Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Eğitim 13 Eylül 2014 - 23:34 Yorum: 0

Akademisyenin maaş beklentisi uzman düzeyinde

YÖK Başkanı Çetinsaya, asistanlar için uzman yardımcısı, doktorasını bitirenler için de uzman düzeyinde maaş artışı beklediklerini söyledi.

Akademisyenin maaş beklentisi uzman düzeyinde

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, 'Beklentimiz asistan arkadaşlarımızın en azından uzman yardımcısı düzeyinde, doktorasını bitiren arkadaşlarımızın da uzman düzeyinde ve buna ait şekilde doçent ve profesörlerimizin de hak ettikleri statülere, maaşlara kavuşabilmeleridir' dedi.

Çetinsaya, Wyndham Otelde, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen sebebi ile 'Eğitime Bakış' dergisinin 10. yılı dolayısıyla düzenlenen 'Yazarlar Buluşması' toplantısında yaptığı konuşmasında, yüksek öğretim meselesi dendiğinde her insanın aklına ilk gelenin 'yüksek öğretimin yine yapılandırılması' mevzusu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bu hatıra uzun zamandır beklediğine belli eden Çetinsaya, 'Neredeyse kamuoyunda hepimizde bir konsensüs var, toplumun tüm kesimleri bu konu hakkında hemfikir.  Önümüzdeki aylarda yeni bir taslağın gündeme istikbaline ait şu anda yeni hükümetimizin programında da bu konuya ayrılmış bir paragraf var' diye konuştu. 

Çetinsaya, yüksek öğretimi yeniden yapılandırmanın birkaç cephesi olduğuna yer vererek şunları belirtti:

'Bir tanesi benim başında olduğum kurumu lağvetmek, ortadan kaldırmak, tüm fena hatırları ile ortak tarihin derinliklerine göndermek. Bu yalnızca kurulduğundan buyana bir vesayet vasıtası biçiminde kullanılmış bir kurumu ortadan kaldırmak anlamına gelmiyor, tıpkı sürede bundan böyle bürokratik bir örgüt şekilde da işlemesi imkânsız duruma gelmiş bir kuruluşu dönüştürmek anlamına geliyor. 27 üniversitelik bir Türkiye için kurulmuş bir kuruluşun, 177 üniversitelik bir Türkiye'de 30 sene evvela kurulmuş fonksiyonlarıyla icraat yapabilmesi mümkündür değil. Ama şunu da kabul etmemiz lazım: YÖK ortadan kaldırıldıktan ve ya dönüştürüldükten sonra da bizlerin çözmemiz gereken meseleleri var. Yüksek öğretimin yeniden yapılandırılması yalnızca YÖK'ün ortadan kaldırılmasıyla alakalı değil 2023 Türkiye'si için yapmamız gereken ev ödevlerimiz var.'

'Öğrenci sayısını arttırma kapasitesinde 6. ülkeyiz'

2023 Türkiyesi'ne bakılınca yüksek öğretimin birkaç ana meselesi olduğuna dikkati çeken Çetinsaya, bir tanesinin gelişme meselesi olduğunu dile getirdi.

Çetinsaya, şu anda istatistiklere bakıldığında yüksek öğretim sisteminin son 10 yılda çok ciddi biçimde gelişme gösterdiğini, bunun en önemli göstergesinin de okullaşma oranları olduğunu anlattı.

Türkiye'de okullaşma oranının 2013'te yüzde 75'e çıktığını bildiren Çetinsaya, 'Bu bizi dünya ligine taşıyor. Şu anki istatistiklere baktığımızda okullaşma oranlarında Japonya, İtalya, Fransa ve İngiltere bu şeklinde ülkelerle aynı düzeydeyiz. Dünyada son 10 yılda üniversitelerdeki talebe sayısını arttırma kapasitesi bakımından da 6. ülkeyiz' diye konuştu.

Çetinsaya, Türkiye'de değişik ıslak gruplarının yüksek öğretim taleplerinin fazla fazla büyüdüğünü belirterek, 'Açık öğretim programlarının ikinci diploma bölümlerinde 400 bin şahıs okuyor. Rakamlara baktığımızda bir zaaf noktamız mevcut o da açık öğretimin yüksek payı. Tüm öğrenciler arasında açık öğretim öğrencilerinin payı yüzde 47'i buluyor. Önümüzdeki devirde bizler buna yönelik politikalar geliştirmeliyiz' değerlendirmesinde bulundu.

'En ciddi meselemiz öğretim üyesi yetiştirmek'

Çetinsaya, akademik insan kaynağının geliştirilmesi konusunun önemli olduğunun altını çizerek şu anda 141 bin öğretim elemanı bulunduğu, yüzde 45'inin doktoralarını yapmış öğretim üyesi bulunduğu bilgisini verdi.

talebe gelişme kapasitesi ile öğretim elemanı kapasitesi karşılaştırıldığında öğretim elemanı kapasitesinin daha geride olduğunu gördüklerini vurgulayan Çetinsaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Önümüzdeki devirde en ciddi meselemiz öğretim üyesi yetiştirmek şekilde ortaya çıkıyor.  Yaptığımız adisyona göre eğer öğretim üyesi başına azalan talebe sayılarını şu anda tıpkı ligde olduğumuz dünya devletleri seviyesine çıkarmak istiyorsak 45 bin öğretim elemanı kadrosuna daha ihtiyacımız var, 20 bini doktoralı olmak üzere. Bizim bu sayılarla 2023 hedefini tutturabilmemiz mümkün değil. Önümüzdeki 10 sene boyunca doktora meselesine çalışmamız gerekiyor bunun için de yaptığımız adisyona göre her sene 15 bin öğretim elemanı kadrosu düzene sokmamız lazım ki 2023 Türkiye'sinin yüksek öğretim sistemini ayakta tutabilelim.' 

'Israrlarımıza devam edeceğiz'

Çetinsaya, yüksek öğretimin yeniden yapılandırılmasında iki meselenin kendilerini meşgul edeceğini belirterek ilkinin geleneksel üniversite anlayışıyla uygar üniversite anlayışını nasıl bağdaştırılabileceği, diğerinin ise zihniyet ve etik meselesi olduğunu aktardı.

Üniversitelerde ciddi bir etik sıkıntısı olduğuna dikkati çeken Çetinsaya, 'Sorun muhakkak yasalarla düzeltilebilecek bir sorun değildir. Bunu yönetmeliklerle yasalarla çözemeyiz. O bakımdan her zaman ortak bu konu hakkında çaba göstermeliyiz' dedi.

Çetinsaya, öğretim üyesi yetiştirme konusunun en ciddi konu olduğuna işaret ederek öğretim üyesi yetiştirme politikalarının iyi yönetilmediği takdirde 2023'te yüksek öğretim sisteminin ayakta tutulamayacağını söyledi.

Bu sebepten yeni politikaların olması gerektiğini belirten Çetinsaya, 'Olmazsa olmazlarımızdan biri özlük haklarımız meselesi. Bu konu hakkında ne mesut ki yeni hükümetimiz döneminde hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem Sayın Başbakanımız bu konudaki iradelerini beyan ettiler, teyit ettiler beklentimiz gerçekten büyüktür. 1 Ekim'in gelmesini, yeni yasama döneminin açılmasını umutla umuyoruz fakat bizler çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda ısrarlarımıza devam edeceğiz. Beklentimiz asistan arkadaşlarımızın en azından uzman yardımcısı düzeyinde, doktorasını bitiren arkadaşlarımızın da uzman düzeyinde ve buna ait şekilde doçent ve profesörlerimizin de hak ettikleri statülere, maaşlara kavuşabilmeleridir' diye konuştu.  

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir Sen ile Memur-Sen'in emeğin, insanın, insan haklarının ve eğitimin demokratikleşmesi için birlikte çalıştıklarını söyledi.

Akademisyenlerden İlim üretilmesi bekleniliyorsa maaşlarında iyileştirme yapılması gerektiğine dikkati çeken Gündoğdu, 'Hiç değilse profesörün aylığını umumi müdüre, doçentin aylığını umumi müdür yardımcısına, destekçi doçentin aylığını daire başkanına, asistanın ve okutmanın aylığını uzman, uzman yardımcısı maaşına getirmeliyiz ki üniversiteler insana, geleceğimize hizmet etsin' dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin de Bakanlığın bu tür kaynaklardan yararlandığını belirterek, Bakanlıkça aldıkları kararları, herkesle istişare yaparak aldıklarını ve almaya da devam edeceklerini dile getirdi. 

Toplantıya Memur-Sen'e bağlı fazla fazla sayıda sendika başkanı da katıldı.

Muhabir: İlkay Güder

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber