İZMİR (AA) - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, çözüm süreciyle birlikte terör örgütünün hiç olmadığı kadar güçlü hale geldiğini ve fiili olarak demokratik özerklik hedefine ulaşmaya başladığını ileri sürerek, yapılan yanlışlardan süratle dönülmesi gerektiğini savundu. 

Destici, partisinin İzmir il başkanlığınca düzenlenen “Çözüm süreci mi bölünme süreci mi” konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin "çözüm sürecinin yarattığı tehditler" gibi çok önemli gündem maddeleri olmasına karşın, Dersim, Amerika katasını kim keşfetti gibi yaratılan yapay gündem maddeleriyle kamuoyunun gerçekleri görmesinin engellendiğini iddia etti. 

Hükümetin, terör sorununun çözümü ve Kürt ayrılıkçı hareketine karşı kamuoyu önünde söyledikleriyle varılan sonuç arasında çelişkiler bulunduğunu ileri süren Destici, geçmişte Irak'ın kuzeyinde defakto bir Kürt yönetimine asla müsaade etmeyeceklerini açıklanmasına karşın Başbakan'ın dün Erbil'de, "Bizim için İstanbul'un güvenliği neyse Erbil'in güvenliği de odur" diyebildiğini söyledi. 

Destici, bugün aynı benzer tepkinin Suriye'nin kuzey için verildiğini ancak gidişatın varılacak sonucun Irak ile aynı olacağını gösterdiğini ifade ederek, söylenen sözlerin tümünün Türk kamuoyundan gerçekleri gizlemeye yönelik olduğunu iddia etti. 

Türkiye'nin dile getirdikleri tüm itirazlara rağmen yürütülen bu politikalar ve çözüm süreciyle kendi eliyle kendi kuyusunu kazdığını öne süren Destici, şunları kaydetti: 

"Bizim öngörümüz şu, eğer siz bu sürece devam ederseniz, 'PKK meşrulaşacak' dedik, meşrulaştı mı? Meşrulaştı. Şu anda sadece Türkiye içinde değil, Almanya ve ABD PYD'yi nasıl terörist bir grup kabul etmiyorsa PKK'yı da terörist örgüt listesinden çıkarmayı konuşuyor ve yakın zamanda bu da gerçekleşecek ve neticede ikincisi daha da güçlenecek ve şu anda herkes biliyor ki, bütün kamuoyu PKK'nın bütün en üst yetkilileri de kendi sözcüleri de Kandil'deki yılanları da aynı açıklamaları yapıyor. Diyor ki, 'hiç olmadığı kadar güçlendik'. Örgütün bundan sonraki üçüncü hedefi, demokratik özerklik, ki fiili olarak zaten şu an bu süreçle birlikte bunu gerçekleştiriyorlar. Bunlar benim iddiam değil, bizzat hükümetin bakanı diyor ki, 'bazı noktalarda alan hakimiyetini kaybettik'. Genelkurmay sitelerinden okuyoruz, mahkemeler kurduğunu, vergi daireleri oluşturduğunu, yolların kesildiğini... Bütün bunları resmi kaynaklardan öğreniyoruz."

-"Bu yanlıştan süratle dönülmeli" 

Destici, süreçte gelinen aşamada, "üçüncü göz" adı altında Türkiye'nin iç meselesinin dış müdahaleye açık hale geleceğini savunarak, şu görüşleri dile getirdi: 

"Bunun sonu, Allah korusun, Suriye ve Irak'ta neler yaşanıyorsa Türkiye'nin bir bölgesinde de bunlar yaşanabilir. Onun için buradan süratle dönülmesi ve PKK ile gerçek anlamda, hem güvenlik boyutuyla hem özgürlükler boyutuyla mücadele edilmesi lazım. Güvenlik boyutunun yanında özgürlükler, evet genişletilmesi lazım. Bireysel hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engellerin kaldırılması lazım. Toplumsal haklar, devletin varlığına, birliğine zarar vermeyecek şekilde genişletilmesi lazım. Evet, bölge hala Türkiye'nin en yoksul, gelir dağılımından en az pay alan, eğitim seviyesi en düşük bölgesi. Evet, bunların artırılması, refahın genişletilmesi lazım ama terörle de teröristle de anladığı dilden mücadele edilmesi lazım."