Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, 'Yeni Türkiye'nin inşası hızla devam ediyor. Bu da birilerini aşırı ciddi biçimde maalesef rahatsız ediyor. Birileri bizim komşularımıza, yakın çevremize uzattığımız dostluk, kardeşlik elinden, işbirliği ve dayanışma elinden maalesef rahatsız oluyorlar' dedi.

Ankara Ticaret Odasınca (ATO) Iraklı Türkmenlere, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) aracılığıyla gönderilecek biner kolilik gıda yüklü üç yardım tırı, düzenlenen törenle yola çıkarıldı.

İşler, ATO'da gerçekleştirilen törende, kutsal ramazan ayında sevinmeleri gerekirken yüreklerini yakan pek aşırı olaya tanık olduklarını söyledi. Türkiye'nin komşularında 'yangın olduğunu' dile getiren İşler, Suriye'de 3, 4 yıldır devam eden çatışmalar sebebi ile milyonlarca kişinin evinden barkından ayrıldığını ve komşu ülkelere sığındığını anlattı. 

Suriye'de büyük insanlık trajedisi yaşandığını fakat bütün dünyanın sessiz kaldığını anlatım eden İşler, 'Kimyasal silahlar kullanıldı, 'kırmızı çizgiler' denildi, hepsi aşıldı lakin lüzumlu müdahaleler yapılmadı. Bu nedenle sima binlerce insan öldü, sima binlerce kişinin akıbeti dikkat çekici değil. İçeride ve dışarıda milyonlarca mülteciyle karşı karşıyayız' diye konuştu.

Irak'ın, ABD'nin müdahalesinden sonra hiç durulmadığını, devamlı çatışmalarla bugüne geldiğini belirten İşler, Amerika'nın müdahalesinin huzur, istikrar ve sulh değil kaos ve yoksulluk getirdiğini kaydetti.

Irak'ta bilhassa son aylarda mezhep çatışması ve bölünmüşlüğünden hareketle ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getiren İşler, 'İnsanların arasına fitne, ayrılık tohumları döküldü ve bugüne kadar aşırı canlar yandı, aşırı evler yıkıldı, ocaklar söndü. Özellikle son IŞİD olayından sonra da gene on binlerce insan konutlarını terk etmek mecburiyetinde kaldı' dedi.

Irak coğrafyasındaki Türkmenlerin de son saldırılardan sonra ciddi sıkıntılarla karşılaştığını, konutlarını terk etmek mecburiyetinde kaldığını söz eden İşler, şöyle devam etti:

'İlk günden itibaren Türkmen kardeşlerimizin beraberinde olduk, olmaya da devam edeceğiz. Kendi aralarındaki sorunları çözmek için devlet olarak, Dışişleri şekilde her süre elimizi uzattık, aralarındaki ihtilafları giderme konusunda büyük çabalar sarf ettik. Fakat ülkenin var siyasi yapısından ötürü birtakım sıkıntılar var. Oralarda bu sıkıntılar hala sürüyor. Ama biz insani yardım şekilde gerek Suriye gerekse Irak'taki Türkmen kardeşlerimize her süre elimizi uzattık. Aynı sürede Arap, Kürt kardeşlerimize, yakın coğrafyadaki bütün akraba topluluklara elimizi eşit mesafede uzatıyoruz. Elbette ki Türkmen kardeşlerimizin ayrı bir noktayı var, onlarla da hususi şekilde ilgileniyoruz.  Bu olaylar yaşandığı süre 'Türkiye Türkmenlerle ilgilenmiyor' bu gibi bir takım akla zarar açıklamalar yapıldı. Bizim burada toplanmamızın vesilesi yardım kampanyası, bence son derece anlamlı. Şu ana kadar 71 tır, Telafer, Sincan, başka bölgelere, hepsine ulaştırıldı.'

İşler, ATO'nun bu desteğinin, ticaret odaları vasıtası ile yapılan ilk yardım olduğunu da vurgulayarak, TOBB'un da ati günlerde yüklü miktarda yardım yapacağını, bu konudaki görüşmelerin devam ettiğini anlattı.

Türkiye'nin etrafının kan gölüne, ateş çemberine dönüştüğünü dile getiren İşler, 'Komşularımızda yangın var ve o yangını söndürebilecek irade, gayret, gayret bizde var. Bunun için de Türkiye'nin güçlü, büyük, iri, canlı olması lazım' değerlendirmesinde bulundu.

Yeni Türkiye'nin inşasının hızla devam ettiğini vurgulayan İşler, 'Bu da birilerini aşırı ciddi biçimde maalesef rahatsız etmekte. Birileri bizim komşularımıza, yakın çevremize uzattığımız dostluk, kardeşlik elinden, işbirliği ve dayanışma elinden maalesef rahatsız oluyorlar. Onun için Türkiye'yi de son bir sene arasında ciddi biçimde karıştırmak istediler' dedi.

İşler, Gezi olayları ile 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla Türkiye'nin durdurulmak istendiğini fakat başarılamadığını, ülkenin hızlı biçimde yoluna devam ettiğini bildirdi.

'Başlarını öne eğdirmeyeceğiz'

Gazze'de yaşanan olaylara değinen İşler, 'Zaten içimiz kan ağlıyordu. Gazze'deki olaylar da bu işin tuzu biberi oldu' dedi.

İsrail'in 17 gündür Gazze'ye saldırdığını, yasaklanan silahları kullandığını anlatım eden İşler, İsrail'in acımasız biçimde bebekleri, çocukları, masum sivilleri, kadınları, yaşlıları, sahur, iftar sofralarında attığı bombalarla öldürdüğünü, konutlarını başlarına yıktığını söyledi.

Bu hal karşısında en gür sedanın Türkiye'den çıktığına belli eden İşler, şöyle konuştu:

'BM ve BM Güvenlik Konseyi, bu olaya kör, sağır, lal kaldı. Diğer Batı ülkeleri tıpkı biçimde bu olaya kör ve sağır kaldılar. Hepsinden acı vereniyse İslam ülkelerindeki bu sessizlik, hepimizi üzmüş durumda. Tek sesini çıkaran Türkiye bulunduğu süre bundan da bazıları rahatsız oluyor. Varsın rahatsız olsunlar. Bizim tarihten gelen sorumluluğumuz var. Bizim yerleşik bir hale gelmiş geleneğimiz var. Millet şekilde her süre kimsesizlerin, garibanların, mazlumların, haklının, doğrunun beraberinde olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Başkaları ne derse desin biz bu politikamızı sürdüreceğiz. Nasıl ki geçmişte ecdadımızın adalete, hoşgörüye, insanlığa dayanan politikalarından gurur duyuyorsak, bundan 50, 100 sene sonra ati nesiller de 2000'li yılların başındaki AK Parti'nin izlediği politikalardan gurur duyacak. Onların başlarını öne eğdirmeyeceğiz.'

'Hem devlet hem ulus şekilde işi sıkı tutuyoruz, bütün mazlum coğrafyaya insanlık, kardeşlik elimizi uzatma gayreti içindeyiz' diyen İşler, Türkiye'nin İsrail ile ilişkileri bozulduğunda koşul koştuğu üç konudan birinin 'Gazze'deki ablukanın kalkması olduğunu' hatırlattı.

Bu şartın Türkiye'nin hariç politikasının esaslarını ortaya koyması bakımından son derece ciddi olduğunu anlatım eden İşler, 'Uluslararası birliktelikler maalesef sırf ve sırf menfaat üzerine oturtuluyor. İnsanlık, ahlak, ilkeler nerede, yok. İşte onun için bizim politikamız sırf menfaat üzerine oturmuyor. Bizim politikamızın temelinde insanlık, etik, ilkeler vardır' halinde konuştu.

Filistin derdi durduğu sürece Orta Doğu'ya sulh gelmeyeceğine inandıklarını söz eden İşler, bundan ötürü İsrail ile birliktelikler iyi olduğunda dostluk elini onlara da uzattıklarını ve 'Gelin, şu coğrafyada barışı sağlayalım' dediklerini söyledi.

Türkiye'nin bu konu ile ilgili arabuluculuk yaptığını, bunun 6 ay sürdüğünü, son noktaya gelinmesine rağmen İsrail'in tanıdık tavrını ortaya koyarak Gazze'ye saldırdığını dile getiren İşler, en üst seviyede tepkilerini ortaya koyduklarını söyledi. Davos olayını anımsatan İşler, 'İsrail Cumhurbaşkanı, bütün dünya kamuoyu önünde Sayın Başbakanımız vasıtası ile azarlanmış oldu. Yaptıkları zulüm de bütün dünya halklarının gözüne adeta sokulmuş oldu' dedi.

Son yıllarda Filistin'in kendi aralarında iç uzlaşılarını sağladığını, Ulusal Birlik hükümetini kurduklarını belirten İşler, İsrail'in devreye girip saldırmaya başladığını söyledi. İşler, bu saldırıların bir nedeninin de Filistin'deki uzlaşıyı sona erdirmek olduğunu anlattı. İşler, 'Ama aşırı şükür Filistinli kardeşlerimiz geçmişte yaşanan acılardan sanırım yeterince ders aldıkları için birlik ve beraberliklerini korudular' diye konuştu.

'Akla zarar açıklamalar oluşturan adaylar var'

Gazze olayında direkt yardım elini uzatan ilk ülkenin gene Türkiye olduğunu vurgulayan İşler, Gazze'de yapılan yardımlara değindi. İşler, 'Bütün bunlar yapılırken bir de 'Türkiye'den bir konserve kutusu yardım gitmedi' bu gibi ifadeler kullananlar oluyor. Sayın Başbakanımız, ilk günden itibaren açıklıyor, yüksek sesle anlatım ediyor, talimat verdiğini ve TİKA'nın yardımlarını sürdürdüğünü. Ama bunlardan habersiz şekilde hala akla zarar açıklamalar oluşturan adaylar da var, cumhurbaşkanı adayları var. Bu konuyu onların ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum.'

 İşler, 21. yüzyılın kazananının Türkiye olduğunu, fakat bu yüzyılda yegane elde eden olmak istemediklerini belirterek, 'Bencil davranmak istemiyoruz. Biz istiyoruz ki biz kazanırken kardeşlerimiz de kazansın. Onlara da elimizi uzatıyoruz. Onları da bulundukları açmazdan çıkarmanın gayreti içindeyiz' dedi.

'Maddi boyutunun ötesinde aşırı kıymetli mana taşıyor'

AFAD Başkanı Fuat Oktay, Türkmenlere insani yardımların bilhassa besin ve hijyen materyali boyutunda bütün hızıyla sürdüğünü söyledi.

AFAD'ın Habur Sınır Kapısı'nda koordinasyon merkezi kurduğuna belli eden Oktay, Türkiye'den gelen bütün yardımların, Irak Türkmen Cephesi'nin de katkılarıyla yerelde ihtiyacı olanlara dağıtımına kadar takibini yaptıklarını anlattı.

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci de IŞİD baskınlarından sonra Irak'taki on binlerce Türkmenin evsiz ve yurtsuz kaldığını, yüzlerce Türkmenin katledildiğini anlatım etti. 

Türkiye'nin elindeki imkanlarla bu insanlara yardım etmenin gayretinde olduğunu söz eden Bezci, 'Bu aşırı ağır şartlara karşı sırf devletin imkanlarının yetmeyeceği açıktır. ATO şekilde zor halde olan kardeşlerimize bir nebze de olsa yardım gayreti içindeyiz' diye konuştu.