Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
05:41 ABD üniversitelerindeki Filistin’e destek gösterileri ülke geneline yayılıy...05:36 Trump’a yönelik “sus payı” davasında tanıklar ifade verdi05:15 Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik...02:43 Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de01:41 AFAD:"Erzincan’ın Tercan ilçesinde saat 01.30’da 4.1 büyüklüğünde deprem me...01:38 Pastanede oturan 2 kişiye silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı01:29 Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi01:13 Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV, yüzde...01:02 Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortay...00:59 THY Euroleague: Monaco: 93 - Fenerbahçe: 8800:56 Konya’da bir apartmanın 9’uncu katı alevlere teslim oldu00:54 Küçükçekmece’de bir kadın evinde ölü bulundu00:21 "14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması"na başvurular ba...00:10 Çoruh Kültür Merkezinde Şiir Gecesi00:10 Bayburt’ta 2. İl Koordinasyon Toplantısı için toplanıldı00:09 Kemaliye’de 1 ev yandı00:09 Şoförlere trafik eğitimi verildi00:09 Erzincan’da helikopter ambulans donanımlarının tanıtıldığı bilgilendirme to...00:09 Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler...00:06 Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyi...
Güncel 16 Mart 2015 - 11:53 Yorum: 0

"Amid Mahkemesi'' kararları deşifre ediliyor

DÜ İlahiyat Fakültesince, 17. ve 21. yüzyıllarda, Osmanlı dönemindeki "Diyarbekir Eyaleti"nde bulunan "Amid Mahkemesi'nde verilen kararlar, gün yüzüne çıkarılıyor

'Amid Mahkemesi'' kararları deşifre ediliyor

DİYARBAKIR (AA) - SEMA KAPLAN - Dicle Üniversitesi (DÜ) İlahiyat Fakültesi, Osmanlı dönemindeki "Diyarbekir Eyaleti"nde bulunan "Amid Mahkemesi''nde verilen kararları deşifre ediyor.

Karacadağ Kalkınma Ajansı ve Dicle Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü (DÜBAP) desteğiyle, 17. ve 21. yüzyıllar arasındaki şer'iye sicillerinin Türkçe çevirisi ve değerlendirmesi yapılıyor.

Osmanlı Devletinin siyasi, idari ve sosyal tarihinin tam manasıyla ortaya konulması amacıyla yürütülen çalışmanın tarih, hukuk, sosyoloji gibi çok sayıda bilim alanı için son derece önemli ve güvenilir bir kaynak teşkil etmesi bekleniyor.

İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkerim Ünalan, AA muhabirine, şer'iyye sicillerinin incelenip gün yüzüne çıkarılmasının hukuk tarihi açısından son derece önemli olduğunu belirterek, eski hukuk hakkında çelişkili görüşlerin mevcut olması nedeniyle şer'iyye sicillerinin doğruyu tespit edecek yegane kaynak olduğunu vurguladı.

Ünalan, akademik çalışma yapanlar için önemli bir kaynak niteliği taşıyan transkripsiyon çalışmasının bugüne kadar Diyarbakır'da sosyal alanda yapılan en büyük ve en faydalı projelerden biri olduğuna inandıklarını anlatarak, bu eserden yararlanılarak yurt içinden ve dışından çok sayıda makale, kitap ve tez çalışması yapıldığını belirtti.

Ünalan, şer'iyye sicillerinin yanı sıra Divan-ı Humayun'un Diyarbakır ile ilgili Ahkam Defterlerinin de çevirisinin ve değerlendirmesi yaptıklarını, şeriyye sicilleri ile Ahkam defterlerinin toplamının 36 bin 929 sayfa olduğuna işaret ederek, yaklaşık 2 yılda Ahkam defterlerinin tamamının, şer'iyye sicillerinin de 17. ve 18. yüzyıllara ait olanlarının deşifresinin yapıldığını, 19. asra ait belgelerin incelenmesine de başlandığını kaydetti.

Ünalan, "Sicillerden 15 cilt baskıya hazır hale geldi. Bunlardan 3'ü basıldı, 4. ve 5. cilt de baskı aşamasında. Baskısı yapılan ciltleri internet ortamına da aktarmayı düşünüyoruz" diye konuştu.

- "Affetmek sadece Allah'a ve mağdura mahsus idi"

Ünalan, İslam hukukçuları ve tarihçilerinden oluşan komisyonla yürütülen çalışmayla, ilmi hayat, bilim adamların ve araştırmacılara ışık tutacak önemli kaynaklara ulaştıklarını söyledi. Bugün önemsiz gibi görünen meselelerin dahi o dönem kayıt altına alındığını belirlediklerini dile getiren Ünalan, çalışmanın son derece meşakkatli olduğunu, o dönem hızlı ve karışık yazılan belgelerden her birinin çeviride 3-4 sayfaya çıktığını aktardı.

- "Kan bedeli 100 deve veya 200 sığır" 

"İslam Hukukunda cezaların çok ağır olduğunu vurgulayan Ünalan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslam Hukukunda cezalar çok ağır idi. Biri diğerinin gözünü çıkarsa cezası 50 deve, 100 veya 500 altın, burun kesmenin ise 100 deve idi. Kısasa engel durumlarda mali cezalar gündeme gelir, fail kan bedeli olarak 100 deve veya 200 sığır verir, faili meçhul cinayetlerde de fail bulunamadığında bu diyeti devlet öderdi. Mali cezalarla amaç mağdurun mağduriyetinin giderilmesiydi. İslam Hukuku mağduru düşünürdü. Eli kesilen bir kişi çalışma gücünden yoksun kalacağından o kişinin mağduriyetinin giderilerek yaşamını sürdürebileceği gelire kavuşması için faile mali ceza verilirdi. Bu nedenle cezalar çok caydırıcı olurdu."

-''Kısas caydırıcı özelliktedir''

"Kısas, kişiye verilen zararın, faile de uygulanacağının bilinmesinden dolayı caydırıcı özelliktedir" ifadesini kullanan Ünalan, "Mersin'de Özgecan Arslan'ın hunharca öldürülmesiyle toplum yeniden idamı tartışmaya başladı. Adalet ancak orada olur. Öldüren de öldürülen de insan. Fani savunulurken öldürülen kişi de aynı ölçüde savunulmalı. Kuran, 'idam etmekte hayat var' diyor. 'Ben bu kişiyi idam etmeyim bir kişi kurtulsun' derken, o kurtulan bir kişi çok sayıda kişiye cesaret veriyor" diye konuştu.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
AA Anadolu Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber