MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstererek, 'Gerek Türkmeneli'nde gerekse de Gazze'de ölümler otomatiğe bağlanmıştır. İsrail insan canı almakla kalmamış; yasa cinayetleri de işlemiştir. Elbette bu olan biten vahşiliğe ilgisiz kalmamız söz konusu değildir' dedi.

Bahçeli, partisinin il başkanlığı sebebi ile Kayseri Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma programında yaptığı konuşmasında, herkesin geçmiş bayramını kutlama etti.

Her günün bayram havasında geçmesi temennisinde bulunan Bahçeli, 'Küslükler bizden irak olsun. Kavgalar bize yabancı dursun. Gerilimden, gerginlikten, cepheleşmeden ve ayrımcılıktan siyasi medet uman kriz ve kaos mihraklarını aramıza sokmayalım. Türkiye'nin önüne mani çıkaran, Kayseri'nin huzuruna kast eden hükümet beslemeli imtiyazlı çevrelere fırsat vermeyelim.  İstikbalimizle oynayanlara karşı saflarımızı sıkı tutalım. Lütuf bildiğimiz değerlere hazımsızlık çeken iç ve hariç odaklara karşı uyanık ve hazırlıklı olalım' biçiminde konuştu.

Türk İslam aleminin fazla fazla acil rahatlık ve sükunete kavuşmasını arzulayan Bahçeli, insanlık vicdanının küçücük yavruların şiddete kurban gitmesine gözü kapalı, kundaktaki bebeklerin ölümüne seyirci kaldığını söyledi.

İnsan hakları örgütlerinin, küresel adaletin, uluslararası toplumun ölen ve öldürülen Türk ve Müslüman olunca acınacak durumda duyarsız kaldığını dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:

'Maalesef İsrail oruç demeden, bayram demeden Gazze saldırısını sürdürmektedir. Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından vahşet örtüsü Gazze'nin üzerine serilmiştir. İsrail yönetimi 25 gündür Gazze'ye cehennem azabı yaşatmaktadır. Şu ana kadar bin 300'e yakın Gazzeli hayatını kaybetmiş, 7 bin Gazzeli yaralanmıştır.  Yapılan son açıklamalara göre, 70'i aşkın cami bombalanmış, 2 bin 360 ev yıkılmış, 23 bin ev kullanılamaz duruma gelmiştir. Ramazan Bayramı'nın ilk gecesi Gazze gene vurulmuş, onlarca masum katledilmiştir. İsrail, bayramın üçüncü gününde, yani dün, bir okulu hedef almış ve gene kan dökmüştür. Gerek Türkmeneli'nde gerekse de Gazze'de ölümler otomatiğe bağlanmıştır. İsrail insan canı almakla kalmamış; yasa cinayetleri de işlemiştir. Elbette bu olan biten vahşiliğe ilgisiz kalmamız söz konusu değildir.'

İsrail'in Gazze'ye ölüm saçarken, vicdan, insanlık, hoşgörü, acıma  yerlerde sürünürken AK Parti hükümetinin etkisiz ve pasif olduğunu öne süren Bahçeli, 'Aday Erdoğan Gazze çığlığı atarken, Gazze sömürüsü yaparken, kanı durduracak, saldırıları engelleyecek tesirli adımlardan uzaktır' dedi.

Türk milletinden özür dilemelidir

Gazzeli masumlar ölürken, Erdoğan'ın arka istenen Yahudi Cesaret Madalyası'nı iade edecek dirayeti henüz gösteremediğini anlatım eden Bahçeli, Türkiye'nin Washington Büyükelçisinin, namzet Erdoğan adına Amerikan Yahudi Kongresi'ne name yazdığını, '2004 yılında alınan ödülü iade etmekten memnuniyet duyacağız' açıklaması yaptığını belirtti.

Erdoğan'ın ödülü arka vermeye hazır olduğunu elçisi kanalıyla açıkladığını, o durumda sözünü, vaadini derhal somut şekilde yerine getirmesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

'Hatırlarsanız bayramın ilk günü Erdoğan'a, Ankara'dan bir davet da bulunmuş ve 10 sene evvela aldığı cesaret ödülünü yüzsüzce, onursuzca taşımaktansa derhal iade etmesini istemiştim. Bugün de tıpkı sözümü daha kuvvetli bir biçimde tekrarlıyorum. Aday Erdoğan boynunda taşıdığı kanlı ödülü derhal çıkarmalı ve sahiplerine göndermelidir. Durmamalı, gecikmemeli, korkmamalıdır.  Hatta bununla da yetinmemeli, BOP Eşbaşkanlığının lekesini üstünden temizlemeli, Müslüman katillerine sesini yükseltmelidir. Erdoğan, Türk milletinden özür dilemelidir. Halen arasında kıvrandığı, halen ortasında çırpındığı emperyalist gaddarlıktan yakasını kurtaracak adamlığı göstermelidir. Aday Erdoğan yıllardır zalimlerle kolkoladır.'

Erdoğan'ın bir taraftan İsrail'e 'eften püften' tepkiler vermekle kalmadığını, diğer taraftan Türkmenlere de sırtını döndüğünü iddia eden Bahçeli, 'Türkmenlerin ölümünü korkakça izlemiş, onların varlık mücadelesine en ufak bir destek vermemiştir. Gün be gün soydaşlarımızın erimesine, yerlerinden yurtlarından edilmesine ve sistematik ölümlerine insaflı ve ulusal bir tavır gösterememiştir. Erdoğan Patani'ye üzülmüş, Myanmar'a sızlanmış, Somali'ye ağlamış fakat Türkmeneli'ne karşı taş kalpli kesilmiştir' diye konuştu.

Türkmenlerin hayrına ne yapmış, hangi ihtiyaçlarını gidermiştir

Erdoğan'ın bayramın ilk günü, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma töreninde, duyan herkesi pes dedirtecek açıklamalarda bulunduğunu iddia eden Bahçeli, şunları söyledi:

'Bu zihniyet şöyle demiştir: 'İddialı konuşuyorum, cumhuriyet tarihinde Türkiye dışındaki Türkmen kardeşlerinin birlikte bizim benzeri mevcut olan bir hükümet olmamıştır'. Erdoğan ispatını ispatla mükelleftir. Bugüne kadar Türkmenlerin hayrına ne yapmış, hangi ihtiyaçlarını gidermiştir? Eğer Erdoğan, Kerkük’ü peşmergenin ele geçirmesini, Musul'un IŞİD sebebi ile işgalini kast ediyorsa, doğrudur, bu alçaklıklara hakikaten de fazla fazla emeği geçmiştir. Türkmenler ölüyorken, IŞİD'e göz yuman, Musul'daki diplomatik misyonumuza saldırıyı sineye çeken namzet Erdoğan'dır. Türkmenler cinayetlere uğrarken, Barzani'ye 'kardeşim, dostum' diyerek sarılan, Kürdistan nakaratlarıyla başından konfeti temizleyen namzet Erdoğan'dır. 'Onlar Şii' diyerek mezhepçilik yapan, Türkmenlere vicdan kapılarını sürgüleyen de namzet Erdoğan'dır. Erdoğan, Türkmenlerin birlikte olduklarını söylüyorsa; şu anda onbinlerce soydaşımızın aç ve açıkta olmasını nasıl izah edecektir? Yardım meselesinde fazla fazla iddialı ise Ortadoğu'yu inleten Türkmen çığlığını, toprağa azalan Türkmen bedenlerini ne biçimde açıklayacaktır?'

Erdoğan'ın milletin adamı şekilde değil, bölücülerin, Siyonizmin, garp hesaplarının, soyguncuların, rüşvetçilerin, açılım, yıkım ve çözüm lobisinin 17-25 numaralı adamı şekilde öne çıktığını ileri süren Bahçeli, 'Şimdi siz kıymetli Kayserili vatandaşlarıma soruyorum, böyle birisinden Cumhurbaşkanı olur mu? Kayseri'nin hemşehrisi Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'e haksızlık yapan, nefis hatırlatması yanlışına düşen, adını doğru dürüst anmayan, siyasi planlamada yoktur sayan bir adama Kayseri destek verecek midir? Sayın Gül'ü vesayetçi imasıyla zan altında bırakması, koşmayan, terlemeyen, yetkilerini kullanmayan bir Cumhurbaşkanı şekilde göstermesi vefasızlık sayılmayacak mıdır?' biçiminde konuştu.

Muhabir: Musa Özyürek