Milli Eğitim Bakanlığı'nın yüzbinlerce öğretmenin, milyonlarca öğrenci ve velinin hayatını etkileyecek olan eğitim sistemine yapılacak olan reformlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı İshak Çelebi, eğitim sisteminin son yarım asırdır yapboz tahtasına döndüğünü söyledi.

Yapılan eğitim reformlarının kalıcı olmayacağı, her yıl değişeceği inancının toplumda ciddi bir rahatsızlık oluşturduğunu belirten Çelebi, "Yıllardır adına reform denen altyapısı oluşturulmamış, pilot uygulamaları yapılmamış, bilimsellikten uzak politikalarla eğitim sistemi deforme edildi. Eğitim politikalarında yapılan değişiklerin faturasını da her zaman olduğu gibi ilk etapta öğretmenler ve öğrenciler olmak üzere ülkemiz ödemektedir. Yapılması planlanan çalışmalarda ortaya çıkacak olan İngilizce öğretmeni ihtiyacının nasıl karşılanacağı, branş öğretmenlerinde oluşacak yüzde yirmi beşlik fazlalığın nasıl eritileceği, öğretim programları, ders kitapları, derslik sayıları gibi yapılacak çalışmanın başarısını etkileyecek olan birçok unsur titizlikle ve günlük politikaya kurban edilmeden bilimsel ve işin uzmanı kişilerce yapılmalıdır. Ayrıca 5. Sınıfta sadece İngilizce ve Türkçe dersleri verilecek olmasının diğer derslere etkisi pedagojik olarak araştırılmalıdır. Eğitimcilerden gelen bir yıllık sürenin uzun olduğu ve öğrenilen bilgilerin unutulabileceği de göz ardı edilmemelidir. Gerekirse hafif düzeyde diğer derslerin verilmesi de düşünülmelidir. Pilot uygulamalar mutlaka yapılmalı, sonuçları şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalı, gerekli kamuoyu desteği sağlandıktan sonra uygulamaya koyulmalıdır. Artık ülkemizin eğitim sistemimde yanlış yapma lüksü yoktur. Türkiye'nin hedeflenen muasır medeniyetler arasında yerini alabilmesi için, özentili, kopyacı ve taklitçi eğitim sistem ve reformlarından vazgeçmesi gerektiğini de kaydeden Çelebi, Medeniyetimizin üstün değerleriyle, erdem ve inançlarıyla ilişkili, özgün, soran, sorgulayan, bilgi, bilinç ve tutum üreten, bilimsel, bağımsız, fırsat eşitliğini gözeten bir eğitim anlayışına ihtiyacımız vardır. Türkiye'nin kendi yaratıcı kimliğini, kültür ve politikalarını özünden kök salan, birikimlerinden kaynak alıp evrenselliğe yönelerek gençliğini bilime, teknolojiye, en yüksek erdem ve değerlere ulaştıracak bir eğitim sistemi hayal ediyoruz" şeklinde konuştu.