TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Almanya camilerin kundaklanmasına ilişkin, Alman hükümetinin itimat ortamını tesis etmesi gerektiğini söyledi.

Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada,  camilerin kundaklanmasından dolayı Türk vatandaşlarının kaygılı olduğunu, Müslümanların yaşadıkları ortamda itimat arasında ibadet etmeyi arzu ettiklerini anlatım etti.

Almanya’da daha öncelikle Türklerin kaldığı evlerin kundaklandığına işret eden Üstün, ‘’İbadet ettikleri mekan yanabiliyorsa kundaklanabiliyorsa yahut oturdukları evin bodrumuna Molotof kokteyli atılıyorsa ve yanıyorsa, elbette endişeliler. Tarihte bunları gördük. Onlarca insanımız hayatını kaybetti  bunlardan dolayı’’ dedi.

Üstün, güvensizliğin kötü bir şey olduğunu belirterek, ‘’Alman hükümetinin itimat ortamını tesis etmesi gerekir’’ ifadesini kullandı.

Türklerin, Almanya'da diri bir cemiyet biçimine geldiklerini belirterek, vatandaşların yılmamasını isteyen Üstün, Türklerin dernek, vakıf, cami ve okul kurmasının yılgınlık olmadığını  gösterdiğini kaydetti.

Türk hükümetinin ve Meclis’inin de her şeyi ile ülke dışındaki Türklerin yanında olduğunun altını çizen Üstün,  ‘’Güçlü bir Türkiye var artık. Türkiye, 50 sene öncesinin Türkiye’si değil. O bakımdan çekinmesinler mücadelelerinden vazgeçmesinler. Yahudi toplumunu misal alsınlar. Bakın, sayıları azdır fakat iş hayatında, eğitim hayatında, siyasette çok ses getirirler. Bizim potansiyelimiz çok çok onlardan. Avrupa’da 5 milyona yakın sayımız var. Almanya’da 3,5 milyon sularında nüfusumuz var’’ diye konuştu.

Ayhan Sefer Üstün, Almanya Federal Meclis’inde 11 Türk kökenli milletvekilinin de yer aldığına işaret ederek,  siyasi yaşamda bu kadar güçlü bulunan bir toplumun daha çok sesi çıkması gerektiğini kaydetti.

Faillerin yakalanmasını istiyoruz

Berlin Mevlana Camisi’nin yandığını gün Bielefeld'de de bir caminin kundaklandığı dile getiren Üstün, bu olaylardan bir hafta sonra Bielefeld'de bir caminin daha kundaklandığını kaydetti.

Kreuzberg'teki Mevlana Camisi’nin Berlin’deki ilk kurulan camilerden birisi olduğunu vurgulayan Üstün, ‘’Bu soruşturmanın etken bir biçimde yapılmasını ve faillerin bir an öncelikle yakalanmasını istiyoruz. Çünkü bundan öncelikle camilere 200’den çok hücum olmuş, bir adet bile fail yakalanamamış, cezalandırılamamış. Cezasızlık bu çeşit fena niyetli kullanmakta olanları cesaretlendiriyor dikkat çekici ki’’ dedi.

Irkçılığın okulda, sokakta, ofislerde süre vakit kendini gösterdiğini, süre vakit da camilere yapılan saldırılarla ortaya çıktığını anlatım eden Üstün, son yıllarda Almanya'da dini motifli rasist saldırıların sayısının yüksek olduğuna dikkati çekti.

Almanya’nın ırkçılık meselesi için önlemler alması gerektiği anlatım eden Üstün, okullardan başlayarak yeni neslin çok kültürlü toplumu kabul edip, hoşgörü ortamının sağlanması için tedbir alınmasının önemine dikkati çekti.

'Bunun dışında medya bunu kabul edecek. Burada vahim bir hadise olmuş, bir hafta arasında 3 adet cami yanmış, dikkat çekici medyada bunu göremiyorsunuz’’ diyen Üstün, Alman medyasında ön yargının bulunduğunu savundu.

Irkçılıkla mücadele

Siyasetçilerin bu çeşit olayları en hafifiyle kınaması gerektiğini anlatım eden Üstün, ‘’Ardından caydırıcı tedbirler alması gerekir. Suçlular yakalanması gerekir. 10 günden çok olmuş ve soruşturmada mühim bir ilerleme sağlanamamış. Ertesi gün suçlu yakalanabilse ve suçlu ilan edilebilse yargıya teslim edilse bu işin ciddiyetle üstünde durulduğu algısı oluşurdu’’ ifadesini kullandı. 

Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Dairesi’nin çok aşırı sağcı muhbirlere nakit ödediği ve bunların faaliyetlerine destek bulunduğu anlamında ifadelerin olduğunu hatırlatan Üstün  ‘’Bunlar çok vahim meseleler. O bakımdan bunların ortaya çıkartılması gerekiyor. Bir biçimde ırkçılıkla savaş edilmesi lazım’’ halinde konuştu.

Thüringen'de hazırlanan NSU raporu

Thüringen Eyaleti Meclisi’nde kurulan NSU Araştırma Komisyonu'nca hazırlanan raporu da öven Üstün, raporun son yıllarda okuduğu en etken araştırma olduğunu söyledi.

‘’Eyaletlerde düzenlenen raporlar daha çarpıcı oldu, etkileyici oldu’’ diyen Üstün, Federal Meclis'teki raporun işin ucunu biraz açık bıraktığını, daha sonra komisyon başkanının başına da birtakım durumlar geldiğini anımsattı.

Thüringen eyaletinde hazırlanmakta bulunan raporda cinayetlerin önlenebileceğinin anlatım edildiğine dikkati çeken Üstün, kendilerinin olayla ilgili hazırladıkları raporda da bunu belirttiklerini anlattı. 

Münih’te görülen davada, Alman istihbaratınca çok aşırı sağcıların finanse edildiğinin ortaya çıktığını anlatım eden Üstün, ‘’Şimdi bu çok ürkütücü’’ dedi.

'Rapor ve mahkeme huzurunda verilen  ifadeler Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın bu çeteleri koruduğu ve desteklediğini ortaya koymaktadır. Bunları doğru kabul ederek yeni önlemler alınması şart’’ diyen Üstün, hükümetin raporda yazılan önerileri hayata geçirmesi gerektiğini kaydetti.

'Bunlar hayata geçmezse bundan sonra kurulacak komisyonlar bir mana anlatım etmez’’ diyen Üstün, gene de yeni araştırma komisyonlarının kurulmasına karşı olmadığını belirtti.