AKP iktidarında alkol bataklığı artarsa!
Muhalifleri AKP’li belediyeleri “ruhsat” vermemekle suçlasa da Türkiye’de alkol bataklığı kimseyi dinlemiyor!
Türk halkı ne uygulanan yasakları dinledi, ne de üst üste bindirilen doğal kazık vergi artışlarına aldırdı; alkol tüketimini yine artırdı.
Devletin kaynaklarının yaptığı araştırma sonuçlarına göre, bira ve viski tüketimi biraz düşerken, şarap ve rakıda patlama yaşandı
Devletin raporlarına göre gençlerde içki içme yaşı 18’den 24’e çıktı!
Duy da inanma daha birkaç gün önce 11 yaşında bir ilköğretim çocuğunun 2.80 promil alkolle yerlerde süründüğünden sanki haberimiz yok! Şayet yetkililer duymamışsa hemen istatistikleri düzenleyenler durum değerlendirmesi yapsın!
Malam geçtiğimiz yıl Türkiye’de en çok konuşulan konuların başında alkol yasağı geliyordu. Ama ne yasak?
AKP Hükümetinin yürürlüğe koyduğu “Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) yönetmeliği” ne kadar tartışılırsa tartışılsın rakamlar ortada.
2010 yılında, alkollü içki tüketimi, bir önceki yıla göre yüzde 1,5 artarak, 1 milyar 47 milyon 718 bin litreye çıktı. Viski tüketiminde fiyat artışından kaynaklı olsa gerek düşme oldu ama buna karşılık, vatandaş 2009’a göre 1,7 milyon litre daha fazla rakı içti.
Yani bunun açıkçası AKP’nin zamları rakıcılar dinlemedi! Özelleştirilen rakı sektörünü de fırsat veren üreticilerin reklamları yerini buldu ve millet biraz daha rakısever oldu. Öyle ya ne de olsa rakı milli içki değil mi?
Satılan şarap miktarında tam tamına 13,3 milyon litre, votka satışlarında 1,4 milyon litre, cin satışlarında da 236,7 bin litre artış oldu.
Şöyle bir geriye dönelim ve AKP’nin işe yaramayan uygulamalarına bir bakalım.
İstanbul’da belediye tesislerinde “içki yasağı” uygulandı da ne oldu?
AKP’li belediyeler aracılığıyla içkili işletmelere keyfi yaptırımlar uygulandı da sonuç değişti mi?
Yaptırıma gerek duymadan mahalle baskısı ile, özellikle Anadolu’nun birçok kentinde içkili mekan bulunmaz hale getirildi de bu artış neden kaynaklandı?
Gerçekten yasaklar ve vergiler ile iyice kısıtlanmaya çalışılan alkol tüketiminin, buna rağmen hissedilir artış göstermesi dikkat çekici.
2004 yılında 25 milyon litre olan şarap üretimi 10 milyon litre artarak tam 53 milyon litreyi geçti. Kimileri bunda gelen turist sayısındaki artış da etkili oldu dese de Türkiye toplumunun efkarlandıkça daha çok şarap tükettiği bir gerçek. Geleneksel olduğu söylenen içkimiz rakıda ise tüm engellemelere karşın, tüketim, 40-42 milyon litreden aşağı düşmüyor. Hatta bu yıl, yani 2011 ortasında 44 milyon litreye çıktığı tahmin ediliyor.
En önemlisi de, spor kulübü sponsorluğu bile iptal edilen Efes Pilsen’in domine ettiği bira pazarı ise kolay kolay gerilemiyor. 2008’de 851 milyon litreye ulaşan bira tüketimi son iki yılda biraz tempo kaybetti ve 2010 yılını 800 milyon litre dolayında kapadı ama bundan teselli bulmak imkansız.
TÜİK verilerine göre, 2010 yılı boyunca rakı fiyatları yüzde 28, şarap fiyatları yüzde 14, bira fiyatları ise yüzde 36 arttı ama alkol tüketimi AKP iktidarının rekortmenleri arasında yer aldı!
Atatürk diyor ki:
“- Kesinlikle bilmeliyiz ki, iki parça hâlinde yaşayan milletler zayıftır, hastadır.
Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun, onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz:
1- Türk Milleti'ne,
2- Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne,
3- Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne,
düşman olanlarla mücadele etme. Bu mücadelenin sebep ve vasıtaları ile donatılmayan milletler için yaşama hakkı yoktur.”
