MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti 1. Olağanüstü Kongresi'ne katılıp konuşma yaparak anayasanın ruhuna ve ana kaidelerine daha şiddetli bir harp açtığını savunarak, 'Cumhurbaşkanı makamının tarafsızlığını darbelemiş, TBMM’de yarın yapacağı yemini peşinen bozmuş ve anlamsızlaştırmıştır' ifadesini kullandı.

Bahçeli,  12. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AK Parti 1. Olağanüstü Kongresi'ndeki 'MHP'yi amaç saha sözlerine' karşı yaptığı yazılı açıklamada, bugün demokrasiye şerh düşüldüğünü, hür seçime ket vurulduğunu, siyasete kaldıramayacağı yük bindirildiğini iddia etti.

Hukukun ilke ve esaslarının çiğnendiğini, demokratik teamül ve kazanımların ağır irin aldığını ileri devam eden Bahçeli, 'AKP'nin 1. Olağanüstü Kongresi dayatmayı, baskıyı, şantajı, dağınıklığı, ilkesizliği ve hedefsizliği billurlaştırmış, belirginleştirmiştir' değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan'ın, resmen cumhurbaşkanı olmasına rağmen, AK Parti'nin inanılmaz kongresine hem katılıp hem de konuşma yaparak anayasanın ruhuna ve ana kaidelerine daha şiddetli bir harp açtığını ileri devam eden Bahçeli, şu ifadelere yer verdi:

'Erdoğan, bundan böyle rutine bağlanmış anayasa suçunu bir defa daha işlemiştir. Dahası cumhurbaşkanı makamının tarafsızlığını darbelemiş, TBMM’de yarın yapacağı yemini peşinen bozmuş ve anlamsızlaştırmıştır. Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’nın 103. Maddesi’ne oranla namus ve onur üstüne edeceği tarihsel yeminin inandırıcılığı ve bağlayıcılığı erkenden buharlaşmış ve budanmıştır. Erdoğan yanlıştadır, gaflettedir, hata üstüne hata yapmakta, çürük tahta üstünde hamaset nutku atmaktadır.'

 Çirkin, yakışıksız ve hasmane 

 Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı olmakla yetinmeyip AK Parti'yi kendi çıkar, emel ve niyetlerine oranla tasarlamak için geceyi gündüze kattığını savunan Bahçeli, 'Ayan beyan ortadır ki  AKP'nin başına camekan süsü bir umumi başkan atanmış, Erdoğan velayet ve vesayeti bu partinin hücrelerine kadar nüfus ve sirayet etmiştir. Bundan böyle AKP'ye umumi başkan olacak kişi kukla başbakan, iradesini çaldırmış, karar alma kabiliyetini devretmiş, zihnini ve basiretini kiralamış bir şahsiyet şekilde anılacaktır' ifadesini kullandı.

 Erdoğan'ın kongredeki konuşmasında partilerine sataştığını, mlliyetçi, ülkücü hareketi suçlayan üslup kullandığını belirten Bahçeli, bunu fazla fazla 'çirkin, yakışıksız ve hasmane' şekilde nitelendirdi.

'Bu zihniyetin, MHP’nin şehit cenazelerini istismar ettiğini ve terörün varlığına kendisini endekslediğini iddia etmesi, ulusal ve ilkeli muhalefet tarzımızı aşağılamaya kalkışması müfteriliğinin tezahürüdür' ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:

'Milliyetçi Hareket Partisi’ni terörden geçinen, şehit cenazelerinden medet uman çarpık bir anlayışta göstermek kuyruklu yalan olmasının ötesinde ahlaksızlıktır. Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olması sebebi ile politik münakaşa ve polemiklerin arasında yer alamayacaktır. Eğer ters davranışını sürdürürse partimiz kendisine misliyle yanıt verecek, hiç bir fena sözünü parasız bırakmayacaktır. Bunun yanı sıra PKK’yla kimin pazarlık yaptığı, İmralı canisine kimin teslim olduğu, mehmetçiklerimizi, polislerimizi geri arkaya şehit eden kanlı elleri kimin tuttuğu esasen ortadadır.'

 Bundan böyle AKP hızla eriyecek

 MHP Genel Başkanı Bahçeli,  Erdoğan'ın 'ne yaparsa yapsın, Türkiye'yi iflasa sürükleyemeyecek, Türk milletini yoktur edemeyeceğini' ileri sürerek, bunun güvencesinin partisi olduğunu vurguladı. Bahçeli, şunları kaydetti:

'AKP'nin başına iliştirilmiş, itilmiş, ısmarlanmış bulunan Ahmet Davutoğlu ise yalnızca süre kaybı, yalnızca Erdoğan yönünden restorasyona tabi tutulmuş birisidir ve Davutoğlu'nun kongre konuşması da malikine yaranmaya çalışan, hiç bir ufku, tutarlılığı, ana düşüncesi olmayan, telaşlı, korkak, ezbere dayalı, aşina tekrarların dile getirildiği hezeyanname şekilde tarihe geçecektir.

Erdoğan'ın 'veda', Davutoğlu’nun 'vefa' şekilde isimlendirdiği AKP Kongresi, Türk milleti için düş kırıklığı, oyalama, demokrasinin sekteye uğratılması şekilde hafızalara kazınacaktır.  Bundan böyle AKP hızla eriyecek, hızla emilecek ve gün ati siyasetten silinip gidecektir. Allah'ın izniyle bu, fazla fazla uzun sürmeyecek, ulusal karar ve ulusal diriliş, çözümcüleri, açılımcıları, hainleri, rüşvetçileri önüne katıp adaletin huzuruna kadar kovalayacaktır.'

MUhabir: Sarp Özer