Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Hakkı Yiğit

Bilmem anlatabildim mi?

02 Ocak 2014 - 02:25 Yorum: 2

Aklımızla, vicdanımızla, duygularımızla, değerlerimizle, inancımızla dalga geçercesine konuşulduğu, hareket edildiği; kendinden başka herkesi aptal, düşman, hain yerine koyanların mantar gibi türediği, “sloganların” “hakikat” diye pazara çıkarıldığı, cicili bicili cam parçacıkların elmas diye yutturulmaya çalışıldığı, parmakların ucuna basıp dev aynalar karşısında kendini dev gören cücelerin “yecüc ve mecüc” gibi türediği bir zamanda ciddi konuları konuşmak, düşünmek, hak ve hakikatı anlatmaya kalkışmak “hak ve hakikate” karşı saygısızlık olacağından fıkra okumaya ne dersiniz?

“Yahu son günlerde güzelim ülkemizde olup bitenler fıkraları arattırmıyor. Nedir senin bu fıkra sevdan” diyenlere derim ki:

“Fıkralar, nükteler yemeklerdeki baharat gibidir. Yemeğe lezzet katan baharattır. Hem bir şeyin hakikati da, şeytanı da ayrıntılarda gizlidir, unutmayınız.”

  •  

Fransa Parlamentosunda şakşakçılığı ile ünlü bir vekil varmış.

Bir gün arkadaşları “yahu bu kadar da yapma ayıptır, günahtır. Bak senin oğlun, filan bankanın müdürü; gelinin falan bankanın müdiresi; eşin şuranın müdiresi, damadın filan yerin müdürü… daha neyin şakşakçılığını yapıyorsun” derler.

Bunun üzerine bizimki şakşakçılığı bırakır. Bir müddet sonra tekrar şakşakçılığa başlayınca kendisine:

“O da ne? Yine şakşakçılığa başlamışsın? diyenlere:

“- Affedersiniz ama, eşim hamile kaldı da” der.

*                      *                                 *                                

Hoca camide “Muhterem cemaat kızlarımıza sahip çıkalım, çok açık saçık giyiniyorlar, boya sürüyorlar, kısa giyiniyorlar... Zinhar bütün bunlar günahtır, cehennemliktir…” diye vaaz verir. Bunun üzerine cemaatten biri seslenir:

“-İyi de hocam, senin kızında bunları yapıyor” deyince hoca

“-Şimdi Allah var, ama bizim kıza yakışıyor.” Der.

*                                  *                                 *

Osman Yüksel Serdengeçti milletvekilliğinin ilk gününde meclise girerken döner kapıdan içeriye girince yanındakine “döneklik bu meclisin kapısında başlıyor” der.

*                      *                      *         

Bir oturumda gübre meselesi konuşulur.

Demirel meselenin çözümünü milletvekillerine sorar, herkes bir şeyler söyler. En son Serdengeçti söz isteyince herkes hayret ve ilgiyle ona doğru döner dikkat kesilirler.

Serdengeçti:

“Sayın Genel Başkan bu işin çözümü çok kolay. Şu ön sıralarda oturan yiyip de çıkarmayan vekilleri tarlalarda şöyle bir dolandırıp def-i hacet yaptırın gübre meselesi hallonulur.”

  •  

Bir defasında merhuma gazeteciler sorar:

“-Efendim, meclis izlenimlerinizi alabilir miyim?”

“-Şöyle özetleyeyim, bir tarafta Süleyman Bey’in değnekçileri, parmakçıları, yani her şeye parmak kaldıranlar, diğer tarafta ise her şeye parmak atanlar. Sonuç olarak birileri parmak kaldırıyor, birileri parmak atıyor. Fakat yaranın üzerine parmak basan yok!” diye cevap verir.

*                           *                                 *

Bilmem anlatabildim mi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI