Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 31 Ekim 2014 - 19:32 Yorum: 0

Bahçeli'den Peşmerge eleştirisi

MHP Lideri Bahçeli, "Yabancı ülke güçleri ile Peşmergeyi bir tutmak, bugünden Kuzey Kürdistan'da bağımsızlığı ilan edilmiş bir Kürdistan'ı kabullenmek demektir" dedi.

Bahçeli'den Peşmerge eleştirisi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Yabancı yurt güçleri ile Peşmergeyi bir tutmak, bugünden Kuzey Kürdistan'da bağımsızlığı ilan edilmiş bir Kürdistan'ı kabullenmek demektir. Bu 4 parçalı Kürdistan'ın birinci ayağı şekilde görülmelidir. Zaten de Cumhurbaşkanının en kocaman talihsizliği bu gafletin içine düşmüş olmasıdır' dedi.

Bahçeli, parti umumi merkezinde düzenlediği matbuat toplantısında, Ermenek'te maden ocağında 18 işçinin mahsur kaldığını hatırlatarak, 'işçilerin yemeklerini sebep toprak altında yemeye zorlandıklarının ve işverenin maliyeti kısmak hesabına insan canını ne hakla tehlikeye attığının' her yönüyle araştırılması gerektiğini söyledi.

Soma'dan sonra Ermenek'te de yeni bir maden dramı yaşanmasının geçmişteki acı ve ihmallerden ders alınmadığını gösterdiğini öne devam eden Bahçeli, şöyle devam etti:

'Sırası ve noktayı geldiğinde sorumsuzlukta, ihmalde, tedbirsizlikler halkasında kim ve ya kimlerin dahli varsa elbette konuşulacak, haklarında lüzumlu işlemler yapılacaktır lakin şimdi tüm enerji, bütün çalışma, bütün dua ve temennimizi 18 masumun toprağın altından çıkarılmasına yöneltmek durumundayız. Önemle bildirmek istiyorum ki maden ocağında yaşanan su baskınını tabii afet benzeri gösterip yakayı kurtarmaya çalışan kuruluş yöneticilerine tavsiyem, küstahlığı bırakıp birazcık insafları varsa nedamet göstermeleridir. Dualarımız 18 işçimizin üzerinedir. Allah'tan umut kesilmemelidir. Umudumuz son temel kadar devam etmelidir.'

Isparta'da midibüsün kaza yapması nedeniyle 17 işçinin yaşamını kaybettiğini anımsatan Bahçeli, 'Bu kaza yüreğimizi kavurmuştur. Buradan vefat edenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa dileklerimi iletiyorum' dedi. 

 

-'Türk devletinin eli, kolu zincirlenmiştir'

Türkiye'nin bölünmesi ve kardeş kavgasına sürüklenmesi amacına dönük senaryo ve oyunların sürat kazandığını iddia eden Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Başbakan ve hükümetinin umutla, inatla, ısrarla sürdürdüğü çözülme sürecinde onbinlerce insanımızın hayatına kast eden canibaşı, 'çözüm, sulh ve kardeşlik abidesi', yurt evlatlarını kahpece infaz eden PKK terör örgütü dağda hak ve sulh arayan 'sözde özgürlük savaşçıları', bu melanete alkış tutan çürümüşler, 'barışsever ve demokrat aydın', bozgunculuğa, ayrımcılığa, fitneye ve terörün örtülü amaçlarına hizmet eden işbirlikçiler ise 'akil adamlar' olarak takdim ve servis edilmiştir. Türkiye'de hiç bir ölçü kalmamıştır. Milli hüviyet ve güvenlik duvarları gerisi arkasına saldırıya uğramıştır. AKP, siyasal varlığını ve siyasal geleceğini tamamıyla bölücülüğe bağlamış, bölücü alçaklara dayandırmıştır. İktidar, PKK'nın hain emellerine, bölgesel ve küresel cinayet planlarına göz yummakla kalmamış iffetsizce alkışlamış ve alkışlanmasına refakat etmiştir. Ortadoğu'yu kana boğanlar, mazisi bir asrı aşan süredir haritalar üstünde karalama yapanlar, rotayı son yurdumuza çevirmişler, milletimizi kapsamına saha şer hesaplarla oyalanmaya başlamışlardır.'

Bahçeli, hükümetin yıkım ve çözülme sürecinde yeni bir safhaya geçtiğini savunarak şöyle konuştu:

'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yabancı tavsiye, tazyik ve telkinlerle başlattığı, Başbakan Davutoğlu'nun ise canla, başla ve köle benzeri sürdürdüğü terörle müzakereler Türkiye'yi alacakaranlık bir kuşağa hapsetmiştir. Türk devletinin eli, kolu zincirlenmiştir. Teröristlerden medet uman, iyilik bekleyen, insaf ve acıma dilenen sefil ve zelil AKP zihniyeti, mücadeleden mütarekeye dümen kırmış, müzakereden teslimiyete birden dönüş yapmıştır. Artık acımasız ile mazlum birbirine karışmış, katil ile maktul tıpkı kefeye konulmuş, şehit ile cani arasındaki kalın perde yırtılmıştır. Sözde açılım, çözüm, barış, ulusal birlik ve kardeşlik aldatmasıyla girilen stratejik karabasan sürecinde PKK silahla ulaşamadığı, öldürerek, saldırarak, pusu kurarak alamadığı ne varsa elde etmeye başlamıştır. Her Ödün bir yenisinin müjdesi olmuştur. Bu acı veren gerçekler Türkiye için yıkımın, dağılmanın ve kanlı bir parçalanmanın adeta habercisidir.'

Türkiye Cumhuriyeti'nin sokaklardaki şiddet görüntüleri ve masalardaki pazarlıklarla esir alınmak üzere olduğunu ileri devam eden Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Düne kadar Türkiye için ayak bağı olan, kırmızı çizgilerimizi yarmasına karşın AKP'nin müttefiki mertebesine çıkan ve kongre salonlarında 'Türkiye seninle gurur duyuyor' seslenişiyle ödüllendirilen Barzani, ödül benzeri olanaklara küresel şantajla erişmiştir. Irak'ın kuzeyinde PKK'yı himaye eden, Mehmetçik ve polis katillerini besleyen, büyüten ve barındıran Peşmerge zilleti AKP Hükümeti'yle tıpkı amaçlar çevresinde buluşmuş ve kenetlenmiştir. Cumhurbaşkanının kardeşi, Başbakanın abisi Barzani, bir tarafta aziz milletimize kurşun sıkanların sırtını sıvazlarken diğer yanda küresel planlarda figüranlık görevini, dört parçalı Kürdistan'ın hamisi pozisyonunu iştahla yürütmektedir. Cumhuriyetimizin 91. sene dönümünde Habur Sınır Kapısı'ndan yurt topraklarına girip sınır il ve ilçelerimizden tezahüratlarla, alkışlarla, neşe gösterileriyle geçerek Ayn el-Arap'a intikal eden Peşmergeler Türk milletini derinden yaralamıştır. 91 yıllık mirasa gölge düşürülmüştür. Türk askerine taşla, sopayla, molotofkokteyliyle ve silahla saldıran PKK'lı gruplar Peşmergeyi bağrına basmış, zafer işaretleri ve zılgıtlarla selamlamıştır. 

Ayn el-Arap, başka ismiyle Kobani'ye katkı bahanesiyle ağır silahlı Peşmergelere Türk vatanı çiğnetilmiştir. Bu ihanet geçidi, hepimizin gözü önünde cereyan etmiştir. Türkiye, bir kere daha küçülmüş, kocaman milletimiz bir kere daha küçük düşürülmüştür. Ellerinde PKK paçavraları, cani posterleri ve sözde Kürdistan bayrakları bulunan kalabalık yığınlar Peşmerge konvoyuna Şırnak'ın Silopi ve Cizre ilçelerinden Mardin Nusaybin'e ve buradan da Şanlıurfa Suruç'a kadar tezahürat yarışına girmişlerdir. AKP-PKK anlaşmasıyla, 19 Ekim 2009'da Habur'dan sokulan 34 PKK'lıya düzenlenen terörist karşılama törenleri aynısıyla tekrarlanmıştır. Habur'dan giriş oluşturan ve 16 Kasım 2013 tarihinde Diyarbakır'da göklere çıkarılan Barzani tekrardan milletimizin sinir uçlarıyla oynamıştır. AKP, Irak'ın toprak bütünlüğüne hançer sallayan Peşmergeyi emniyetle geçirmek için kortej içine alarak Türk düşmanlarına düğün bayram yaptırmıştır. Türkiye'de daha yaşanmadık ne kalmış, daha görülmedik ne bırakılmıştır? Düşmana kucak açan, teröristlere ve destekçilerine mihmandarlık yapan, ülkemizi terör koridoruna çeviren Başbakan ve hükümeti bu haysiyetsizliğin, bu omurgasızlığın altından kalkamayacaktır.'

Peşmergenin, PKK-PYD'ye katkı amacıyla 29 Ekim'de Türkiye topraklarından geçirilmesinin ayrı bir mana ve mesajı bulunduğu anlatım eden Bahçeli, şöyle konuştu:

'91 sene evvela defedilen işgalcilerin farklı bir versiyonu hudutlarımızdan gözümüzün içine baka baka içeri girmişlerdir. Erdoğan ve Davutoğlu, ne kadar hain mihrak ve erek varsa hevesle bir araya gelmiş, taraf yana durdukları karanlık adamlarla Türkiye'nin müessese prensip ve esaslarına harp açmışlardır. Cumhuriyetimizin 91. sene dönümünde Türkiye'ye saha okunmuş, Türk milletine ölüm yağdıranlar sanki fethe çıkmış Fatihler benzeri taltif edilmişlerdir. İlaveten aziz şehitlerimizin kemikleri sızlatılmış, ecdadımızın ruhu incitilmiştir. Cumhuriyetin müessese sene dönümünde, ABD'nin düzen ve dayatmasıyla PKK-Peşmerge şovunu hazırlayanlar, hudut boyunca sahnelenen acıklı ve alçak manzaraları izletenler küfrün ve batılın beraberinde konuşlanan yurt düşmanlarıdır. Peşmergelerin giydikleri kamuflajlarda gururla taşıdıkları ABD bayrak ve armaları, bu ülkenin başkanına yönelik kabına sığmayan kalp seli, oynanan oyunun taraflarını gün yüzüne çıkarmıştır. Hem Türk vatanına sığınıp, hem ekmeğimizi yiyip hem de yabancı devlet başkanlarına gönül borcu hissetmek nankörlük ötesi bir haldir. Ayn el-Arap için kalbi çarpanların, Barzani ve Obama için şükran duyanların yurt topraklarında soluk almaları, Türkiye'de ikamet etmeleri talihsizliktir.'

 

'29 Ekim'deki ibretlik tablodan bir farkı yoktur'

'PKK terör örgütü silahsız, müdafaasız ve sivil kıyafetlerle günlük işlerini oluşturan askerlerimize arka peşe suikast düzenleyip canlarını alırken, hükümetin terör örgütlerine yanaşması, katillere escortluk yapması hazmedilecek bir alçalma değildir' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

'Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümeti Anayasa'yı kasten ihlal etmekte ve suç işlemektedir. Aralarına PKK'lı teröristlerin de karışması diri ihtimal bulunan peşmerge unsurlarını muzaffer bir ordunun temsilcileri benzeri sunmak, göstermek, bu biçimde propaganda yapmak lakin ve lakin işgal edilmiş bir ülkeye has rezalettir. 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgali sırasında benzeri olmuştur. 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgali sırasında yaşananların 29 Ekim'deki ibretlik tablodan bir farkı yoktur. Terör baronları AKP'nin yataklığıyla 29 Ekim'de aziz milletimize beden gösterisi yapmıştır. Bu, sineye çekilecek bir vaziyet değildir. Mehmetçiğe silah çekenlerin Peşmergeyi havai fişeklerle kucaklamaları, Türk vatanını yakıp yıkan mikrop ve fesat yuvalarının Ayn el-Arap için fedakarlıktan bahsetmeleri henüz sözlüklerde karşılığı olmayan bir çarpıklıktır. AKP, askerimizi ensesinden vuran aşağılık teröristlere, topraklarımızda aklı kalan Kürdistan tetikçilerine onurunu ipotek ettirmiş, izzet-i nefsini emanet etmiştir.'

 

'MGK toplantısında Türkiye ve Türk milleti lehine hiç bir karar alınmamıştır'

Bahçeli, dün yapılan MGK toplantısını hatırlatarak, 'Ülkemizin birikmiş ve tahammül sınırlarını çoktan aşmış güvenlik sorunları kokmaya sima tutmuş ceset benzeri orada duruyorken, dün birleşen MGK'nın gündemine enlem yapılanmanın girmesi izansızlık ve vicdansızlıktır' dedi. 

'MGK'nın Türkiye'nin güvenliği yerine Erdoğan'ın şahsi hesaplarına ve 17-25 Aralık sürecini göğüslemeye odaklandığını' ileri devam eden Bahçeli, PKK'nın saldırılarının MGK'nın netice bildirisine yansımadığını söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu:

'10 saat 25 dakika sürdüğü söylenen ve böylelikle rekor kırdığı anlatım edilen MGK toplantısında Türkiye ve Türk milleti lehine hiç bir karar alınmamıştır. MGK üyeleri, bu kadarlık zamanda ülkemizin hangi rahatsızlığına isabetle eğilmiş ve teklif getirmiştir? İç ve hariç legal görünümlü illegal etkinlik yürüten enlem yapılanma diyerek hala samanlıkta iğne arayan MGK adlı kuruluşun felaketimize sebep olacak terör ve bölücülükle ilgili hiç mi kaygısı yoktur? PKK terör örgütü Cizre'de özerklik ilan edip yol araştırmaları yaparken, mahkeme kurup TSK ve emniyet mensuplarına kurşun sıkarken MGK üyelerinin aklı nereye gitmiş, kalpleri niçin atmıştır? Şu anda musibetin ve melanetin bir numaralı kaynağı bulunan çözülme sürecinin müspet atmosfer ve mutluluk ortamı yarattığını, buna karşılık provokatif vakalara karşı halk düzeni ve güvenliğini koruma kararlığını açıklamak MGK'nın Türkiye gerçeklerinden koptuğunu işaret etmektedir. Türkiye'nin güvenliğindeki açık ve tahribatlar bu kurul üyeleri sebebi ile ciddiye ve görüşmeye paha bulunmamıştır. Güneydoğu'da asker ve polislerimize yönelik suikast eylemleri artarken, KCK'nın belde yapılanmasının Diyarbakır'da vazife oluşturan güvenlik görevlilerimizin oturdukları ev ve apartmanları yakın takibe almaları güvenlik derdi şekilde görülmemiştir. Teröristbaşının sözde 'Misak-ı Milli Komisyonu' istemesiyle tam şekilde alenileşen sınırların yeni baştan çizilme arayışı güvenlik buhranı şekilde kabullenilmemiştir.'

'HDP'nin 1 Kasım'da yandaşlarını sokağa çağrı etmesinin de MGK'da sıkıntı şekilde da görülmediğini' iddia eden Bahçeli, 'MGK, Türkiye'nin güvenliğinden ziyade hain niyetlerin, hain gayelerin emniyete ve güvenceye kavuşmasına hizmet etme noktasına gelmiştir. Cemaati tehdit şekilde görenler, PKK'yı kollamış, imtiyazlarla donatmıştır. Bu körlüğün, bu bulanık, bu müflis ve gayri ulusal tutumun izahı asla yapılamayacaktır' diye konuştu. 

 

Sorular

 Bahçeli, açıklamasının arkasından gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı. 'HDP'nin Kobani'ye destek için parti teşkilatlarını sokağa çağrı etmesi benzeri bir vaziyet var. Daha önceki eylemlerde parti teşkilatlarınız da birtakım tacizlere maruz kalmıştı. Bu konu ile ilgili bir yorumunuz olacak mı?' sorusunu cevaplayan Bahçeli, 'MHP, sokağa çekilme oyunlarına kapılmayacaktır, sabırla ve öz cesaretiyle son sözün söyleneceği günü beklemektedir' dedi.

Bahçeli, 'Sınır ötesi harekata ve yabacı askerlerin gelişine izin veren tezkereye destek vermiştiniz. Fakat Peşmerge geldi, bu konudaki eleştireliri nasıl değerlendiriyorsunuz?' soruna şu yanıtı verdi:

'Teskereye MHP, destek vermiştir, Türkiye'nin geleceği için, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücünü artırıcı bir etken olarak, TBMM'de çıkmasını kabullenmiştir. Oradaki kavramlar, iyi analiz edilmelidir. Yabancı yurt güçleri ile Peşmergeyi bir tutmak, bugünden Kuzey Kürdistan'da bağımsızlığı ilan edilmiş bir Kürdistan'ı kabullenmek demektir. Bu 4 parçalı Kürdistan'ın birinci ayağı şekilde görülmelidir. Zaten de Cumhurbaşkanının en kocaman talihsizliği bu gafletin içine düşmüş olmasıdır.' 

Bahçeli, 'Kürt tarafının açıkladığı kadarıyla koridorun açılmasını ABD istemiş. Bu konudaki yorumunuz nedir?' sorusu üstüne de 'ABD'nin Ortadoğu'daki emelleri, yeni coğrafya çizimi, bu oyunun özüdür. Buna sürüklenen devletler de ABD'nin uydu ülkesi şekilde tarihte yerini alacaktır. Türk milleti, buna layık değildir' ifadelerini kullandı. 

Muhabir: Fatma Can

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber