Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 'Kobani'yi bahane ederek Türkiye'nin yüzlerce halk kurumuna saldıranların, inanılmaz bir barbarlık sergilediklerini ve Roma'da, yalnızca İstanbul'u, Ankara'yı değil Diyarbakır'ı, Bitlis'i, Yozgat'ı tanıtmaya çalışan bu yere yapılan saldırının Türkiye düşmanlığı olduğunu' söyledi. 

İtalya’nın Avrupa Birliği Dönem Başkanı olması nedeniyle Napoli’de ev sahipliği yaptığı genişletilmiş AB Kültür ve Turizm Bakanları gayrıresmi toplantısı için bu ülkede bulunan Çelik, başkent Roma’da 16 Ekim Perşembe terör örgütü PKK yandaşlarının saldırısına uğrayan Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği Kültür ve Turizm Müşavirliği’ni ziyaret etti.

Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Aydın Sezgin, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı ile Roma Kültür ve Turizm Müşaviri Esin Zeynep Dinçer’in ziyaretine eşlik ettiği Bakan Çelik, geçmiş olsun dileklerini iletti.

Burada Türk basınına bu ziyarete ait açıklamalarda bulunan bakan Çelik, müşavirliklerinin kısa vakit evvela saldırıya uğradığını anımsatarak, “Ben de arkadaşları ziyaret edip geçmiş olsun demek istedim.  O vakit saldırının bahanesi, bu camlara da yazmışlardı; Kobani’yi, Kobani olaylarını bahane edip, Türkiye’nin bir sürü yerinde halk kurumlarına saldırdılar, yüzlerce halk kurumunu yıktılar. Onun yanı paradigma bizim kurumlarımıza; müzelere, kütüphanelere saldırdılar. Müthiş bir barbarlık sergilediler. Yüzlerce halk kurumu ziyan gördü ve buraya saldırdılar, Roma’daki bu müşavirliğimize saldırdılar” diye konuştu.

Yurt dışındaki bu müşavirliklerinin Türkiye’yi tanıttığını, bu tanıtımın yalnızca İstanbul yahut Ankara ile kısıtlı olmadığını vurgulayan Çelik, “Bu müşavirlikler, Türkiye’nin her yerini tanıtıyor. İstanbul’u Ankara’yı tanıttığı kadar Diyarbakır’ı, Van’ı, Bitlis’i, Yozgat’ı her noktayı tanıtıyor. Dolayısıyla Türkiye’yi tanıtan böyle bir yere saldırmaları gerçekte Türkiye düşmanlığıdır” dedi.

Bu saldırıları yapanların bahanelerinin ne denli kusur olduğunu vakit geçtikçe görüldüğünü anlatım eden Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, “Türkiye, Kobani’ye destek olmuyor diye o protestoları yaptıklarını söylediler. Halbuki Kobani’ye tek destek olan, en kocaman destek bulunan yurt Türkiye. Bütün bir Avrupa’ya gelen sığınmacı sayısından daha fazlası bir günde Kobani’den Türkiye’ye geldi. Türkiye onlara kucak açtı, ev sahipliği yapıyor onlara ve oradaki bireyler da biliyorlar ki; onların tek hamisi, tek destekçisi, onlara tek sahip çıkan Türkiye’dir” ifadelerini kullandı.

Bakan Çelik, Türkiye’nin son şekilde Kobani’nin düşmemesi için Permerge güçlerinin geçmesine İmkan sağladığına dikkati çekerek, “Şimdi de görüldüğü benzeri oraya Kuzey Irak’taki Permerge güçlerinin, Kuzey Irak’ın silahlı güçlerinin geçmesinde Türkiye bu olanağı sağlıyor. Ne için sağlanıyor bu imkanlar? Kobani düşmesin, Kobani IŞİD’in eline geçmesin diye. Buna karşın yakalayıp Türkiye’yi IŞİD destekçisi benzeri gösterip, peşinden da sanki Kobani’ye sahip çıkılmıyormuş benzeri bu kurumlara saldırıyorlar. Aslında bütün bunların bahane olduğu, yaptıklarının Kobani’ye sahip çıkmak değil de asıl Kobani’ye düşmanlık yapmak bulunduğu görüldü. Yani bir kez daha şunu görelim: bu halk kurumlarına saldıranlar gerçekte Kobani’yi bahane ediyorlar ama Kobani’ye en kocaman zararı veriyorlar. Onların maksatları başka” biçiminde konuştu.

Burada vazife yapmakta bulunan müşavirlik çalışanlarına geçmiş olsun dileklerini ileten Çelik, “Büyükelçilerimiz derhal anında olayla ilgilenmişler. Zaten derhal güvenlik güçleri de müdahale etmiş. Büyükelçiliklerimiz, müşavirliklerimiz, tamamı görevlerini yapmaya devam edecekler. O saldırıları yapanların, bu saldırılarından hiç çekinmeden gene Türkiye’yi, İstanbul’u, Ankara’yı, Diyarbakır’ı, Mardin’i, Van’ı tanıtmaya devam edecekler” dedi.

MGK toplantısının uzun sürmesi

Türkiye’de dün yapılan ve en uzun devam eden Milli Güvenlik Kurulu olması bakımından dikkati çeken MGK toplantısı ve bu toplantıdan basına yansıyan askerin, Permerge güçlerinin 29 Ekim’de geçiş yapmasından rahatsızlık duyduğuna ait haberler hatırlatılan Çelik, “Türkiye demokrasidir. Hukuk devletidir. Bütün kurumların görüşleri alınır lakin netice nedeni ile Türkiye’yi seçilmiş siyasal hükümet yönetir. Dolayısıyla bu Milli Güvenlik Kurulu’nun, Türkiye’nin etrafındaki vakalara baktığımızda bu kadar uzun sürmesi de normaldir. Bir sürü gündem var. Etrafımızda 9 adet yurt yönetilemez bir hale geldi. Belki de çehre senenin altüst oluşları yaşanıyor. Bunun merkezinde bir istikrar adasıdır Türkiye. Bu istikrar adasındaki, böylesine mühim vakalar olurken, o kurumda bu değerlendirmelerin yapılması, bu kadar uzun sürmesi normaldir” yanıtını verdi.

Çelik, Türkiye’nin etrafındaki karışıklıkların bir yansıması olarak, “Belki bu toplantılar daha sık yapılacaktır.  Çünkü Irak’ta, Suriye’de kocaman altüst oluşlar, kocaman depremler meydana geliyor. 100 yılda görülecek şeyler 10 güne sığıyor. Dolayısıyla onu normal karşılamak gerekir” dedi.

Askerin kimi konularda keyifsiz olduğuna ait haberler için de Ömer Çelik, şu cevabı verdi:

“Artık Türkiye, kurumların parça parça birbirine karşı devinim ettiği bir yurt değil, eski vesayet Türkiyesi değil. Yani 'bu kuruluş rahatsız, bu kuruluş hoşlanmıyor, bu kuruluş bundan yana’ benzeri bir şey yok. Bütün firmalar hükümete bağlı. Bütün kurumların görüşü alınır, lakin son tahlilde siyasal kararı hükümet verir, bütün firmalar da o kararı yerine getirmek için çalışır. Bununla ilgili de askeri kesimi de böyle zan altında bırakmamak lazım. Dolayısıyla Türkiye’de bütün kurumların görüşü alındıktan sonra hükümet karar verdikten sonra hiç bir sıkıntı yoktur. Kurumlar işliyor, her şey yerli yerince değerlendiriliyor.”

Bu arada, Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, müşavirlik ziyareti öncesinde Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı, Roma Büyükelçisi Aydın Sezgin ile Vatikan Müzesi'ni ziyaret ederek araştırmalarda bulundu.