Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 1/100 Bin Ölçekli Mersin Çevre Düzeni Planı'nı, Akkuyu Nükleer Santrali'ni dışarıda bırakarak onaylama kararının çarpıtıldığını belirterek, "Büyükşehir Belediye Meclisi, nükleere kesinlikle "evet" dememiştir. Çünkü Çevre Düzeni Planı'nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, zaten nükleer santrali Akkuyu'ya işlemiştir" dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 10 Ekim Pazartesi günü yapılan toplantısında ele alınan 1/100 Bin Ölçekli Mersin Çevre Düzeni Planı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Tartışmalı ve gergin geçen meclis toplantısında, başta CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı olmak üzere nükleer karşıtları ile Başkan Kocamaz ve bazı meclis üyeleri arasında sözlü sataşmalar yaşanmış, Mersin Büyükşehir Meclisi'nin kente ihanet ettiği öne sürülmüştü.

"Büyükşehir Belediye Meclisi, nükleere kesinlikle "evet" dememiştir"

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz, Akkuyu Nükleer Santrali ile bazı turizm bölgelerinin kararının merkezi idareye bırakıldığı komisyon raporunun meclis üyelerinin oy çokluğuyla kabul edilmesinin, "Büyükşehir Meclisi Akkuyu Nükleer Santrali'ne onay verdi" şeklinde yorumlanması ve tepkiler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Mersin İl Çevre Düzeni Planı'nın onaylanmasından sonra bazı kişi, grup ve siyasi partilerin kamuoyunu yanıltmak ve nükleer santral onaylanmış gibi tezvirat yapmaları üzerine açıklama yapma gereği duyduğunu ifade eden Kocamaz, kamuoyunda bir algı oluşturulmaya çalışıldığı kaydetti. Meclis toplantısında sık sık Milletvekili Atıcı ile tartışan Kocamaz, açıklamasında da Atıcı'ya yüklenerek, "Şunu bilmelisiniz ki, söylendiği ve çarpıtıldığı gibi Büyükşehir Belediye Meclisi nükleere kesinlikle "evet" dememiştir. Çünkü Çevre Düzeni Planı'nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, zaten nükleer santrali Akkuyu'ya işlemiştir. Nükleere "evet" diyen, 2013'te içerisinde Sayın Aytuğ Atıcı'nın da bulunduğu parlamentoda yasa ile bu işi düzenleyen milletvekilleridir" ifadelerini kullandı.

"Meclis toplantısı sabote edildi"

CHP'nin, yasayı o dönemde Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünü anımsatan Kocamaz, şöyle devam etti: "Ancak Anayasa Mahkemesi, "uluslararası anlaşmalar Anayasanın da üzerinde bir değere sahiptir" diyerek yetkisizlik kararı vermiştir. Anayasa Mahkemesi'nin bile yetkisizlik kararı verdiği yerde, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin yasalar ve Anayasanın, hatta Anayasa Mahkemesi'nin üzerinde karar alma yetkisi olabilir mi? Bunu kamuoyunun ve sizlerin değerlendirmesine bırakıyoruz. Maalesef o dönemde TBMM'de olup da görevini yapamayanlar, bugün olayı saptırıp, bir kısım insanları da kullanarak olayı şova çevirmişler ve Büyükşehir Belediye Meclisi Toplantısını sabote etmişler, dolayısıyla bizzat bizim demokratik ve iyi niyetli olarak meclise izleyici olarak alma düşüncemizi kötüye kullanmışlardır. Biz isteseydik, bu kötü niyetli grubu, milletvekilleri de dahil olmak üzere meclis toplantısına almayabilirdik. Ama biz gayet demokratik bir tavırla meclise gelip izlemelerine izin verdik. Meclis'te bizzat hiçbir hakkı olmadığı halde Sayın Aytuğ Atıcı söz istedi. Tabidir ki, bizim böyle bir talebe olumlu cevap vermemiz mümkün değildi. Zira yasalara göre o mecliste sadece belediye meclisi üyelerinin söz hakkı vardır. İzleyicilerin sadece meclis çalışmalarını izin verildiği takdirde takip edebilmesi mümkündür. Ancak amaç sadece meclis çalışmalarını sabote etmek, provokasyon ve şov yapmak olduğundan böyle nezaketsiz bir tutum sergilenmiş, Mersin, ulusal ve hatta dünya medyasında böyle bir olumsuzlukla yer almıştır."

"Bakanlığın 2013'te hazırlattığı planda zaten Akkuyu bölgesi nükleer santral alanı olarak işaretlenmiş"

Oğlunu radyasyona bağlı kanserden kaybettiğini daha önce kamuoyuna açıklayan ve sık sık nükleere karşı olduğunu dile getiren Kocamaz, bugün yaptığı açıklamada da, "Şunu herkesin bilmesini isterim ki, benim şahsi olarak nükleere "evet" demem söz konusu olamaz. Nedenlerini defalarca kamuoyuna açıkladım. Daha önce yaptığımız görüşmelerde CHP İl Başkanı ve milletvekillerine olayı tüm detayları ile aktardım. Hükümetin geri adım atması ve tazminatı göze alması dışında ne milletvekillerinin ne de Büyükşehir Meclisi'nin bir çözüm üretemeyeceğini açıkça söyledim. Zaten 2013 yılında Bakanlığın hazırlattığı 1/100 binlik planda Akkuyu bölgesi nükleer santral alanı olarak işaretlenmiş, daha sonra çıkarılan yasalarla bu tesis stratejik yatırım tanımına sokularak Kıyı Kanunu, turizm alanları ve orman alanları dışında bir statüye kavuşturulmuştur" ifadelerine yer verdi.

Kendisinin de 2015 yılının Ocak ayında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna itiraz ederek, açık tavrını belirlediğini vurgulayan Kocamaz, şunları kaydetti: "Maalesef ÇED ile ilgili açtığımız dava henüz sonuçlanmış da değildir. Bu durumda milletvekillerine de oluşabilecek 2 şıktan söz ettim; ya Çevre Düzeni Planı belirtilen bölge dışında tutularak kabul edilecek, Mersin'in önü açılacaktı ya da tamamen rafa kaldırılacak, Mersin'in gelişmesi ve yatırımlar duracaktı. Ancak, her iki durumda da çıkarılan kanunlar ve uluslararası anlaşmalar nedeniyle bütün itirazlara rağmen bu tesis yapılacaktı. Tüm sivil toplum örgütleri, sanayi ve ticaret çevresi, inşaat çevreleri dört gözle bu planı bekliyor ve bir an evvel çıkarılması için de talepte bulunuyorken kentin önünü ve meclisi tıkamanın kime ne faydası olabilirdi?"

"Gerçek mutlaka kadirşinas halkımız tarafından en doğru şekilde anlaşılacaktır"

Planla ilgili defalarca toplantılar yapıldığını, ayrıca komisyonlarda çok detaylı görüşmeler yapılarak oy çokluğu ile de bir karar alındığını aktaran Kocamaz, "Bize düşen bu komisyon kararını meclise taşıyıp, olumlu ya da olumsuz bir karar alınmasını sağlamaktır. Neticede meclis oy çokluğu ile komisyon kararını onaylamıştır. Bu karar meclise gelmeden önce bizzat CHP İl Başkanıyla yaptığımız bir telefon görüşmesinde, "Bu nükleer nasıl olsa yapılacak. Bunun günahını hiçbirimiz çekmeyelim, söylediğiniz gibi bölgeyi plan dışında bırakın, nükleerin günahını ne siz çekin ne de biz çekelim" ifadesini kullanmıştır. Şimdi bakıyorum da Sayın CHP İl Başkanı da bana söylediği sözleri unutup şov mangasına katılmış, bana söylediğinin hilafına ifadelerde bulunmaktadır. Şunu herkes de biliyor ki, Mersin 1/50 binlik plan nedeniyle oldukça fazla zaman kaybetti. Akkuyu konusundan hükümetin geri adım atmayacağını bile bile Mersin'in önünün açılmaması, yatırımların durması, istihdam sorununun her geçen gün artmasına rağmen sırf şov maksadıyla Mersin'in gündeminin bu şekilde meşgul edilmesini anlamak mümkün değildir. Söylenen her kem söz ve atılan iftira, çıkarılmak istenen fitne ve oluşturulmak istenen tezvirat sahibine aittir. Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi aldığı her karardan sorumludur. Ancak, sayın milletvekillerinin de TBMM'de çıkarılan yasalardan sorumlu olduğu gibi Akkuyu ile ilgili de aynı sorumluluğu taşıdığı unutulmamalıdır. Zaman her şeyin ilacıdır. Gerçek mutlaka kadirşinas halkımız tarafından en doğru şekilde anlaşılacaktır" dedi.