Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Bozkurtlar

02 Aralık 2008 - 23:10 Yorum: 2

Abdullah Karahisarlı Kardeşimiz, Türk milliyetçilerinin eksik kaldığı bir konuya; sinema ve sanat dünyasına dikkat çektiği yazısında önemli tespitlerde bulunuyor.

“BOZKURTLAR FİLM OLMALI!” başlığıyla kaleme alıp elektronik postama gönderdiği yazısındaki görüşlerini paylaştığım bu yazıyı Malatya Güncel okurlarının dikkatine sunuyorum.

Söz, Abdullah Karahisarlı kardeşimizde:

Sinema, görsel sanatlar içinde insanları hem ferdî hem de toplumsal olarak etkileyebilen bir sanattır. Sinema bu etkisini gelişen teknoloji sayesinde çoğalan ve gelişen televizyonla birleşerek ziyadesiyle arttırmıştır. 

Hayatını Ülkücü ve Türkçü düşünce sistemine bağlı olarak idame ettiren biri olarak sinemanın bu yönünden (yani insanları etkileme gücünden) ülküm için nasıl yaralanılır diye hep düşünmüşümdür. Bulduğum sonuçlar içinde birçok faydalı fikirler var ama ben ilk etapta büyük tarihçi ve ülkü adamı Hüseyin Nihâl Atsız atanın “Bozkurtların Ölümü” ve “Bozkurtlar Diriliyor” romanlarının sinema filmine çevrilmesi fikrimden bahsedeceğim. Tabii bunun gerçekleşmesini isteyen ve dimağından bu düşünceyi geçirmiş birçok ülküdaşımın olduğunu da bilmekteyim. 

Malûm, romanlar; Göktürkler"in türlü Çin hilelerine kanarak esarete düşmesi ve büyük Türk kahramanı Kür Şad"la kırk çerisinin milyonluk Çin sarayını basarak Türk budununa özgürlük yolunu açmasını konu almaktadır ve naçizane düşüncem sinema sanatı için maden niteliği taşımaktadır.

Göktürkler çağına ziyadesiyle vâkıf olan Atsız Ata"nın bu tarihi romanları birçok vatan evladına o çağı öğretmiş, kalp ve dimağlarında Türklük ateşini yakmıştır. Şahsen Göktürkler çağının inceliklerini; büyük kahramanımız Kür Şad"ı, Çuluk Kağan"ın evdeşi İçing Katun"u ve çaşıtlığını, İşbara Alp"ı ve kızı Almıla"yı, Çin çaşıtı Şen-king"i, Kıraç Ata"yı, ilk şairimiz Çuçu"yu, Kara Ozan"ı, Onbaşı Yamtar"ı, İlteriş Kutluk Kağan"ı, Ay Hanım"ı ve onu delice seven Deli Ersegün ve Kür Şad"ın oğlu Urungu"yu ilk müverrihimiz Bilge Tonyukuk"u, Türkler ve Çinliler"in Çin Seddi"nde olan savaşlarını, kımızı ve yararlarını, Türk budununun Çin esaretine girmesi ve Kür Şad"ın ihtilâliyle yeniden özgürlüklerine kavuşmasını ve diğer bütün tarihi hadiseleri bu tarihi romanlardan öğrendim. Benim gibi birçok vatan evladı da bu romanlarda atalarının kahramanlıklarını okudu ve gurur duyup kendine güveni arttı. İşte birçok vatan evladına bu duyguları aksettiren bu romanların, bunun için etkileme gücü yüksek olan sinemaya çevrilmesini istiyoruz. Bu sayede birçok vatan evladı da kahraman atalarımızı ve yaptıkları kahramanlıkları bilecek, tarihi ve atalarıyla gurur duyup övünecek, milli ve manevi terbiyesini sağlamlaştıracaktır.

Nesillerimizin milli terbiyesi için düşündüğümüz bu fikrin akla uygunluğu su götürmez bir gerçektir. Zira bunu bizden daha önce düşünen ve tatbik eden çevreler vardır. Bu bizde niye olmasın. Birde bizim düşüncemiz halisane ve doğrudur. Başka çevrelerin yaptığı gibi ayıp örtme, yanıltma ve kandırma gibi çirkin bir sonuca çıkmamaktadır. Milli ve manevi bir dava için yapılacaktır. 

Amerikalılar gibi biz “Rambo” filmleri çekip nesillerimizi kandırmaya çalışmayacağız. Malûmunuz “Rambo” filmlerini Amerikalılar Vietnam"da yaşadıkları hezimetleri örtmek için yapmışlardır ve bunun sayesinde Amerikan gençlerinin yüzde sekseni Vietnam Savaşı"nı kazandıklarını sanmaktadırlar. “Geceyarısı Ekspresi” filmi gibi bir milleti (Türkler"i yani bizi) dünyaya cani gibi göstermeye de çalışmayacağız. Biz kendi muhteşem tarihimizi kendi nesillerimize öğretmek için bunu yapacağız.

Günümüzde bir filmin (Matrix) akademisyenlerde araştırma yaptıracak ve yeni bir felsefe doğuracak (Matrix Felsefesi), dizi filmlerin; insanlara harıl harıl kitap okutturacak (Yaprak Dökümü dizisi), bir bölgeye turist yağdıracak (Asmalı Konak dizisi), filmde ölen karaktere cenaze namazı kıldıracak (Kurtlar Vadisi dizisi), veya bir devlete (Amerika) karşı nefret uyandıracak (Kurtlar Vadisi Irak) kadar etkili olduğu malûmunuz. Tüm bunlar malûmken ve gerçekleşmişken biz niye bu güzîde romanlarımızdan faydalanmayalım ve milli bilinci perçinlemeyelim.

Geçmişte Cüneyt Arkın"ın “Kara Murat”, Serdar Gökhan"ın “Kurtoğlu”, Kartal Tibet"in “Tarkan” filmleri, günümüzde de son olarak Özhan Eren"in “120” filmi gibi milli tarihimizi konu alan bir film çekmeliyiz. Buna Atsız Ata"nın romanları biçilmiş kaftandır ve bir an önce Bozkurtlar film olmalıdır.

Son olarak birde yaşadığı çağda ve hatta bıraktığı eserler sayesinde şimdi de gelecekte de milletimize büyük hizmetlerde bulunmuş ve bulunmaya da devam eden, ülkü devi Atsız Ata"mıza ahde vefanın bir gereği olarak bu film çekilmelidir. 

İnanıyorum ki bu film çekildikten sonra, onu seyreden ve Türklük düşüncesiyle ve aşkıyla dolan gençleri gördükçe, Atsız Ata"mız daha rahat uyuyacaktır.

Tanrı Türk"ü Korusun. 

* * *

Abdullah Karahisarlı"ların daha da çoğalması umuduyla; Yüce Allah yâr ve yardımcınız olsun...

YAZARIN DİĞER YAZILARI