Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu sebebi ile illere gönderilen içme-kullanma suyu ile alakalı yazıda yer sektör uyarılar hakkında, 'Burada ideolojik şekilde veya arbede kültürü şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesinin suyunun merkeze alınmasını doğru bulmuyorum' dedi.

Müezzinoğlu, topluma ağız ve diş sağlığı bilincini kazandırmak amacıyla başlattığı 'Günde iki defa iki dakika' projesi kapsamında, Batıkent Refika Aksoy İlköğretim Okulu'nda öğrencilere içerisinde diş fırçası ve macun bulunan ağız ve diş sağlı setinin dağıtımının yapıldığı programa katıldı.

Müezzinoğlu, program sonrasında gazetecilerin, gündeme ait sorularını yanıtladı.

Şebeke sularının temizliği ve kalitesine yönelik bir soru üstüne Müezzinoğlu, Türkiye genelinde şebeke suyu kullanması bulunan köyler, beldeler, ilçelerde belirli periyotlarla, belirli noktalardan numunelerin alındığını söyledi. Müezzinoğlu, bunların devamlı takip edildiğini, ilgililerin bilgilendirildiğini anlatım ederek, 'Bu kimi valilikler, il hususi idaresi, ilçelerde belediye başkanlarımız, kentlerde büyükşehir belediyeleri, valilikler vasıtasıyla aracılığıyla yapılıyor. Devamlı ve tertipli bilgilendirmeler yapılıyor. Hele hele uyarma veya Önlem gerekiyorsa bunu tertipli yapıyoruz' diye konuştu.

Son iki-üç aydır Türkiye genelinde devamlı yapılan bu takiplerin kamuoyuna açıklandığını dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

'Devamlı yaptığımız bu takiplerin internet ortamında açıklanması anlamında belediyelerle görüşmeler yapıyoruz ve bunu kamuoyunun gündelik takip etmesi için doğru bir süreci çalıştırıyoruz.

Halk Sağlığı Kurumu ve Sağlık Bakanlığı olarak, vatandaşımızın Türkiye'nin herhangi bir noktasında olursa olsun, kullandığı suda en ufak bir sıkıntı bulunduğu süre her zaman ilgililerden Önlem almasını ve vatandaşımızın da bu manada bilgilendirilmesini yapmaya devam edeceğiz.'

Türkiye genelinde denize girilen sahiller, havuz sıraları da dahil olmak üzere numunelerin alındığının ve kontrollerin yapıldığının altını çizen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

'Halk Sağlığı Kurumunun Ankara, Eskişehir, Tekirdağ valiliklerine gönderdiği aynı yazıların veya Antalya ve öteki mücavir endüstrisi son 30 Mart seçimleriyle, kocaman illerimizde mücavir bölgeye geçenlerde bu manada taşra denilen uç veya oralardaki köylerin bağlı bulunduğu yerlerdeki noktalarımıza oldukça çok büyükşehir belediyemizin sunumunda sorunları olduğunu ve bu problemler sebebi ile yalnız Ankara'ya değil tamamına yazılar gönderdiğimizi belirtmek isterim. Burada ideolojik şekilde veya arbede kültürü şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesinin suyunun merkeze alınmasını doğru bulmuyorum.'

'Türkiye genelinde şu veya bu siyasal partinin yönettiği belediyenin, bizim açımızdan kim bulunduğu ciddi değil. Vatandaşa sunulan suyun kalitesi ve standardında Önlem alınması gerekiyorsa, bunun İzmir Belediyesi olmasıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi olması içerisinde bizim değerlendirmemizde halk sağlığı açısından hiç bir başkalık yoktur' diyen Müezzinoğlu, 'Bu yazıların, Eskişehir ve Tekirdağ'a da gitmiş bulunduğu durumda yalnız Ankara'yı gündeme getirenleri de açıkçası kamuoyunun takdirine bırakıyorum' dedi.

Hekimlerin ilk duruşması 

Müezzinoğlu, Gezi Parkı olaylarında yaralanan eylemcilere müdahale ettikleri gerekçesiyle hekimlerin bugün yapılacak ilk duruşmaya ait de soru üzerine, 'Burada, hukuki zeminde hiç bir tabip tahkikat geçirmemiştir ve yargılanmamıştır' yanıtını verdi.

Söz konusu hekimlerden bir kısmının doktor olmadığını anlatım eden Müezzinoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

'Bir bölümü zaten tabip olmayan, tabip diploması olmayan, bir kısmı da başka suçlar dolayısıyla aranan, bir bölümü ise bizdeki mesaisini bırakarak oraya gitmiştir. 

Bizim bir hastanemizdeki acile, orada yaralanan yurttaşlarımız gelmedi mi? Oradaki hizmeti aksatarak gitmiş olana, bizim ülke ve halk şekilde tetkik başlatmamızı kim kusur buluyorsa ben onları kınıyorum. '

Müezzinoğlu, Gezi olaylarında söz konusu hekimlerce verilen hizmetin bir yapının otoparkında yapıldığını, halbuki takribî 2 kilometre uzaklıkta acil hizmet sunumu yapıldığını söyledi. Müdahale yapılan otoparkta teknik donanım olmadığını belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

'Şu anda tabip veya hemşire olup olmadığını bilmediğimiz, bununla ilgili kamunun bir eksiği olduğunda, halk şekilde bunu sorgulamayacak mısınız?

Yasal bir zemin yok. Ambulanslarımız tahrip ediliyor. Bir yapının otoparkında veya mimarlar mühendisler odasında acil tedavi hizmeti veriliyor. Hangi teknoloji ve hangi cihazla yapılıyor? Hukuk devletiysek, yasa devletinden yana olacağız. Gelişigüzel ve bir de çarpıtarak yolculuk olaylarına karışan hiç bir vatandaşımız, sıhhat hizmeti almada bir mani ve sorunla karşılaşmaz. Onları, Gezi eylemlerine katıldı veya katılmadı diye yargılamak hiç bir hekimin ve hiç bir sağlıkçının ne iş etiğinde ne insanlık değerinde vardır. Meslektaşlarımıza hiç kimsenin haksızlık yapmaması gerekir.'