Örgütün BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği açık mektupta, Konsey'in, Filistin yönetiminin ve İsrail'in, UCM'nin, geçmişteki ve mevcut İsrail-Filistin çatışmalarında, harp suçu ve insanlığa karşı suç işlemekten mesul olanları adalet önüne çıkarmasını mümkün kılmak için bütün yetkilerini kullanımı gerektiği belirtildi.

Uluslararası Af Örgütü, mektupta, Konsey üyelerinden, işgal altındaki Filistin topraklarında ve İsrail'deki durumu UCM Başsavcısı'na sevk etmesini, bunun yanı dizi krizi çözmek için kapsamlı bir silah ambargosu uygulanmasını ilgi etti.

Mektupta, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ve son 30 yılda bu ülkenin, Hamas'ın ve Filistinli silahlı grupların harp suçları işlediğine ve uluslararası yasa uyarınca suç sayılacak eylemler düzenlediğine dair inandırıcı kanıtlar toplandığı, iki tarafta da bu suçları işleyenlerin cezasız kaldığı aktarıldı. 

BM Güvenlik Konseyi'nin, söz konusu ihlallere karşı etkili bir eyleme geçme ve ya büyük ölçüde ABD'nin İsrail ile alakalı çok çok mühim tasarıları geri arkaya veto etmesi nedeniyle suç işleyenleri sorumlu tutma konusu için üst üste başarısızlığa uğradığına değinilen mektupta, bazı pozisyonlarda ABD'nin, Konsey'in öteki bütün üyelerine karşı tek ses olduğuna işaret edildi.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty de 'Savaş suçları ve insanlığa karşı suçların mağdurları için süre giden adaletsizlik, dünyanın utancı. Bir defa daha uluslararası toplum, gene son yaşanan çatışmalarla ilgili ellerini ovuşturmanın ötesine geçen bir şey yapmadı' dedi.

UCM'nin yapacağı bir soruşturmanın, her tarafa yayılmış cezasızlık kültürüne son vermek için hayati ciddiyete sahip olduğunu vurgulayan Shetty,  bütün tarafların, UCM'ye adaletsizlik ve ihlal kısır döngüsüne son vermesi için bu suçları soruşturması konusu için baskı yapması gerektiğini söyledi. 

Shetty 'BM Güvenlik Konseyi bir köşede durup artan zulme seyirci kalmamalı. Bu anı adalet için kararlı bir biçimde harekete geçmek için kullanmalı' ifadesini kullandı.

Uluslararası Af Örgütü tıpkı sürede Filistin Yönetimi'ne UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne yan olma çağrısında da bulundu. 

Örgüt, Filistin yönetiminin devamlı şekilde ABD, İsrail, Kanada, Birleşik Krallık ve öteki Avrupa Birliği üyesi ülkelerden, UCM'nin yargılama yetkisini sağlayacak bir adım atmaması konusu için baskı gördüğünü, bu baskının Filistin yönetimine verilen finansal yardımın çekilmesi benzeri tehditleri de içerdiğini belirtti. 

Genel Sekreter Salil Shetty, Filistinli yetkililerin, son dönemde Roma Statüsü'ne yan olma niyetlerini açıkladığını hatırlatarak, 'Sözlerini yerine getirmeli ve bu şansı, sayısız insan hakları ihlali mağduru için hesap verebilirliğe doğru bir adım şekilde değerlendirmeliler. Bunu da daha çok zaman kaybetmeden UCM'nin yargılama yetkisini kabul eden bir deklarasyon yayımlayarak yapmalılar' dedi.

Shetty, bütün ülkelerin, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Roma Statüsü'ne yan olması için teşvik etmesi gerektiğini de vurguladı. 

Salil Shetty ayrıca UCM'nin kurulmasını verici görüşmelere katılan ancak 2002 yılında Roma Statüsü'nü onaylamayacağını açıklayan İsrail'e bu kararını gözden geçirmesi çağrısında bulundu ve 'İsrail'in hukukun üstünlüğünü onaylayarak, cezasızlıkla mücadele etmesinin zamanı gelmiştir' değerlendirmesinde bulundu.