Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Yaşam 28 Eylül 2014 - 23:35 Yorum: 0

Biz Kabe'ye kardeşlerimizle buluşmaya geldik

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Müslümanlar, Kabe'yi görünce bütün kardeşlerini unutuyor. Bilakis biz Kabe'ye kardeşlerimizle buluşmaya geldik ama herkes 'nefis nefis' diyor" dedi.

Biz Kabe'ye kardeşlerimizle buluşmaya geldik

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 'Müslümanlar, Kabe'yi görünce tüm kardeşlerini unutuyor. Bilakis biz Kabe'ye kardeşlerimizle buluşmaya geldik lakin herkes 'nefis nefis' diyor' değerlendirmesinde bulundu.

Görmez, Suudi Arabistan'ın Mekke kentinde konakladıkları otelde matbuat mensuplarıyla bir araya gelerek, sohbet etti.

Hac ibadetinin 'maksat' olduğunu ve sözcük itibarıyla 'en yüksek gaye' anlamına geldiğini anlatım eden Görmez, bu yüksek gayeyi hiç bir süre kaybetmemek gerektiğini söyledi.

Hac ibadetini, iç içe geçmiş 6 iri gezi şekilde tanım eden Görmez, 'Bunlardan biri kendi iç dünyamıza yolculuktur, en iyi ihmal ettiğimiz husus bu. Dışarıyla uğraşırken içimizi ihmal ediyoruz, iç dünyamıza yolculuğu unutuyoruz. Hac ibadeti bunu bize öğretiyor, kendi derin dünyamıza doğru yolculuğu öğretiyor. İkincisi ise kişinin ahirete yolculuğudur' diye konuştu.

Kutsal topraklarda zaman kavramının değiştiğini, buraya gelenlerin lakin geri geldiklerinde bunu fark edeceğini belirten Görmez, şöyle devam etti:

'Burada az kalacaksınız lakin süre şekilde çok aşırı kalacaksınız. Belki 1 hafta-10 gün kalacaksınız lakin zihniniz, kalbiniz yıllarca burada kalmış bunun şeklinde tesir bırakacak sizde, dolayısıyla ikinci gezi ahirete, bize gideceğimiz sonsuz dünyaya gezi yaptırıyor hac ibadeti. Bu manada ihram kefen, mikat (ihrama girme noktayı ve zamanı) ilk buluşma oluyor, Arafat mahşer oluyor, gene tıpkı biçimde her birinin ahiretle birlikteliği mevcut ve kişiye ebediyeti tattırıyor, kendisini sorgulama olanağı veriyor.'

'Kardeşlerimize yolculuk'

Hac ibadetinde üçüncü yolculuğun tarihe, dördüncüsünün de kardeşlere yapıldığını anlatan Görmez, mühim gayelerinden birisinin de buluşma olduğununa dikkati çekti.

'Modern yıllarda haccın içerisinde de bireyselleşme egemen olmaya başladı, her memleket kendi gettosunu kuruyor' diyen Görmez, Arafat'ta yahut diğer yerlerde ibadet sırsında insanlarla hasbihal etmek gerektiğini, haccın gayelerinden birinin de 'kardeşlere yolculuk' olduğuna değindi.

Haccın beşinci gayesinin Kabe’ye gezi olduğunu vurgulayan Görmez, Kabe'nin, Safa Merve'nin, Arafat'ın ve şeytan taşlamanın birer simge olduğunu hatırlattı. 

Altıncı gayeyi 'Allah'a yolculuk', 'aşıkın maşuka yolculuğu' şeklinde anlatım eden Diyanet İşleri Başkanı, şunları kaydetti:

'Haccın asıl gayesi, en yüksek amaç bu altıncı yolculuktur, diğerleri altı iri gayenin gerçekleşmesi için gerçekleşen yolculuktur. Bunlar iyi yapılabilirse o takdirde Kabe'nin Rabbine asıl gezi oluşturulmuş olur. Kabe ile insan kalbi içerisinde hep ilişki kurulmuştur, o nedenden tavaf ederken Kabe'yi solumuza veririz, 'kalbimize yakın olsun' diye, onun hususi anlamı mevcut nedeniyse kalple Kabe içerisinde hep ilişki vardır. O nedenden İslam mutasavvıfları bunu böyle kabul etti.'

'Kabe İbrahim'in, yürek Allah'ın binasıdır'

'Kabe, Azer oğlu İbrahim'in yaptığı ama kalp, celil ve ekber Allah’ın binasıdır” sözünü aktaran Görmez, tüm tasavvuf mekteplerinin bu konu üstünde durduğuna dikkati çekti.

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Görmez, Kabe'nin çevresindeki çok aşırı katlı binalarla ilgili konuyu Suudi Arabistanlı yetkililerle süre vakit konuştuklarını lakin bunun Mekke'nin yapısıyla izah edildiğini aktardı. 

Mehmet Görmez, bir anısını şöyle anlattı:

'İlk ziyaretlerimizden birinde sarayda kaldık. 20. katta bize bir oda ayırdılar. Ben de bilmiyorum, pencereyi bir açtım, dizlerim titremeye başladı. Kabe orada duruyordu, aşağı indim yer katında bir yer buldum. Sonra da bunu hac bakanına anlattım. 'Bizim kültürümüzde olası bulunduğu kadar böyle Kabetullah'ı tepeden izlemek yok' dedim. O da 'o süre uçakla nasıl geçiyorsunuz' dedi. Bu, işte bakış açısından da kaynaklanıyor.'

'Hac ibadeti kibri bulunmamaktadır eder' 

Görmez, hac ibadetinin en mühim özelliğinin kibri bulunmamaktadır edip, tevazuyu öğretmesi olduğunu dile getirdi. 

Bu yılın 'Hacc-ı Ekber' olduğuna belli eden Görmez, şu bilgiyi paylaştı:

'Peygamberimiz, hayatında bir kez hac yaptı. O, bir kez arife günü cuma gününe denk geldi, iki bayram birleşmiş oldu. O nedenden Kur'an-ı Kerim bu tabiri kullanır, 'en iri hac' diye. Bunun bir yönü şudur, hepimiz dünyadaki tüm Müslümünların mümessili şekilde Arafat'ta iken dünyanın her tarafında cuma namazı kılan Müslümanların topluca bir dua, yakarış, ibadet biçiminde bulunduğu anlamına gelir lakin tüm bunlar çelişkilerimizi ortadan kaldırmıyorsa iki şey üstünde yoğunlaşmak lazım. Aslında biz ibadetleri değiştirmeye kalkınca çelişkiler çoğalmaya başlıyor, ibadetler yalnızca bir amaç olmaya başladığında çelişkiler çoğalıyor ve Müslümanlar oturdukları ve yaşadıkları yerde çelişkiler yaşıyorlar lakin gene de bizi bu çelişkilerden kurtaracak bulunan ibadetlerde ısrar etmektir.'

'Duanın kahir ekseriyeti bireysel' 

Kabe'de tavaf yaparken süre vakit başka duaları da dinlediğini aktaran Görmez, 'Müslümanlar, Kabe'yi görünce tüm kardeşlerini unutuyor. Bilakis biz Kabe'ye kardeşlerimizle buluşmaya geldik lakin herkes 'nefis nefis' diyor. Duanın kahir ekseriyeti bireysel, yani kendine dualar. Halbuki dualar, tüm varlık, insanlık, Müslümanlar için olmalı lakin bireyselleştiğimizin bir göstergesi, daha çok hatırlaması gerekirken kardeşlerin unutulmasıdır' şeklinde konuştu.

Konuşmasının son bölümünde dinin algılanış durumuna yer veren Görmez, şu tespitlerde bulundu:

'Müslümanların bugün yaşadığı en iri sorun, dini tüm şekilde anlamak ve algılamak. Bu, çok aşırı önemli, dinin metinlerini öğrenmek yetmiyor, dinin metinleriyle yaşam arasındaki ilişkiyi doğru kurmak gerekiyor. Dinin gönderiliş gayesini çok aşırı iyi kavramak... Benim her süre söylediğim, kusur anlaşılan bir din, kişinin tüm potansiyellerini bulunmamaktadır eder, doğru anlaşılan bir din, su ve hava kadar tabiidir. Dini, yalnızca bedensel hareketler içeren ibadetlere indirgediğinizde o süre Kabe'yi gördüğünüzde kardeşlerinizi unutursunuz. İşte amaç bizi her çeşitli kötülükten kurtarmak ve iyiliğe, adalete, merhamete, şefkate ulaştırmak... Bu bulunmadığı süre tüm şekilde anlaşılıp algılanmadığında dinle yaşam arasındaki ilişki doğru kurulamadığı süre Müslümanlar içerisinde ayrışma devam eder.'

Görmez, sohbetin arkasından gazetecilerle anı fotoğrafı çektirdi. 

Muhabir: Mehmet Yılmaz Güldaş

ETİKETLER: Biz , Kabeye , kardeşmizle , buluşmayak
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber