bakın değerli arkadaşlar. Bunların hepsi, ölen askerlerin, polislerin oturduğu evler. Bütün evler birbirine benziyor. Birilerinin evleri buyken bir kısmının saraylarda oturuyor. Bir bunlara bakın, bir de şu saraya bakın. Eğer yüreğinizde biraz sevgi varsa, insan sevgisi varsa bu evleri bir karşılaştırın. Birisi bir saray, birisi de yoksul, fakir aile çocukları. Ölenler burada, burada ölen kimse yok. Ölenler bu fakir aile çocukları. Ne için ölüyor değerli arkadaşlar? Maalesef birilerini başkan yapmak için ölüyorlar.”ifadelerini kullandı.

İNSANLAR ŞEHİT OLURKEN, ONUN DERDİ BAŞKANLIK

Ağbaba konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Bugün yine hazretleri konuşmuş, demiş ki: "Parlamenter sistem bugün itibarıyla sona erdi." Milletin derdine bak, beyefendinin derdine bak. Diyarbakır'da, Cizre'de insanlar şehit oluyor, beyefendinin derdi başkanlık. Bu ölümlerin sebebi parlamenter sistem değil. Bu katledilen gençlerimizin, toprağa düşen yavrularımızın sorumlusu parlamenter sistem değil, birilerinin hırsları, birilerinin bitmek tükenmek bilmeyen iktidarlar hırsları. Bu hırs 7 Hazirandan sonra başladı, 20 Ekimde devam etti, maalesef onlarca ocağa ateş düştü. Kimi zaman 3 yaşındaki bebeler, kimi zaman 10 yaşındaki Cemileler katlediliyor. Kimi zaman Ayşenur'un babaları yok yere öldürülüyor, kimi zaman eşiyle alışveriş yaparken alçakça insanlar katlediliyor. Birileri izlemeye devam ediyor. Kimileri Ceylanpınar'da 2 polis şehit edilirken sadece şehit cenazeleri üzerinde nutuk atıyor ve "Başkan olacağım." diyor. Kahrolsun senin başkanlığın, kahrolsun senin başkanlığın, kahrolsun senin başkanlığın! Bu kadar insan ölürken hâlâ bunlar konuşuluyorsa yazıklar olsun sizin başkanlığınıza!”

BARIŞ SÜRECİ ÖLÜM SÜRECİ OLDU

“Diyarbakır'ın Sur'unda, Cizre'de, Silopi'de eğer polisler öldürülüyorsa bunun sorumlusu siyasi iktidardır.”diyen CHP’li Ağbaba “ Bakın, bu çocuklar, bu polisler dün nasıl öldürüldü?  Nasıl öldürüldü? Ağır silahlarla. 13 polis nasıl katledildi? Yola döşenen mayınlarla? Sanki üç yıldan beri bu ülkeyi İran yönetiyordu, sanki Irak yönetiyordu, sanki Başbakan başka bir ülkenin Başbakanıydı. Sizin eski parti sözcünüz Sayın Hüseyin Çelik'in belirttiği gibi bu illere ağır silahlar gelirken, roketatarlar gelirken, tanklar toplar gelirken Hükûmet sizdiniz, görmezden geldiniz, bir şey demediniz.  Eğer o ağır silahlar girmişse, eğer o yollar kazılmışsa, eğer ağır iş makineleriyle hendekler kazılmışsa kusura bakmayın bunun sorumlusu sensin, sensin, sensin, sensin!Bunun sorumlusu siyasi hükûmet.  Bunun sorumlusu 28 Aralık 2012'de kalkıp "Barış süreci istiyorum." diyen insanlar. Ne oldu barış süreci? Oldu ölüm süreci. Barış süreci ne oldu? Ölüm süreci oldu.Bunun sorumlusu, akan kanın, çocuklarımızın sorumlusu sizsiniz! Bunun hesabını vereceksiniz!” dedi.

ÖCALAN’LA FLÖRT ETTİNİZ

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba AKP Milletvekillerinin sert eleştirileri arasında sürdürdüğü konuşmasında “Bunun sorumlusu her şeye karar veren, her şeyi bilen adam.O kim? Dünyanın en büyük jinekoloğu. O kim? Dünyanın en büyük emlakçısı. O kim? Dünyanın en büyük mimarı. Nerede kupon arazi varsa o satıyor. Kimin kaç çocuk yapacağına, nerede yapacağına, nasıl yapacağına, o doğurduğu çocuğu nasıl besleyeceğine bir tek adam karar veriyor. Onun sorumlusu bu.28 Aralık 2012'de bağırdık, dedik ki "Bu süreci yanlış yönetiyorsunuz. İmralı'yla görüşmeyin, Kandil'le görüşmeyin, pazarlık yapmayın. Gelin, bu Parlamentoda hep beraber görüşelim, çözelim." ama maalesef.Sizler üç yıl boyunca Öcalan'la flört ettiniz, şimdi gençlerimiz ölüyor. Bunun sorumlusu kim? Sizsiniz” ifadelerini kullandı.

FETULLAH GÜLEN’DEN RANDEVU TALEP ETMEYEN EL KALDIRSIN

Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarının Türkiye’yi hem Avrupa’ya hem de Dünya’ya rezil ettiğini belirten Ağbaba, “AKP her dönem, kendine muhalif olan basın mensuplarına "terörist" yaftasını yapıştırıyor.” Dedi.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “2011- 2014 arasında bu kürsüden konuşuyorduk, "Onlar terörist, onlar darbeci." Diyordunuz. Tuncay  Özkan'ın yüzüne bakıp utanır mısınız bilmiyorum, ona da "terörist" diyordunuz. Niye terörist? Ahmet Şık'a "terörist" dediniz, başka, Deniz Yıldırım'a "terörist" dediniz, Soner Yalçın'a "terörist" dediniz, Tuncay Özkan'a, Hikmet Çiçek'e, Mustafa Balbay'a "terörist" dediniz. Hanefi Avcı televizyona çıktığı zaman utanıyor musunuz bilmiyorum, yüzünüz kızarıyor mu bilmiyorum. Ama sonra, bir çıkar çatışması sonunda, aynı yerde iş gördüğünüz bir grupla bozuşunca ne yaptınız? "Biz aldatıldık." dediniz, "Bizi aldattılar." dediniz.İnsanları katleden de sizsiniz, cemaatle iş tutan da sizsiniz. Fethullah Hoca'dan randevu talep etmeyen milletvekili varsa elini kaldırsın.Zoruna gitse de hakikatleri, gerçekleri, utansanız da, kızarsanız da yüzünüze vurmak bizim görevimiz.”dedi.

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber