Seyran Park
Refah Partisi
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Sami Er
Ramazan Durmuş

Bayramlık günlerin özlemiyle...

08 Ağustos 2013 - 00:25 Yorum: 2

Bayram günlerindeyiz... Mübarek Ramazanın nihayetinde Türk ve İslâm Dünyası bir bayramı daha yaşıyor.

Gönül ne ister; doğudan batıya, kuzeyden güneye güzel vatanımızda gönül huzuruyla geçen bir bayram... Sevdiklerinle ve sevenlerinle olmak kadar daha güzel bir şey var mı; elbette hayır.

Böylesine kutlayacağımız bayram günlerinin özlemiyle Türk ve İslâm coğrafyasında yine hüzün var. Yine gözyaşı ve ayrılıklar var. Doğu Türkistan, Kerkük, Tebriz, Afrika’dan Pakistan’a İslâm coğrafyası doğan her günü bombayla, ölümle, saldırılarla ve vahşetle karşı karşıya.

Barışı, huzuru ve kardeşliği öylesine özledik ki... Bu hüzünlü bayramların sona ermesi yeniden dirilişin ve toparlanışın yaşandığı bayram günlerini Yüce Allah’ımın özlettirmemesini temenni ediyorum.

3 liralık çikolata ile mi yoksa 50 liralık çikolata ile mi bayramlık ağzınızı tatlandırdınız diye sorayım ve Türkiye gerçeklerine dönelim!

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli Bey, arefe gününde Ergenekon Davası kapsamında verdiği kararlarla birlikte, ağırlaşan iç ve dış meseleler hakkındaki düşüncelerini kamuoyuyla paylaştı.

Devlet Bey’in şu görüşü çok yerinde... Evet, “Ergenekon Davası’na konu olan iddialar ne kadar önemli ve ciddiye alınması gerekli ise de, adaletin üzerine düşen siyaset gölgesi, geçmişle hesaplaşma ve rövanş alma hedefleri söz konusu davanın sulanmasına ve yıpranmasına” hizmet etti. Doğru ve yanlış birbirine girdi ve aralarındaki ayrım oldukça inceldi.

‘Parmaksız Zeki’ kod isimli bebek katili teröristin görüşleri bile önemli ve kayda değer bulundu da, Türk Silahlı Kuvvetleri bu şekilde zan ve töhmet altında bırakıldı.

PKK militanları, Ergenekon Davası muhteviyatında sunulan fırsat ve imkânları boş çevirmedi, dağda yapamadıklarını duruşma salonlarında, karanlık odalarda iftiralarıyla yerine getirdi.. Yine Devlet Bey’in ifadesiyle ‘Adaletin ilke ve esasları hiç gözetilmedi, hiç umursanmadı.”

Kısaca MHP’nin Lideri Devlet Bey’in düşüncelerini yandaşların sizlere duyurmayacağını düşünerek paylaşmak istiyorum. Devlet Bey’in satırbaşları ile önemli bulduğum tespitleri şöyle:

“- Silivri adeta Türk ordusunun yargılandığı ve silindir gibi üzerinden geçildiği zulümhaneye dönmüştür.”

“- TSK’nın terör örgütüyle eşdeğer görülmesi, şerefli isminin terörizmle bir anılması ve bu Peygamber Ocağı’na terörist yetiştiren çete muamelesi yapılması en nazik ifadeyle müfterilik olarak damgalanacaktır.”

“- Şüphesiz AKP hükümeti ve tüm hücrelerine kadar zehirlediği adalet müessesesi tescilli ve kanlı asıl teröristbaşını aklama derdine düşerken, Genelkurmay Başkanlığı yapan saygın isimlere terör örgütü çamuru sıçratması ve örgüt yöneticiliği iftirasını reva görmesi ahlaksızlıktır.”

“- Tarafsızlığı kalmamış, objektifliği tarumar olmuş bir hukuk anlayışına saygı duymak ve kararlarını vicdanlarda onaylamak hiç şüphesiz akla ve mantığa aykırıdır.”

Kamuoyuna baktığımızda, Devlet Bey’in de ifade ettiği gibi söz konusu davada varılan sonuçlardan, aşırı ve ölçüsüz cezalardan malum bir azınlık dışında kimse memnun kalmadı. Yandaşlar ise verilen uçuk ve kaçık cezalara sevindi ve neredeyse bayram etti. AKP hükümetinin ise bir tek havalara uçmadığı, şenlik düzenlemediği kaldı.

Hesaplaşma naraları atılıyor ama hesabı görülenin Türkiye, Türk milleti, Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu gerçeği unutuluyor.

Sonucu yine MHP’nin Lideri Devlet Bahçeli Bey’in ifadesiyle noktalayalım:

“- AKP hükümeti küresel ve bölgesel projeler gereğince Türk Silahlı Kuvvetleri’ne operasyon yapmış, hukuku baltalamış ve Türkiye’nin kanına girmiştir.”

Başbuğ Paşa’nın cezasıyla ilgili Devlet Bey’in soruları da gerçekten çok önemlidir. Kendi atadığı Genelkurmay Başkanı’nın cezası ne derece doğrudur? Başbuğ Paşa’ya Başbakan ve Cumhurbaşkanı 2 yıl boyunca nasıl dayanabilmişlerdir? Müebbet cezalar Başbuğ Paşa ve onun gibilerini demir parmaklıklar ardında ölüme mahkûm etmek değil midir?

Hayırlı bayramlar...

YAZARIN DİĞER YAZILARI