Tekne ile denize açılarak midye toplama işi yapan 2 balıkçının hayatını kaybettiği olaya ilişkin davada tanıklar dinlendi. Olayın yaşandığı yerin güvenlik bot kaptanı Turgay Sorhun ise olay günü "batıyoruz batıyoruz" anonsu geldiğini ifade etti.

Ambarlı Limanı açıklarında 2016 yılı Aralık ayında meydana gelen olayda Hüseyin Karaman ve ve İlyas Bostancı midye toplamak için denize açıldı ancak bir süre sonra tekne battı. Olaydan sonra hayatını kaybeden İlyas Bostancı'nın cansız bedeni aynı gün içerisinde bulunurken, Hüseyin Karaman'ın cansız bedeni ise olaydan bir ay sonra bulundu. Olayla ilgili tekne sahibi olduğu iddia edilen Yılmaz Badur hakkında "Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanık Yılmaz Badur, teknenin suya batmasının ardından hayatını kaybeden Hüseyin Karaman'ın ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu.

Sanık Yılmaz Badur duruşmada verdiği ifadesinde teknenin kendisine ait olmadığını söyledi ve "Biz tekneyi ölenlerle birlikte kiralamadık. Şu anda bu tekneyi ben kullanmıyorum. Kazanın olduğu tarihte ölenlerden hiçbirisi benim çalışanım değildi. Batan tekne İlyas Bostancı ile Hüseyin Karaman'a aittir" dedi. Polis ifadesinde teknenin kendisine ait olduğunun zapta geçildiğini söyleyen Yılmaz Badur: "Zapta hatalı geçmiştir. Kendilerine ait dediğim şey kendimize ait diye zapta geçmiştir. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

Teknenin batmasının ardından hayatını kaybeden Hüseyin Karaman'ın kardeşi İbrahim Karaman ise duruşmada verdiği ifadesinde İlyas Bostancı ve kardeşi Hüseyin Karaman'ın, Yılmaz Badur'un yanında çalıştığını söyledi ve ekledi: "Ölen Hüseyin benim kardeşimdir. Ben olayı görmedim. İlyas ve Hüseyin, Yılmaz Badur'un yanında çalışırdı. Yanlış hatırlamıyorsam haftalık olarak Yılmaz'dan 600-700 TL gibi bir para alırlardı. Sigortaları yoktu" dedi.

Hayatını kaybeden Hüseyin Karaman'ın kız kardeşi Ziynet İmir de batan balıkçı teknesinin Yılmaz Badur'a ait olduğunu söyledi ve "O tekneyi kendileri yaptılar" dedi.

Hüseyin Karaman'ın kız arkadaşı Buket Sarı ise olaya ilişkin verdiği ifadesinde şunları söyledi: "Aynı yerde 6 kişi çalışıyorlardı. Yılmaz Bey ve Ertuğ Bey ortaklardı. İlyas ve Hüseyin de elemanlarıydı. Ben rahmetli Hüseyin Karaman'ın kız arkadaşıyım 8 senedir beraberdik. Kendisi sanık Yılmaz'ın teknesinde yatıyordu. Hüseyin her gün işe giderdi. İzinleri yoktu. Sürekli işe çıkıyorlardı. Sadece havanın kötü olduğu günlerde çıkmazlardı. Olay günü kendisiyle görüşmüştüm. Hava kötüydü" şeklide konuştu.

"Telsizden "batıyoruz batıyoruz" diye anons geldi"

Mahkemede ifade veren olayın yaşandığı yerin güvenlik bot kaptanı Turgay Sorhun ise şunları söyledi: "Ben oranın güvenlik bot kaptanıyım. Olay günü güvenlik botu olarak Yılmaz ağabey bize maktül İlyas'ın cesedini verdi. Ondan sonra diğer rahmetli Hüseyin'in cesedi aranmaya devam edildi. Teknenin İlyas ve Hüseyin'in olduğunu biliyorum. Telsizden "batıyoruz batıyoruz" diye anons geldi. Anons Ambarlı istikametinden geliyordu, sanırım anonsu İlyas ediyordu. Biz olay yerine giderken Yılmaz olay yerine gitmişti. Yılmaz İlyas'ı sudan çıkarıp bize vermişti" dedi.

Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.