AKP iktidarında Hz. Muhammed’e sansür!
Geride bıraktığımız haftada yoğun gündem arasında bir sansür satır aralarında kaybolup gitti.
Bir gazetemizin manşetten duyurduğu ama kamuoyunda fazla yankı bulmayan bu sansür yazısını sizlerin dikkatine sunmak istedim.
Malum, sokak dedikoduları içinde “La ilahe illallah Muhammed-ün Resulullah” yani Kelime-i Tevhid'in “Allah birdir, Hz. Muhammed de O’nun Resulüdür” ifüdesinden sadece “La ilahe illallah…”ın kullanıldığı kulaktan kulağa yayılırken bu gazete haberinde de aynı şeyin yapıldığını görmek tesadüf olamazdı.
Gazetenin söz ettiği kitap Milli Eğitim Bakanlığı’nın İlköğretim 4. sınıflar için hazırladığı “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” kitabı...
Bu kitaptaki yanlış şöyle:
4. sınıf öğrencilerine okutulan Din Kültürü kitabında Kelime-i Tevhid'in anlamı tam açıklanmayarak, açıkça Hz. Muhammed’in Allah’ın resulü olduğu gerçeği saklanıyor.
Bu yola neden başvurulduğu, Hz. Muhammed’in Allah'ın Peygamberi olduğu gerçeğinden kimlerin rahatsız olduğu konusunda iddialar da ciddi...
Talim ve Terbiye Kurulu'nun 10.12.2009 tarih kararı ile 2010-2011 öğretim yılından başlanarak 5 yıl süreyle ders kitabı olarak kabul edilmiş olan 4. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında, tüm yaşananlar skandal boyutunda
Kitabın 20. sayfasında Kelime-i Tevhid'in eksik açıklanıyor. Söz konusu kitapta Kelime-i Tevhid'in Arapça ve Türkçe yazılışı doğru olmasına rağmen meali eksik... Ve yıllardır hiçbir düzeltmenin yapılmaması bunun kasıtlı yapıldığı hissini güçlendiriyor.
Malumunuz, daha önce de Cuma namazı hutbelerinde söylenen “Allah katında tek din İslam’dır” ayetinin hutbelerden kaldırılmıştı. Gelen tepkiler üzerine yeniden okunur hale geldi ama AB’ci imamlarımız da hala bildiğini okumaya devam ediyor ve “Allah indinde tek din İslam’dır” diyemiyor.
Açak söyleyeyim, ben bu ısrarında devam eden imamları uyarıyorum. Yeniden aynı camide Cuma namazı kılmaya gittiğimde bu inat sürüyorsa o cami imamını yine uyarmaktan geri kalmıyorum.
Tüm bu gerçek karşısında acaba AB şimdide Kelime-i Tevhid'imize mi göz dikti soruları akılara gelmiyor değil.
Umarım buna AKP’nin Milli Eğitim Bakanı bir cevap verecektir.
Sayın Bakan Ömer Dinçer; Kelime-i Tevhid’in gerçek anlamı öğrencilerden neden saklanıyor, neden sansürleniyor dersiniz?
***
Geçen haftadan kısa kısa notlara devam edelim. Elbette 40 bin dolarlık cenaze yardımı ve Barzani dikkatinizden kaçmamıştır.
İster kabul edin ister etmeyin bu adam, Türk yetkililerin de kabul buyurdukları gibi Kürt bölgesel yönetimi başkanı...
Bu adam galiba bölge insanımızı kendi vatandaşı gibi görüyor. 40 bin dolarlık yardıma asla müsaade edilmemeliydi. Ankara’nın kararlılığını görenler buna cesaret edemezlerdi . “Kardeş” denilen “Ağabey” olarak görülen Barzani, bu hareketi ile içişlerimize karışmıştır.
* * *
Van ve Erciş’te 7.2’lik büyük acının yaraları sarılırken bir bağış kampanyasından geriye kalan fiyasko zaman zaman konuşuluyor.
Televizyon ekranlarında boy gösteren ünlüler ve sermayedarlar bol rakamlı bağışlarını maalesef şu güne kadar yatırmadılar.
Yani yardımları gösterişten başka bir işe yaramadı…
Ben diyorum ki, bu palavracılar televizyon ekranlarından bir bir ilan edilmeli ve millet bu kendini bilmezleri öğrenmelidir.
* * *
Türkiye İstatistik Kurumu istatistiklerine göre, 2011'in üçüncü çeyreğinde ülkemizde günde ortalama 2008 çift evleniyor. Bu istatistik, saatte 84'e, dakikadaysa 1.4'e denk düşüyor.. bu rakamlar 74 milyonluk ülke için gayet tabii diyebilirsiniz ama boşanma rakamlarına bakarsanız şaşar kalırsınız.
Sıkı durun, günde 2008 çiftin evlendiği güzel ülkemizde günde ortalama 281 çift, şiddetli geçimsizlik ve anlaşamama gibi nedenlerden dolayı boşanıyor. Bu rakam saatteyse 12 çifte denk geliyor.
