TRABZON (AA) - Trabzon'da okuldaki çocuğunu almaya gittikten sonra kaybolan ve cesedi denizde bulunan kadının ölümüne ilişkin davada mahkemece beraatlarına karar verilen maktulün eşi, kayınpederi ve kayınbiraderi, yeniden yapılan yargılamada müebbet hapis cezası aldı.

Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, öldürülen Nazmiye Çam'ın yargılama aşamasında tahliye edilen eşi Hasan Şükrü Çam, kayınpederi Ali Yaşar Çam ve kayınbiraderi Ahmet Çam katıldı. Duruşmada, maktul Nazmiye Çam'ın annesi Ayşe Güner ile babası Turan Güner ile taraf avukatları da hazır bulundu.

Son savunmaları alınan sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı da delil yetersizliğinden sanıkların beraatına karar verilmesini istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti ise sanıklar Hasan Şükrü Çam, babası Ali Yaşar Çam ve kardeşi Ahmet Çam'a önce Nazmiye Çam'ı tasarlayarak öldürdükleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Heyet, daha sonra her 3 sanığın cezasını mahkemedeki iyi hallerinden dolayı müebbet hapis cezasına indirdi.

- Olayın geçmişi

Nazmiye Çam, 2 Kasım 2009'da, yanına 5 yaşındaki zihinsel engelli oğlunu alarak, Akçaabat ilçesindeki Merkez İlköğretim Okulu 1. sınıfta okuyan diğer oğlunu okuldan almak için evden ayrılmıştı. Aynı günün akşamı Çam'ın zihinsel engelli oğlu, ilçeye bağlı Darıca beldesinde tek başına dolaşırken bulunmuş, annesi ise kaybolmuştu. Bu olaydan bir süre sonra anne Çam'ın cesedi, Vakfıkebir ilçesi sahilinde bulunmuştu.

Nazmiye Çam'ın başında darp izlerine rastlanması üzerine olayla ilgileri olduğu düşünülen eşi Hasan Şükrü Çam, kayınpederi Ali Yaşar Çam ile kayınbiraderi Ahmet Çam hakkında dava açılmıştı.

İddianamede, Nazmiye Çam'ın, olay öncesi kaçırılmış izlenimi vermek amacıyla Ali Yaşar Çam ile oğlu Ahmet Çam tarafından ilçenin Salacık mevkisinde bir barakaya kapatıldığı, şehir dışında olan Hasan Şükrü Çam'ın gelmesinin ardından ise Ali Yaşar Çam ile Hasan Şükrü Çam tarafından deniz kenarına götürülüp suya sokulduktan sonra sopa ile dövülerek öldürüldüğü belirtilmişti.

Davayı 2011 yılında karara bağlayan mahkeme heyeti, 3 sanığın delil yetersizliğinden beraatına karar vermişti. Dosyayı inceleyen Yargıtay ise sanıkların ceza alması gerektiğine işaret ederek, mahkemenin kararını esastan bozmuştu.