“Allah şahittir ki...”

Başbakanımız, kuruluşunda kısa bir dönem benim de hizmet verdiğim bir gazetenin kuruluş gecesinde konuştu.

Başbakanımız, gazete manşetleriyle hep çarpışmış!

Yine öğrendiğimize göre çarpışmakla kalmamış gazete manşetleriyle savaşmış!

Genelde basın üzerine şikayetler bellidir. İktidar eleştirilmekten hoşlanmaz, muhalefet baskı yüzünden gazetelerin kendilerine yeterli yeri vermediğinden yakınır.

Başbakanımızın bu çarpışma ve savaşmada 10 yıla yakın süredir medya patronlarıyla mücadelesini Google’a sorsam kitap yazılacak bilgiler akar!

Neyse, asıl bana gel de yazma dedirten şey başka… Yine Başbakanımız, aynı kuruluş gecesinde gönlünden geçen gazete manşetini de atmış:

“-İntikamcı olmadık!”

Ve Başbakan, alt başlığı da iri puntolarla sıralıyor:

“-Allah şahittir ki, asla ve asla intikam peşinde olmadık, olmayacağız!”

10 yılı bulan AKP iktidarında kimler görevinden alındı, kimler haksızlığa uğradı bunun da hesabını yapmaya kalksak sayfalar yetmez. Ama benim bildiğim bir atama hikayesi daha doğrusu 2 beyefendinin öyküsü var ki evlere şenlik...

Bu iki zat, yıllarını sağlık sektörüne veren emektar... Emektar diyorum ya sakın iş kalmamış, işi bitmiş anlamında algılanmasın. Bu iki beyefendi, tecrübe abidesi…

Zaman zaman sohbetlerimiz oluyordu ama ne yazık ki şimdi birbirimizi telefon aracılığıyla selamlar olduk. Çünkü ikisi de yılların tecrübesi ile ödüllendirilecekleri yerde evleriyle tam ters istikamette yerlere atıldı.

Hatta birinin gönderildiği yer de ona dar geldi de daha uzaklara gönderildi. Sağlık sektörümüzün bu iki tecrübeli ağabeyi şimdi sabahın erken saatlerinde yeni iş yerlerine ulaşmak için didinip duruyorlar.

Neden bu hale geldiler der gibisiniz…

Meraklandırmayayım, aktarayım:

Üyesi bulundukları Türk Sağlık-Sen’den istifa edip de AKP iktidarını destekleyen sendikaya üye olmadılar da ondan!

Bunun adı nedir Allah aşkına…

***

Bir ülkü devi olan Necmettin Haceminoğlu’nun sözleriyle yazımı noktalıyorum:

“-Her insanın san'atkâr veya kahraman olması nasıl mümkün değilse, ülkücü olması da öyle imkansızdır.”