Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Eğitim 07 Aralık 2014 - 14:03 Yorum: 0

AİHM'in kararı üzerine çalışma yapıyoruz

Milli Eğitim Bakanı Avcı, AİHM'in zorunlu din dersi kararına ilişkin, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün karar üzerine çalışmasının bulunduğunu, bir savunma metni hazırlandığını belirtti.

AİHM'in kararı üzerine çalışma yapıyoruz

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, AA muhabirlerinin 19. Milli Eğitim Şurası’nda tahsil edilen kararlara ve 'zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi' dersine ait sorularını yanıtladı. 

Bakan Avcı, MEB’in Hristiyanlık, Musevilik derslerinin seçmeli şekilde verilmesi şeklinde bir önerisinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, şunları kaydetti:

'Öneri yapılmadı sebebi ise zaten Talim Terbiye Kurulunda onaylanmış bir seçmeli Hristiyanlık dersi programı var. Musevi yurttaşlarımız da azınlık okullarında okutulmak üzere, bir ders programı hazırlamaları şeklinde onu da Talim Terbiye Kurulunda görüşeceğimizi biliyorlar. Bu Ermeni yurttaşlarımız için de Musevi yurttaşlarımız için de söz konusu. Mesela biz tavsiye kararı olmamasına karşın geçen sene İstanbul’da Süryanice eğitim gören okulumuzu açtık. Süryaniler, Lozan’da sanki azınlık statüsünde unutulmuş gibi. Onların bu taleplerini karşıladık.'

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) din kültürü ve ahlak bilgisi dersine var uygulamada ayrıcalıklı inanç gruplarının yeterli temsil edilmediği ve dersin mecbur olmasına yönelik bir eleştirilerinin de şura gündemine geldiğinin hatırlatılması üzerine Avcı, bütün bu konuların Türkiye koşullarında bir arada düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Alevi-Bektaşi inancı ve kültürüne dair pek çok çok konunun programlarda, kitaplarda ve ünitelerde yer aldığını belirten Avcı, şunları kaydetti:

'Bu gene de bir takım kesimlerin az bulduğu bir uygulama olabilir. Şurada da başka uygulamalarda da % herkesi memnun edecek kararlar üretmeniz çok çok zor. Tabii biz de olabildiğince çok çok kesimi ve olasıdır yer aldığı kadar yüksek kurda tatmin edici kararlar edinmeyi ve uygulamayı isteriz. Ama her süre bunu sağlayamıyoruz. Bu tartışma, bizim rüştiye ve liselerdeki Anayasa gereği mecbur din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, bir anayasa konusu. Ben bu konunun önümüzdeki çağda Anayasa değişikliği bağlamında yine düşünüleceğini, tartışılacağını ve belki Avrupa’daki uygulamalarında göz önüne alınacağı bir düzenlemeyle, olabildiğince değişik kesimleri bir asgari müşterekte buluşturacak bir çözümün üretileceğini düşünüyorum. Din Öğretimi Genel Müdürlüğümüzün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı üzerine yaptığı bir çalışma var. Ona yönelik bir savunma metni de hazırlanmıştı. Bunlar zaten, İçişleri ve Adalet Bakanlığı üzerinden, Hükümet gündemine de alınabiliyor. Bu ortak yürüyen bir çalışma. Tek başına Milli Eğitim Bakanlığı'nın değil Adalet Bakanlığını, Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Birliği Bakanlığımızın ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma. Mevcut durumu, uygulamayı anlatıyoruz.'

AİHM’in pek çok çok kararında Türkiye’deki uygulamanın gerçek ayrıcalığı konusu için yeterince bilgilendirilmediğinin görüldüğünü anlatım eden Bakan Avcı, geçmişte  başörtüsüne ait 'laik bir okula giden bu şartları kabul etmiş sayılır' şeklinde alınan kararında da bunun görüldüğünü belirtti.

-'İmam hatipleri anlatmakta zorlandık'

Bu kararın, Türkiye’de laik okullarının yanı paradigma Avrupa’da yer aldığı benzeri din kurumlarının yönetiminde laik olmayan eğitim kurumlarının yer aldığı şeklinde  yanlış bir bilgiden kaynaklandığını izah eden Avcı, Fransa’da devletin açtığı laik liselere yer aldığı benzeri Katolik kilisesinin açtığı kendi müfredatını, kurallarını belirleyen okullar bulunduğunu anlattı.

Bu nedenle Türkiye’de de okulların tıpkı biçimde yapılandığının düşünüldüğünü aktaran Avcı, 'Hatta biz bu sebepten dolayı imam hatip okullarının sırf dini eğitimi sağlayan okullar olmadığını anlatmakta her süre zorlanmışızdır. Hala buraları sırf imam ve hatip yetiştiren okullar zanneden, içeride de dışarıda da kesimler var. Oysa buraların normal lise müfredatı uygulayan başka liselerde okutulan her çeşitli sosyal ve fen bilgisi dersinin okutulduğu artı bir takım dini bilgilerin de okutulduğunu okullar olduğunu hala anlatmaya çalışıyoruz' şeklinde konuştu.

-'Şura kararlarının yaşama geçirildiğini inşallah hep beraber görürüz'

Avcı, 'Daha önceki şuralarda tahsil edilen kararların yüzde 2’sinin uygulandığı anlatım edildi. Bu konudaki yorumunuz nedir?' şeklindeki soru üzerine, kararların pek azının yaşama geçirilebilmiş olmasının birkaç biçimde izah edilebileceğini anlatım etti. 

Kararlarının çok çok ütopik olması dolayısıyla reel koşullarda gerçekleştirilmesinin güçlüğü nedeni ile uygulanamamış olabileceğini dile getiren Avcı, bu yüzde 2 oranının Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren maarif şuralarında tahsil edilen kararların tümüyle ilgili bir oranlama olduğunu söyledi. 

AK Parti döneminden önceki Milli Eğitim Bakanlarının bakanlık süresi 11 ayla sınırlı olduğunu, lakin hükümetleri dönemindeki bu sürenin Cumhuriyet tarihindeki ortalamaların üstünde olduğunu kaydeden Avcı, 'Dolayısıyla burada bir istikrar söz konusudur. Karşı söylemlere rağmen, bakan değişiklikleri nedeni ile ulusal eğitimde çok çok sık değişim yaşandığı söylemleri doğru değil. Çünkü değişen bakanlar, tıpkı hükümetin bakanlarıdır. Aynı hükümet ve tıpkı kalkınma programı doğrultusunda ve tıpkı strateji planları doğrultusunda hizmet vermiş bakanlardır' dedi. 

Bakan Avcı, yürüttükleri pek çok çok programın ve projenin gerçekte kendisinden önceki bakanların bir biçimde başlatıp yürüttükleri planlar olduğunu vurguladı.

Bu nedenle Cumhuriyet tarihsel boyunca görülmeyen anlamlı bir sürekliliğin bulunduğuna belli eden Avcı, şöyle devam etti:

'Dolayısıyla bu şurada tahsil edilen kararların da pek çoğunun inşallah yaşama geçirildiğini hep beraber görürüz. Tabii zamanlama önemli. Bu tavsiye kararlarının iri bir kısmı bütçe imkanlarıyla kısıtlı bulunan öneriler. Yani imkanlarımız genişledikçe Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan hisse arttıkça bunların gerçekleşme olasılığı daha da yükseliyor. Son 12 yıldır, Milli Eğitim Bakanlığı, bütçeden en yüksek payı piyasa halk kurumu biçimine geldi. Bu bize maddi şartlar gerektiren önerilerin de süre içerisinde daha çok çok uygulanma olanağı bulacağına dair bir umut veriyor.'

Şurada tahsil edilen bir takım Öneri ve önerilerin bir arada yürümesinin olasıdır olmadığına dikkati çeken Avcı, umumi kurulda bazılarının ders saatinin azaltılması, bazılarının teneffüslerin uzatılması bazılarının da yeni derslerin programa eklenmesi önerileri getirdiğini anlatım etti. 

-'Ücretlerde bizim gönlümüzden geçen çok çok daha fazla'

Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi yönündeki kararı değerlendirilmesi istenmesi üzerine Avcı, teklifin şurada sadece öğretmenlerle ilgili bir Öneri benzeri konuşulduğunu söyledi. 

Ancak bir kesime verilen imkanın başka kesimleri de harekete geçirdiğini, dolayısıyla bunun sadece öğretmenlerle kısıtlı düşünülemeyeceğini anlatım eden Avcı, 'Maliye bunun hesabını yaparken; gelebilecek başka talepleri de toparladıktan sonra  ortaya bir rakam çıkar. Bu rakamın gerçekçi olup olmadığı, bütçe olanakları ve bütçe dengeleri açısından karşılanabilir nitelikte olup bulunmadığı o süre görülmektedir ve dolayısıyla bizi çok çok zorlayacak tekliflerdir' dedi.

'Öğretmen ücretleri konusu için gönlünüzden ne geçiyor' sözleri üzerine Avcı, 'Bizim gönlümüzden geçen çok çok daha çok fakat 'olsa dükkan senin tabiri' tam buraya oturuyor. Tabii ki öğretmenlerimizin de mektep yöneticilerimizin de sırf onların da değil, bütün çalışanların da gelirlerinin artmasını çok çok daha mesleklerinin talebine müsait bir ömür standardı oluşturmasını biz de çok çok isteriz. Ama yapılabilecekler, süre içerisinde yapılabilecekler, uzun vadede yapılabilecekler var. Bunların bir denge bünyesinde kararlaştırılması konuşulması lazım' değerlendirmesinde bulundu. 

-'Karma eğitim zaten mecbur değil'

Bakan Avcı, 'Bir önceki şurada 4+4+4 sistemine ait öneri kabul edildi. Dolayısıyla bu sene karma eğitim konusundaki önerinin de genel kuruldan geçeceği düşünüldü. Bu konudaki yorumunuz nedir?' şeklindeki soruya karşılık, konuya ait pek çok çok kusur anlamanın üst üste geldiğini vurguladı. 

Avcı, şurada bir sendikanın karma eğitimin bütünüyle sonlandırılması ve bütün okullarda ayrı ayrı eğitim yapılması anlamında bir teklif getirdiği şeklinde algı oluşturulduğunu, lakin daha sonra sendika yöneticilerinin o kusur algıyı düzeltmek için bütün okullarda karma eğitimin sonlandırılması tekliflerinin bulunmadığı, bilhassa kız okullarının önünün açılmasına dair bir tekliflerinin bulunduğunu açıkladığını anımsattı. 

Bakan Avcı, 'Karma eğitim, bütün kurumlarda mecbur bir eğitim şekli değil. Bugün de bizim pek çok çok okulumuzda kız öğrencilerimiz için ayrı okullarımız var zaten. Kız uğraş liselerimiz var, kız anadolu imam hatip liselerimiz var, kız anadolu liselerimiz var. Dolayısıyla bunların sayısının artması, ayrıcalıklı alanlarda bu konudaki taleplerin daha çok çok karşılanması benzeri talepler de var' şeklinde konuştu.

Karma eğitim konusunun şurada tartışılmasına karşı çıkmalarının nedeninin şura gündeminde yer almaması olduğunu vurgulayan Avcı, gündem dışında başka önerilerin de geldiğini ancak yönetmelik gereği bu konularda karar alamadıklarını söyledi. Avcı, 'Başka bir şurada başka bir çalıştayda bunlar gene konuşulur, tartışılır, artılarıyla, eksileriyle değerlendirilir' dedi.

-Yeter ki hayırseverlerimiz eğitime destek olsun

Şuraya ait açıklamalarında hususi sektörden kız liseleri yada bey liselerinin açılması yönünde gelecek bir teklife memnun olacağına yönelik sözleri anımsatılan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Eskişehir’de Hacı Süleyman Çakır Kız Lisesi hayırseverin vasiyeti doğrultusunda kız lisesi şekilde öğretimine devam edecek. Bunda hiç bir sakınca yok. İster kız lisesi, ister bey lisesi açsınlar, kafi ki hayırseverlerimiz, eğitime destek olsunlar. Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilmiş arsalarımızı da onlara tahsis ederiz, yani hayırseverlerimizin yapacağı her çeşitli katkıya, mektep şekli farkı gözetmeksizin ister uğraş lisesi açsınlar, ister imam hatip lisesi, ister anadolu lisesi, ister fen lisesi ister sosyal bilimler lisesi açsınlar.'

-Değerler eğitimi tek bir dersin konusu olmaz

Şurada değerler eğitiminin mektep öncesinde verilmesine ait kararlar alındığının anımsatılması üzerine Bakan Avcı, ortak ömür bilgisinin, toplumun ciddiyet ve öncelik verdiği her çeşitli ömür kuralını, beraber yaşamanın incelikleri ve bunların nasıl içselleştirileceğinin değerler eğitiminin konusu olduğunu anlattı. 

Avcı, 'Bu tek bir dersin konusu olmaz. Onun için zaten ayrıcalıklı farklı derslerde de bunun tezahürleri, öğretmenlerimiz yönünden öğrencilerle paylaşılıyor fakat değerler eğiminin temeli bunun biraz daha çerçevelenmiş, netleşmiş ve eğitimi verilmiş şekilde öğretmenlerimiz yönünden öğrencilerimize aktarılmasıdır' dedi. 

-MEB kadınlara yöneticilikte pozitif ayrımcılık yapacak

Şura umumi kurulunda mektep ve kurumlarda, yönetici pozisyonlarına atamalarda, bayan yöneticiler lehine pozitif ayrımcılık getirilmesi önerisinin kabul edildiğinin hatırlatılması üzerine Bakan Avcı, 'Bunu çok çok müspet bir Öneri şekilde değerlendiriyorum. Milli Eğitim Bakanı şekilde şurada böyle bir karar alınmasından bununla beraber memnun oldum' diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının çalışanları ve öğretmenlerin iri bir çoğunluğunun kadınlardan oluştuğunu aktaran Avcı, buna karşın idarecilik evresinde bayan eğitimcilerin yeteri kadar temsil şansı bulamadığına dikkati çekti.

Genel müdürler bünyesinde de il ulusal eğitim müdürleri içerisinde da sırf birer insanın bayan olduğunu belirten Avcı, 'Karar, elimizi rahatlatan önümüzü açan bir tavsiye kararı oldu' ifadesini kullandı.

-Bakan Avcı, Anadolu Ajansına teşekkür etti

Anadolu Ajansı, şura süresince komisyonları ve komisyonda yaşananları haberleriyle abonelerine ve kamuoyuna ulaştırdı.

AA eğitim muhabirleriyle röportajında bu konuya da yer veren Bakan Avcı, 'Anadolu Ajansına şura boyunca yaptığı katkılar nedeni ile çok çok teşekkür ederim. Şura konularını olabildiğince yansız, önyargısız bir biçimde kamuoyuna aktarılmasında gerçekten çok çok iri katkınız oldu. Bazı medya organlarında, konunun nasıl 3-5 sansasyonel gündem dışı sıkıştırılarak şuranın asıl gündeminin geride kalmasına yol açan yayınlar yapıldığını gördüğüm için size bilhassa teşekkür ediyorum' dedi.

Kaynak: AA

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber