Başbakan Yardımcılığı vazifesini devralan Yalçın Akdoğan, 'Yeni Türkiye'nin inşasında bir rol üstleniyoruz. Biz varımız yoğumuzla, gece gündüz demeden yeni Türkiye'nin inşasında üzerimize azalma gösteren mesuliyeti yerine getirmek için canla başla çaba göstereceğiz' dedi.

Atalay, Başbakan yardımcılığı makamına gelişinde, Yalçın Akdoğan'ı kapıda karşıladı ve 62. hükümetin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Başbakan yardımcılığı vazifesini Beşir Atalay'dan saha Akdoğan, bayrak yarışında bayrağı devraldığını belirtti. 

'Bayrak yarışında tıpkı ekipten, tıpkı takımdan olanlar bayrağı birbirine devrederler. Bayrağı saha şahıs daha canlı bir biçimde gayeye doğru koşmaya başlar' ifadesini kullanan Akdoğan, şunları söyledi:

'Biz, bir misyonun, bir davanın neferleriyiz. Bize hangi görev verilirse biz varoluş gayemize müsait olarak, siyasal amaçlarımıza müsait şekilde bu hedeflerin ardında koşmayı bir görev biliriz. Bu sıfatın, makamın ne bulunduğu hiç ciddi değildir. Bu uğurda savaş etmeyi bir görev biliriz. Tabii Sayın Bakanımın, ben başarılarından dahi bahsetmiyorum, bunu abes görüyorum. 12 yılda, AK Parti iktidarı 'sessiz devrim' diye bilinen iri reform projelerini hayata geçirdiyse, iri demokratikleşme hamlelerini hayata geçirdiyse bunun altında Beşir Atalay'ın imzası vardır. O sebepten ben muvaffakiyetli faaliyetlerden bahsetmeyeceğim.' 

'El birliğiyle çaba göstereceğiz'

Beşir Atalay ile çok aşırı kadim bir dostluğunun bulunduğunu vurgulayan Akdoğan, şunları kaydetti:

'12 yılda biz çok aşırı zor vakitler geçirdik, çok aşırı sıkıntılı geceler geçirdik. Bu zor zamanlarda, sıkıntılı gecelerde ya ben Beşir hocamızı aramışımdır, ya o beni aramıştır. O süreçleri daima beraber atlattık. Partimizin, milletimizin, ülkemizin bu noktaya gelmesinde el birliğiyle bir çaba ortaya koyduk. Beşir Bey, dert sahibi; derdi olan, davası olan, demokrat bir insandır. Yani bir hadise, bir hadise meydana geldiğinde 'Benim görev alanımda mı değil mi' diye düşünmez. Hemen müteyakkızdır, derhal harekete geçer, derhal bir araya gelelim ister, bu dert sahibi olmak, aşk sahibi olmak, dava sahibi olmak bizim davamızın her bir neferinin özelliğidir fakat bu özellik Sayın Atalay'da daha göze çarpan bir biçimde ortaya çıkmıştır. Biz de bu nitelikleri kendisinden öğrendik.' 

Akdoğan, şu görüşleri dile getirdi:

'Yeni Türkiye'nin inşasında bir rol üstleniyoruz. Biz varımız yoğumuzla, gece gündüz demeden yeni Türkiye'nin inşasında üzerimize azalma gösteren mesuliyeti yerine getirmek için canla başla çaba göstereceğiz. Önümüzde yapıcak çok aşırı işimiz var. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon belgesi, hükümet programımız pazartesi günü açıklanacak, AK Parti'nin politika vesikası ve 2023 hedefleri bağlamında önümüzde gerçekten yapılması gereken çok aşırı ciddi işler var. Bizler işte bu projeleri gerçekleştirmek için, bu hamleleri yapmak için el birliğiyle çaba göstereceğiz.'

'Her sıkıntılı gecede ya hocam beni arardı, ya ben onu arardım. Bundan sonra da inşallah yani güzel günlerimizde de fena günlerimizde de sıkıntılı günlerimizde de ilk arayacağım şahıs Sayın Atalay olacaktır' ifadesini kullanan Akdoğan, Atalay'ın hem partinin hem de kendisinin aile büyüğü olduğunu söyledi. Her bayram ailesiyle ilk Atalay'ı ziyarete gittiğini anımsatan Akdoğan, 'Bu sebepten ondan görevi devralıyor olmaktan da iri huzur duyuyorum' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da teşekkür eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Allah bizi mahçup etmesin, Allah utandırmasın. İnşallah buna layık oluruz. Bu çeşit işlerde güzel başlamak kadar güzel bitirmek de önemlidir. Hüsnü hatime çok aşırı iri ciddiyet taşır. O makamlardan nasıl ayrıldığınız. İşte Beşir Atalay bunun en güzel örneğini göstermiştir. İzzet ve şerefle çok aşırı iri hizmetler yaptıktan sonra hüsnü hatime ile makamını devretmektedir. Ben kendisine çok aşırı teşekkür ediyorum. O bizim hocamızdır. Bundan sonraki süreci de el birliğiyle inşallah yürütmeyi sürdüreceğiz.'

Konuşmasında, 'Yalçın Akdoğan, benim kıymetli kardeşim' diyen Atalay, şunları söyledi:

'Bu oda, onu iyi bilir, o da bu odayı iyi bilir. En çok aşırı gene bu odada beraber olduğumuz bir genç kardeşim. Bu günlerde genç ve yaşlılar tartışmaları mevcut biliyorsunuz. Kendisine hem bu odayı hem bu görevi devrediyorum. Bu oda önemlidir. Benim için şöyle önemli; 18 Kasım 2002 yılında, 58. hükümet kurulduğunda geldim bu odaya oturdum. 12 yıla yaklaşıyor. Arada, 4 sene İçişleri Bakanlığına gittim, sonra tekrar geldim bu odaya, tıpkı odama oturdum. Yani 9 sene bu odada oturmuş oldum. Bu oda böyle küçük, bakan odaları içerisinde en mütevazi olanlardan biridir fakat içi çok aşırı doludur. AK Parti ve AK Parti hükümetlerine çok aşırı mutfak görevi görmüştür. Çok anılar bulunur bu odada.'

'Elimden geleni yaptım'

Atalay, kendisinin de çok aşırı verimli, huzurlu günler geçirdiğini, partisine, hükümete, millete, ülkeye hizmet amacıyla çok aşırı hayırlı çalışmalara odasında imza attığını dile getirerek, '12 sene az değil. Bu kutlu yol, bu kutlu misyon, bu kutlu harekete Rabbim nasip etti, burada yol aldım. Bu bir mazhariyettir. Onun için de elimden geleni yaptım. Bütün imkanımızla, gücümüzle bu kutlu harekete ne bu şeklinde destek verebilirim... 12 yıla yaklaşan bir zaman sonunda iç ferahlığıyla, hamd olsun vazifesini yapma huzuruyla ve onurla bu görevimden ayrılıyorum' ifadelerinin kullandı.

'Biz de bir dava ahlakı vardır'

Yeni bir hükümetin kurulduğunu, kendisinin üçüncü devre içerisinde olduğunu anımsatan Atalay, 'Seçime kadar sürecekti ama kendim hem Sayın Cumhurbaşkanımızdan hem yeni Başbakanımızdan affımı arz etmiştim. Kendime has sebeplerimle. Dolayısıyla sağ olsunlar onlar da anlayış gösterdiler ve bu biçimde bir değişim gerçekleşiyor' diye konuştu. 

Beşir Atalay, çalışma süresince, Türkiye'nin demokratikleşmesi, normalleşmesi, sivilleşmesi konularının esas emek piyasası olduğuna ve bu konudaki çalışmalara yardım vermeye çaba ettiğine işaret etti. Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Ülkemizde özgürlüklerin artması, insan haklarının geliştirilmesi, AB süreci başından buyana en çok katıldığım, rol aldığım, destek vermeye çalıştığım çalışmalar olmuştur. Bu yönde 12 senenin sonunda Türkiye, hükümetimizin, partimizin çalışmalarıyla hamd olsun iri mesafeler almıştır. Bunlar naturel devam edecek. Daha nice yapılacak işler var. İşte yeni arkadaşlarımız, genç arkadaşlarımız bunları yürütecek. Biz de bir dava ahlakı vardır, tüm sadakatimiz davamızadır. Zaten birkaç gün öncelikle görüşmüştük, sabah yeni Başbakanımızla gene bir araya geldik. Kabineyi açıkladıktan sonra cuma namazına beraber gittik. Biz yolumuza aynen böyle devam ediyoruz. Partimize, davamıza hepimiz, hangi katkıyı verirsek her safhada veririz. Bundan sonra da şüphesiz partimin emrindeyim. Hangi görevle olursa olsun. Bu kadar uzun yıllar partim bana layık gördü bu onurlu görevi, bundan sonra da benim aynen hizmetlerim, ömrüm epey bir devam edecek. Bu kutlu davaya hizmet etmekle insan kendisi şereflenir, kendisi haysiyet kazanır daima öyle görüyorum.'

Yalçın Akdoğan'ın, siyasal yaşamın içinde, enfazla iletişim şeklinde oldukları içerisinde yer aldığını dile getiren Atalay, 'Başbakanlık koridorlarında onun odası buranın altındadır fakat bu oda da müşterek odamız olmuştur. Şimdi de kendisine tam olarak bu odayı teslim ediyorum. İnşallah biz bundan sonra kendisini ziyarete geleceğiz' dedi.

Siyasetin içerisinde iyi yetişen Akdoğan'ın yeni kabineye iri katkısının olacağını belirten Atalay, 'Değerli dostumuz, kardeşimiz, sevgili Başbakanımız Davutoğlu'nun başkanlığında, başbakanlığında yeni bir enerjiyle bu kabinemiz inşallah işimizi hiç gözümüz arkada kalmadan yürütecektir. Biz de onların emrinde olacağız' diye konuştu.

Atalay, kutlama ettiği Akdoğan'ın yeni görevinin kendisi, ailesi, partisi ve ulus için hayırlı olmasını diledi.

Konuşmaların peşinden Atalay ve Akdoğan birbirlerine çiçek takdim etti. 

Akdoğan'ın çiçeği teslim ederken 'Türkiye'nin son dönemdeki, Türkiye'ye devir atlatan tüm hizmetlerin altında Sayın Atalay'ın imzası vardır. Sadece kendi adıma değil, aziz milletim hesabına kendisine çok aşırı teşekkür ediyorum' sözlerine Atalay, teşekkür ederek karşılık verdi.

Bir gazetecinin 'Çözüm sürecinin koordinasyonundan siz mi mesul olacaksınız?' demesi üstüne Akdoğan, daha iş kısmı yapılmadığını belirtti.

Beşir Atalay ise başbakan yardımcılarının görev dağılımına yönelik soruya, 'Sayın Başbakanımızla öğle yemeği yerken orada da bu gündeme geldi. 'İlk Bakanlar Kurulunda Başbakan yardımcılarımızın görev alanlarını belirlemiş olacağız' dedi, kendisi öyle bir söz söyledi' diye cevap verdi.

Akdoğan ve Atalay arasındaki görüşme daha sonra basına kapalı devam etti.