MALATYA  - Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, "Eğer bugün Suriye'nin kuzeyinde kitlesel ölümler, kırımlar olmuyorsa bunu Türk Kızılayı'nın sıfır noktasında yapmış olduğu yardımlara borçluyuz. İnsanlık olarak borçluyuz. Bir insanlık görevini yapıyoruz" dedi. 

Akar, Ramada Otel'de düzenlenen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Türk Kızılayı il ve ilçe şube başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen Bölge Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, 23 Mart 2015'te olağanüstü kongre yapacaklarını belirterek, olağanüstü kongrenin olağan kongrelerden hiçbir farkının olmayacağını, aynı coşku ve heyecanın bu kongrede de yaşanacağına inandığını söyledi.

ANAR firmasının yaptığı araştırmaya göre Türk Kızılayı'nın toplum içindeki tanınırlığı, güvenilirliğinin yüzde 90,5 olduğunu kaydeden Akar, şöyle devam etti:

"En yakın sivil toplum örgütüne 30 puan fark atarak böyle bir yere gelmiş vaziyetteyiz. 2004 yılında ben Genel Sekreterdim. Geldiğimizde Kızılay'ın kamuoyundaki prestiji ve güvenilirliği yüzde 35'ler civarındaydı. Bunu yükseltmek için çalıştık, çabaladık. 2007'de yaptığımız algı araştırmasında yüzde 70 çıkmıştı, çok sevinmiştik. Yüzde 50'nin üzerindeki her kuruluş iftihar edebilir. Yüzde 70 çıkınca çok sevinmiştik. Allah'a çok şükür. Tabii uykusuz geçen gecelerin, yorgun günlerin, depremlerde, sellerde, tsunamilerde, savaşlarda geçen yorgunlukların karşılığını bu sefer almış vaziyetteyiz. Yüzde 90,5 kamuoyundan destek almakla Türk Kızılayı, bu milletin Kızılayı olduğunu, halk tarafından sevildiğini, sayıldığını ve başka bir örgütü istemediğini açıkça ortaya koymuş vaziyettedir."

- "Yardımlar 1 milyar Türk Lirası'nı buldu"

Dünyanın neresinde yardıma ihtiyacı olan, dara düşmüş insan varsa yardımına koştuklarını belirten Akar, Suriye sınırı boyunca 12 sıfır noktasından karşı tarafa, Suriye içlerine insani yardım malzemelerini verdiklerini kaydetti.

Akar, "Suriye'nin Türkiye sınırından, tel örgülerin olduğu yerden içeriye yapılan yardım 1 milyar Türk Lirası'nı buldu" dedi.  

Cilvegözü'nden, Yayladağı'ndan ve diğer kapılardan verilen yardımların Şam'a, Halep'e kadar gittiğini anlatan Akar, "Oradaki çocukların bezleri, mamaları, kadınlarımızın kızlarımızın hijyenik malzemeleri karşılandı. Un, yağ, şeker ve diğer insani temel ihtiyaç malzemeleri karşılandı. Eğer bugün Suriye'nin kuzeyinde kitlesel ölümler, kırımlar olmuyorsa bunu Türk Kızılayı'nın sıfır noktasında yapmış olduğu yardımlara borçluyuz. İnsanlık olarak borçluyuz. Bir insanlık görevini yapıyoruz" diye konuştu. 

- "Batı bizi yalnız bıraktı"

Suriye'ye yapılan yardımların kendi kaynaklarından, şubelerin düzenlediği kampanyalardan, ülke içindeki ve dışındaki destekçilerden geldiğini belirten Akar, şunları kaydetti:

"Yurtdışından Türk kökenli kardeşlerimizden geldi. Çok fazla diğerleri umursamadı. Geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi, 'ahlar, vahlar, çok güzel yapıyorsunuz, kamplarınız çok güzel, Kızılay iyi çalışıyor, AFAD iyi çalışıyor.' Peki elinizi cebinize atıyor musunuz? Hayır, maalesef ellerini ceplerine atmadılar. Bunda da inat ediyorlar. Beraber çıktığımız bu yolda maalesef Batı, biraz bizi yalnız bıraktı. Bu millet her şeyin hakkından geldi ve Suriyeli kardeşlerini yalnız bırakmadı. 2 milyon kişiyi ağırlıyoruz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak. 5 milyon dolar harcandı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kasasından, bütçesinden. Bazıları bunu fuzuli görebilir, 'bilmem nereye okul, köprü yapabilirdik' diye. Ne köprüler eksik kaldı, ne okullar eksik kaldı ama Allah'ın yarattığı en kıymetli varlık olan milyonlarca insan yaşatıldı."

Kişinin sadaka vermesiyle malının azalmayacağı, aksine artacağına işaret eden Akar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin verdikçe, Allah'ın da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne verdiğini belirterek, "2002 yılında 3 bin dolar olan fert başına milli gelirimiz, bugün 11 bin dolara gelmiştir" ifadesini kullandı.

- Gedikpaşa'da 100 bin Ermeni'ye yardım

Ermenistan'dan gelerek Türkiye'ye sığınmış, Gedikpaşa'daki Ermeni Kilisesi'nden medet uman ama yeteri kadar gıda dahil ihtiyaçlarını gideremeyen 100 bin Ermeni bulunduğunu anlatan Akar, "Devletimiz de biz de periyodik olarak onlara yardım ediyoruz. Biliyorsunuz 1915 yılı olaylarının 100. yılında Ermeni lobileri bizim aleyhimizde faaliyetler yaparken biz Türk Kızılayı olarak Gedikpaşa'daki 100 bin Ermeni'ye, çocuklarının okuduğu okullara, evlerine yardımlar yapıyoruz. Niye? Çünkü adam yerinden edilmiş, kalkmış gelmiş. Bunun Ermenisi Türkü, Kürdü olur mu? Herhangi bir etnisitesi İngilizi, Fransızı olabilir mi? Eğer biz bu Ermeniler 'aç kalsın, ölsün' dersek Allah'ın cezası, laneti bizim üzerimize gelmez mi?" diye konuştu.