Türkiye olarak Batılı toplumlardan aldığımız ahlaksızlıklardan söz ededuralım; o Batı toplumu kendi dünyasında bir nizam içinde tutturmuş gidiyor!
Batının ahlaksızlıklarını ise Türk toplumu olarak O batı denen toplumun kendilerinin izlemediği; geri kalmış toplumlara sunulan ahlaksız sinema ve dizi filmlerinde görüyoruz.
Konuyla ilgili uzun bir yazı ele alma düşüncesinde iken ANAYURT Gazetesi Yazarı Güran Tatlıoğlu"nun, uzun yıllar yaşadığı İngiltere"de yaşadıklarıyla ilgili araştırması imdadıma yetişti.
Hani ben de Batı toplumunun ahlaksızlıklarından çok yakınmışımdır ama Batılıların alamadığımız ahlak değerlerine gelin bir bakalım.
- Batı"da yasalara ve kurallara uyulur. Hiç bir zaman kişi ya da bir grubun çıkarı düşünülerek onlarda bir değişiklik yapılmaz. Kamu yararı önde gelir. Rüşvet ve kayırmacılık yok denecek kadar azdır ve cezası çok ağırdır.
- Batı"da trafik kurallarına uyulur. Örneğin yollardaki yuvarlaklarda, ilk, sağdan gelenin geçme hakkı olduğu için kimse, sağdan gelenlerin akışı bitmeden arabasını ileriye sürmez. Nadiren acele edip girmeye çalışana büyük bir suçlu gözü ile bakılır. Zaten bu kurala uymamak trafik suçudur.
- Herkes ancak tapulu arazisi üzerine, inşaat izni almak koşulu ile inşaat yapabilir. İnşaat izni verilmeden önce, konu ilan edilir herhangi bir kimsenin bu inşaata ya da mevcut yapıdaki değişikliğe itirazı olup olmadığı saptanır. İnşaatın nasıl yapılacağının kuralları vardır. Çevre ile uyum sağlaması gereklidir. Kullanılacak taşa, tuğlaya kadar standardlara uyulur. Şehir ve kasabalar eski tarihi ve doğal bütünlüğünü korur. Bir çok kasabada üç katdan fazla inşaat izni yoktur.
- Herkes yıl sonunda bütün gelirlerini belirten vergi beyannamesi verir, çoğu kez bunları yeminli muhasebeciler doldurur. Vergi dairesi ile sorunlar genelde onlar aracılığı ile çözülür. Halk vergi memurundan, Allah"dan daha çok korkar. Tanrı affedebilir. Ama vergi memuru af etmez. Şüphe halinde evinize gelip bütün eşyalarınızın ve varlıklarınızın faturalarını ve bunlar için harcadığınız paranın kaynağını sorgular.
- Vergi kaçırılamaz. Fiş almamak diye bir şey söz konusu değildir. Çifte defter hiç tutulamaz. Vergi kaydı olmadan ticaret yapılamaz. Kayıt dışılık çok azdır.
- Kamu arazisi kamunun olduğu için onu hiç bir kimse hiç bir şekilde özel amaçla kullanamaz. Kırlarda açan çiçeklerin bile, çocuklar tarafından koparılmasını anneler önler. Köylerde bile ufak park yerleri ve sosyal faaliyetlerin olduğu bir köy evi vardır. Burada bir çok dernek, birlik faaliyetlerini yürütür. Köylerde bile normal çöplerin konduğu çöp kutuları ve köpek pisliklerinin konduğu ayrı çöp kutuları vardır. Köpeğini gezdiren eğer köpek bir kaza yapmışsa, onu uygun şekilde sokaktan almak zorundadır.
- Sokak temizliği ev temizliği kadar önemlidir. Köyler arasında daima temiz tutma ve köyü güzelleştirme yarışları yapılır.
- Eve gelen her bir tamir ustası, işe başlamadan önce, önlüğünü giyer, çalışacağı yerin kirlenmemesi için örtü ile kaplar, işini bitirdikten sonra temizler, çöpleri atar, ondan sonra gider ve yaptığı işin bedeli karşılığında makbuz verir.
- Genelde yalan söylenmez. Özellikle kamu görevlilerinin yalan söylemesi onların kariyerini bitirir. Geçen hafta, kabinede iki bakanlıktan sorumlu bir bakan Peter Hain, kendi seçim kampanyasında kendisine verilen 108.000 sterlini bulan yardımı geç deklare etmiş olmasından dolayı istifa etmek zorunda kaldı. Partilere yapılan bütün yardımların şeffaf olması ve deklare edilmesi gerekmektedir.
- Okullarda kopya çekilmez. Eğitim sistemi buna uygun değildir. Böyle bir durum ortaya çıkarsa bu çok önemli bir suçtur. Eğitim sistemi araştırmaya, aklını kullanmaya, düşünmeye, tartışmaya açıktır. Ezbercilik yok gibi bir şeydir.
- İnsanlar genel olarak hem kendilerine hem de diğerlerine karşı saygılıdır. Her gün traş olmadan, yıkanmadan işe gidilmez. Hemen hemen herkesin ayakkabısı boyalıdır.
- Yaşlıların ve engellilerin evde, sokakta, alışverişte, yaşamını kolaylaştıracak bir çok şey vardır.
- İngiltere"de herkes bir doktora kayıtlıdır. Doktor ziyaretleri ücrete tabi değildir. Emekli oluncaya kadar ilaç ücretlerinin bir kısmını hasta öder. Emekli olunca tamamını sosyal sigorta karşılar. Hastane masrafları sosyal sigorta tarafından ödenir.
- Her kasabada ve her şehrin her biriminde bir kütüphane vardır. İngiltere"deki bütün kitapları, eğer o birimde yoksa bile, okumak mümkündür. Köylere kitap otobüs servisleri vardır. Buralardan kitap alıp okumak ücretsizdir. Film ve cd"ler çok ucuza kiralanabilir.
- Fakirlere ve yaşlılara çok çeşitli yardım olanakları vardır.
Evet şimdi şöyle bir düşünelim! Ben bu bilgileri defalarca okudum ve şu kanaate vardım ki; Batı"nın bu özelliklerini niye alamadık acaba?
