Gebelik öncesi kadının sağlığının kontrol edilmesi, hem anne hem de bebek için gebelik ve doğum sonuçlarını iyileştiriyor. Günümüzde hâlâ pek çok kadın gebeliğe ciddi tıbbi sorunlarla başlıyor, bebeğe zararlı olabilecek maddelere maruz kalıyor ve tıbbi olarak koruyucu bir önlem almadan plansız gebe kalıyor.

Medicana Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Hatice Yağmurkaya Balkay, gebeliğe karar verildikten itibaren anne adayının sağlığının iyileştirilmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Opr. Dr. Balkay, "Sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi, gebelik planları konusunda hem kadının hem de erkeğin eğitilmesi ilk önceliğimiz. Günümüzde anne ve çocuk sağlığında daha iyi sonuçlar elde etmek için gebelikten önce harekete geçmek, hedefi tanı ve tedaviden çok koruma ve önlemeye yönlendirmek gerekiyor. Gebelik öncesi beslenmede genellikle saf, temiz, kilo aldırmayan ama besleyici gıdaların tercih edilmesi gerekiyor. Düzgün ve sağlıklı beslenmeye ilave olarak folik asit takviyesi yapılması, kullanılan destek ürünleri varsa bunların güvenilirliği, yararı ve zararı irdelenmeli. Gebeliğe hazırlanan kadınlar sigarayı bırakmalı bırakamıyorsa kullanım sınırlaması konusunda teşvik edilmelidir. Anne adayının egzersize ve kilo kontrolüne önem vermesi de büyük önem taşıyor" dedi.

Gebeliğe hazırlanırken hangi aşılar yaptırılmalıdır?

Gebeliğe hazırlanırken yapılması gereken aşılar hakkında bilgi veren Dr. Hatice Yağmurkaya Balkay, "Özellikle human papilloma virüs (HPV), grip, kızamıkçık aşıları bu hastalık risklerini taşıyan gebe adaylarında hekim kontrolü ile birlikte yapılmalıdır. Ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili risk belirlenmeli, uygun testlerle belirlenen hastalıklar tedavi edilmelidir" diye konuştu.

"Kadındaki mevcut hastalıklar gebelik kararını ve gebeliğin seyrini etkileyebilir"

Kadındaki mevcut hastalıkların gebelik kararını ve gebeliğin seyrini etkileyebileceğini belirten Balkay,

"Diyabet, tiroit hastalıkları, epilepsi benzeri nörolojik hastalıklar, hipertansiyon, lupus, böbrek hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, astım, pıhtılaşma bozuklukları gibi sistemik hastalıklarda veya depresyon, bipolar hastalık ve şizofreni gibi psikolojik hastalıklarda hasta gebelikten önce mutlaka bir hekim ile görüşmelidir. Mevcut tıbbi sorun nedeniyle kullanılan ilaçlar, gebeliğin hastalığın seyrine etkisi ve özellikle de diyabet gibi hastalıklarda gebeliğin hastalığın kontrollü bir döneminde planlanması uygun olacaktır" şeklinde konuştu.

"Gebelik öncesinde aile ve genetik hikâye incelenmeli"

Gebelik öncesinde aile ve genetik hikâyenin incelenmesi gerektiğini kaydeden Balkay açıklamasını şöyle tamamladı: "Anne yaşı, anne ve babanın tıbbi durumu, kadının daha önceki gebelikleri sorgulanmalıdır. Daha önceki gebeliklerinde bebeklerinde genetik sorunlar yaşayan çiftler ve ailede bilinen bir genetik hastalık mevcut olanlar tespit edilmeli ve bu aileler gebelik öncesi genetik danışma almalıdırlar. Bir önceki gebelik erken doğum, düşük veya ölü doğum ile sonlanmış ise hasta risk ve nedenlerin tespit edilmesi için incelenmelidir. Özellikle sezaryen ile yapılan bir doğumdan sonra hasta yeni bir gebelik için en az 12 ay beklemelidir."