Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Ekonomi 31 Ağustos 2014 - 12:44 Yorum: 0

Canikli'den AA'ya özel röportaj

Görevi dün eski bakan Hayati Yazıcı'dan devralan Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, makamındaki ilk röportajını AA'ya verdi.

Canikli'den AA'ya özel röportaj

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, en mühim hedeflerinin, gümrüklerdeki kayıp kaçağın ve kaçakların minimize edilmesi olduğunu belirterek, 'Bu alandaki yitik ve kaçak bilimin, tekniğin, aklın getirdiği bütün metodlar kararlı bir biçimde kullanılarak minimize edilmeye çalışılacaktır' dedi.

Görevi dün eski bakan Hayati Yazıcı'dan devralan Canikli, makamındaki ilk röportajını AA'ya verdi. 

Nurettin Canikli, 'Bakan oldunuz, duygularınızı öğrenebilir miyiz?' sorusu üzerine, 'Bir adet his yok, his çok' ifadesini kullandı.

Üstlendiği misyonun son derece şeref sağlayan bir vazife olduğunu dile getiren Canikli, 'Bize bu misyonun tevdi edilmiş olması, kuşkusuz şahsımıza bununla ilgili bir itimat oluştuğu içindir. Şahsi şekilde elbette hiç unutamayacağım ve tarihsel şekilde nitelendirebileceğim bir andır bu yönüyle' diye konuştu. Canikli, üstlendiği misyonun tıpkı zamanda sorumlulukları son derece ağır ve omuzlarına fazla iri yük yükleyen bir vazife olduğunu anlatım ederek, şunları söyledi:

'Bu görevi AK Parti'li bakanımızdan devralıyoruz. 12 yıllık AK Parti hükümetleri çağında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın etkinlik piyasası olağanüstü bir şekilde, çıtanın fazla yükseklere ulaşmasını sağlayacak biçimde ortaya konuldu. Bakanlık, son 12 yılda fazla iri ve başarılı, hatta bir çoğunu reform şekilde nitelendirebileceğimiz hizmetler verdi. Çıtanın fazla yükseklere ulaştığı bir dönemde görevi devralmak, elbette bundan sonra yapacağımız çalışmalarda bizim için bu yönüyle zor olacak. Bu yönüyle elbette bir tutar alıngan olmamız gerekiyor. Bir tutar o çıtayı, bayrağı daha ileri noktalara götürebilme konusu için o hassasiyeti hissetmemiz gerekiyor ki onun gerektirdiği çalışmaları yapabilelim. Bize bu görevi tevdi eden Sayın Başbakanımız ve onaylayan Sayın Cumhurbaşkanımız, elbette hükümetimiz, bu alanda etkinlik konusuna giren hususlarla ilgili en iyiyi yapmamızı bekliyorlar. Bizim de amacımız o olmalı, en iyiyi yapmalıyız, en iyiyi hedeflemeliyiz.  En iyi hizmeti ortaya çıkartabilmek için, o yarışa o zihniyetle, o düşünceyle girebilmeliyiz. Aksi durumda bu millete bulunan yükümlülüğümüzü, görevimizi yerine getirmemiş oluruz ve vebal altında kalırız.

Böyle ağır bir sorumluluk anlayışı, bugüne kadar bütün AK Parti hükümetlerinin icraatlarındaki müşterek noktadır, müşterek paydadır. Çünkü yapmamız gerektiği durumda yapmadığımız bir faaliyetten, işlemden ötürü biz manevi mesuliyet altında kalacağımıza inanıyoruz. Dolayısıyla bu manevi mesuliyeti yüzde yüz ortadan kaldırmak için de en iyini hedeflememiz ve onu yapmamız, o mantıkla ve anlayışla çalışmamız gerekiyor. Ama netice itibariyle millete hizmet, insanı son derece gururlandıran bir olay. Beldemize, ilçemize, ilimize, herhangi bir alana kullanmakta olanları mesut eden, memnun eden hizmet götürdüğümüzde, onların bir sorununu çözdüğümüzde, onların o fazla İçten dilekleri, duyguları, duaları bizim bütün yorgunluğumuzu bir anda ortadan kaldırıyor. Bir taraftan belki biraz yükümüz ağır lakin öteki taraftan da milletimizin bu konudaki teveccühü ve bu teveccühü her hatırlayışımız, bütün bunları unutturuyor. Bu teveccühü ne vakit hatırlıyoruz? Her seçimde bunu hatırlıyoruz, görüyoruz, milletimizin o anda verdiği destek, bütün yorgunlukları ve acıları unutturuyor. İnşallah bu anlayışla da görevimize devam edeceğiz.'

'Vergi ve bütçe gelirleri arasında fazla ciddi fon sağlayan bakanlık'

Canikli, 'Bakanlık koltuğuna yeni oturdunuz. Yapmayı planladığınız ilk plan nedir?' sorusunu yanıtlarken, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın kökünden bir kurum ve bakanlık olduğunu söyledi.

Bakanlığın son derece mühim hizmetleri bulunan ve fazla kalifiye kişilerin çalıştığı bakanlık olduğunu kaydeden Canikli, 'Gümrük ve ticaretle ilgili hizmetlerin sunumunda kalitenin yükseltilmesi ve bunlara ulaşmanın kolaylaştırılmasının her vakit karşılığı olmuş, vatandaşımız yönünden takdirle karşılanmıştır' dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, bakanlığın, gümrükle ilgili boyutta, yekün vergi ve bütçe gelirleri arasında fazla ciddi fon sağlayan, yüzde 20'nin üstünde paya sahip bulunan bir bakanlık olduğunu vurgulayarak, 'Gümrük teşkilatları, potansiyel şekilde yitik kaçak ve suistimalin teorik şekilde en yüksek oranlarda ortaya çıkabildiği alanlardır. Neden? Çünkü her işlem, her fiil orada ranta ulaşır. Dolayısıyla bizim her vakit en mühim amacımız - geçmişte de böyle olmuştur - bu yitik kaçağın ve gümrükteki kaçakların minimize edilmesidir. Bu alandaki yitik ve kaçak bilimin, tekniğin, aklın getirdiği bütün metodlar kararlı bir biçimde kullanılarak minimize edilmeye çalışılacaktır. Gümrük teşkilatımızda, gümrükle ilgili işlemlerimizde son 12 yılda, 2002 yılı öncesi ile kıyaslanamayacak kadar iyileşme sağlanmıştır ve yitik kaçak azaltılmıştır. 2002 yılı öncesini herkes hatırlar. Gümrüklerimiz suistimalin en sıkı bulunduğu ve halk vicdanını da keyifsiz edecek biçimde pratik bir biçimde ortaya çıktığı alanlardı' diye konuştu.

'Geçmişte rüşvetin isminin sık geçtiği bir alandı' sözleri üzerine, Canikli, 'Evet ama son 12 yılda bunlar bir hayli azalmıştır. Özellikle teknolojinin öne çıkartılması bu sonucun elde edilmesinde iri yardım sağlamıştır. Bu çalışmalarımız devam edecektir. Çok mühim adımlar atılmıştır, mesafeler alınmıştır. Zaten bu konu için kamuoyundaki algı da 2002 öncesine oranla iyileşmiştir. 2002 öncesinde gümrüklerde birtakım unvanların nakit ile el değiştirdiği anlamında sıkı bir inanış vardı. Fakat hamdolsun AK Parti hükümetleri döneminde bunlar ortadan kaldırılmıştır. Ama bunun sıfıra yakın hale, olabilecek en düşük seviyeye getirilmesi gerekiyor. Bu savaş de devam edecektir' değerlendirmesinde bulundu.

 'İnsan kaçakçılığı ile savaş için neler yapmalıyız?'

Nurettin Canikli, 'En iri sorunlarımızdan bir tanesi de insan kaçakçılığı. Komşu ülkelere, kara sınırlarımızdan veya teknelerle deniz yoluyla geçmeye çalışırken ölen bireyler var. Bunu önlemek için neler yapmalıyız?' sorusu üzerine, 'Türkiye bir geçiş noktası bu anlamda, insan kaçakçılığının nahiye başlarından bir tanesi. Bunun bir fazla nedeni var. Batıya sınırının olması, sığınmacıların nihai amacı bulunan AB ülkelerine geçişte en yakın fasıla Türkiye' dedi.

Türkiye'nin hem karasal sınırlarının hem de deniz sınırlarının fazla geniş olduğunu anlatım eden Canikli, şunları kaydetti:

'Bunları 24 saat, her an izleyebilmek mümkündür değil. Ama Türkiye bu konuda hiç bir ülkenin yapmadığı kadar kararlı bir biçimde bu mücadeleyi sürdürüyor. Bütün kaynaklarını olabilecek en rantabl biçimde kullanarak bu sıkıntısı çözmeye ve engellemeye çalışıyor. Bu minimize edilebilir, en alt seviyeye düşürülebilir lakin sıfırlanacağını söylemek fazla çok bir yaklaşım olur, gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Çünkü dünyadaki gelir dengesizliği, gelir dağılımındaki bozukluk, bilhassa yoksul ülkelerden garp ülkelerine göçü her vakit cazip kılmıştır. Türkiye de bu göçün en merkezi geçiş noktalarındaki ülkedir. Ama bu konu için son senelerde iri oranda azalma sağlanmıştır, bunu rakamlar ve uluslararası kurumlar da teyit ediyor. Kararlılıkla, hassasiyetle bu konudaki çalışmalarımızı öteki ilgili bakanlıklar ve kuruluşlarla koordineli bir biçimde sürdüreceğiz.'

 Nurettin Canikli, '3 dönemdir milletvekilisiniz. 2002'de milletvekili, 2007'de küme başkanvekili, 2014'te de bakan oldunuz. Neler demek istersiniz?' sorusu üzerine, bu çağ içerisinde AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı ve KİT Komisyonu Başkanlığı da yaptığını anımsattı. 

Hemen derhal siyasetin bütün birimlerinde vazife yapma olanağı bulduğunu kaydeden Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, bu bakanlık vazifesini de öteki görevleri benzeri değerlendirdiğini söyledi. Nurettin Canikli, 'Bu anlamda; verilen görevin, unvanın niteliği, içeriği belirleyici değil bizim için. Eğer takdir makamı bizi hangi makama müsait görürse, orkestranın hangi köşesi, noktası için takdir etmişse biz o görevi enfazla biçimde yapmaya çalışırız. Bütün AK Parti kadroları da böyle düşünür. Diğer siyasal partilerde görülen, bu çeşit nöbet değişimleri sonrasındaki kavgalar, gürültüler bugüne kadar biz de hiç yaşanmamıştır. Kabinede bir fazla kez değişiklik olmuştur lakin hiç kimsenin hafızasında bu değişikliklerden sonra menfi bir görüntü yoktur. Bu da bütün AK Parti kadrolarının konumu ne olursa olsun, samimiyetinin ve kendi kişisel ikballerinin ötesinde, gerçek amaçlarının millete hizmet olduğunun en açık göstergesidir' diye konuştu.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, bunun önemini daha iyi anlamak için, AK Parti'de yaşananlar ile başta Anamuhalefet Partisi olmak üzere öteki siyasal partilerde bu çeşit karar anlarında ve sonrasında yaşanan olayları karşılaştırmanın anlamlı bir netice ortaya koyabileceğini anlatım ederek, 'Gelecek hafta CHP'nin kongresi var. Bizim yaptığımız kongre ile o kongrenin karşılaştırılması bile AK Parti'nin farkını ortaya koyar. Zaten vatandaşımız, kara kaşımız, kara gözümüz için bu desteği bize vermiyor, hizmet ettiğimize inandığı için veriyor' dedi.

Yakın siyasal tarihin bunun sayısız örnekleri ile dolu olduğunu vurgulayan Canikli, 'En son 2002'de kendilerine hizmet etmediğine inandığı 3 siyasal partiyi baraj altı bırakarak Meclis dışına itmiştir. Milletimiz tam olarak kimin hizmet ettiğini fazla iyi biliyor. Biz de milletimizin rızasını almak için elimizden gelen her çeşitli hassasiyeti gösteriyoruz. Ülkeyi enfazla ve en düz olarak biçimde yönetmemiz gerekiyor. Bunu yapmadığımız takdirde vebalimiz, sorumluluğumuz vardır, görevimizi yapmamış oluruz. Vatandaşımız da bu İçten hassasiyetimizin her zaman farkında ve bunu takdir ediyor' diye konuştu.

CHP'nin ahit törenindeki protestosu

Canikli, 'Sayın Cumhurbaşkanının ahit törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katılmadı, milletvekilleri protesto etti ve küme başkanvekili de İçtüzük ve Anayasa kitapçığını fırlattı. Böyle bir protestoyu bekliyor muydunuz?' sorusuna şu yanıtı verdi:

'Böyle bir yaklaşım, demokratik anlayış ile bağdaşmaz ve bağdaşması da mümkündür değil. Çünkü sonuç itibariyle, ulus iradesi ortaya çıkmıştır, hepimizin bu iradeye saygı duyması gerekir. Üzülseniz de beğenmeseniz de kararı veren millettir. Bunun ötesi mevcut mı? Yok, saygı duyması gerekir. Demokratik yaklaşım, demokratik naz bunu gerektirir. Beğenmeyebilirsiniz, zor olabilmekte lakin netice sebebiyle ulus Şayet kararını bu biçimde vermişse; devletin, milletin, cumhurun başı şekilde Recep Tayyip Erdoğan'ı görevlendirmişse, yapacağınız hiç bir şey yok. Sadece saygı duyacak ve onun gereğini yapacaksınız. Bu, hazımsızlıktır, ulusal iradeye saygısızlıktır.

CHP bunu ilk kez yapmıyor, daha evvela de buna benzer naz ve davranışlar arasında oldular. Hatta biraz daha ileri götürebiliriz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması var: 'Hükümeti ya da Cumhurbaşkanını devireceğiz' diyor. Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği, ne kadar vazife yapacağı, nasıl görevden ayrılacağı Anayasa ve yasalarda bellidir. Cumhurbaşkanımız 5 yıllık vakit için seçilmiştir. Anayasa'da sayılan dikkat çekici vaziyetler dışında görevden alınması, görevine son verilmesi sözkonusu değildir. Bunlar ortada iken 'devireceğiz' benzeri bir yaklaşım, bozguncu, darbeci bir yaklaşımdır. CHP'nin de geleneğinde bunların sayısız örnekleri vardır. Esasında üzücü bir olay. Anamuhalefet Partisi'nin bu şekilde demokrasi dışı bir yaklaşım sergilemesi son derece üzücü lakin şaşırtıcı değil. MHP de bize fazla katı eleştiriler yöneltiyor, tıpkı şey HDP için de geçerli lakin ulus iradesine saygı duyarak, o gün ahit törenine geldiler ve gerekeni yaptılar. Böyle olması gerekir.'

Nurettin Canikli, 'Başbakan Ahmet Davutoğlu gitti, muhalefetle tokalaştı' sözleri üzerine, 'Bunlar güzel görüntüler, hepimizin hoşuna giden ve ulus şekilde fazla daha sık izlemeyi arzuladığımız görüntüler. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yönetimi, demokratik anlayışın ve teamülün fazla ötesinde, o jakoben, darbeci yaklaşımın egemen bulunduğu bir politikadır ve yaklaşımdır, bu da devam edecek benzeri görünüyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, o gün o hareketi oluşturan küme başkanvekiline Meclis'i karıştırması için fazla net emir verdiğini hesap ediyoruz. Bu tahminimizin anlamsız bir hesap olmadığını da anlatım etmek isterim. Çünkü, normalde Sayın Altay daha yumuşak tavırlı bir insandır. Bunu küme başkanvekili iken beraber çalıştığımız dönemden biliyorum' diye konuştu.

'AK Parti Grup'taki arkadaşlarımı her vakit özleyeceğim, hatırlayacağım'

'7 sene küme başkanvekilliği yaptınız. Meclis'ten ayrılırken duygusal anlar yaşandı mı?' sorusuna cevap verirken, Canikli, şöyle konuştu:

'7 sene uzun bir süre. Bu alandaki rekorlardan birisi Mustafa Elitaş ile bana ait. İktidar partisinin küme başkanvekilliği gurur vericidir ama gerçekten de zor bir görevdir. Dört siyasal partinin ve son derece keskin ve katı ilişkilerin bulunduğu bu Meclis ortamında zordu bu görev. Hele 24. Dönem'de bu daha zordu. Çünkü 24. Dönem gerginlikle başladı. 2011 seçiminden derhal sonra CHP ile BDP yasama faaliyetlerini boykot etmişti. CHP'nin bilhassa terörize eden yaklaşımı, ahit töreninde gördüğümüz gibi, bugüne kadar Meclis'te yaşanan ve hiç birimizin dilek etmediği o görüntülerin de kaynağını oluşturan bir yaklaşımdır. Bugüne kadar, o hiçbirimizin istemediği görüntüler; CHP'nin geren, hakaret eden ve devamlı şekilde Meclis çalışmalarının engellenmesine yönelik tavrından kaynaklanmıştır.'

Bakan Canikli, 7 yıllık çağda AK Parti Grubu'nda fazla İçten bir ekiple çalışmaları yürüttüğünü söyledi. 

Grupta vazife yapanların kapasite ve kalite şekilde üst seviyede ve donanımlı olduğunu belirten Canikli, 'Kardeşçe bir ortamda çalışmalarımızı birlikte yürüttük, tıpkı sürede aile benzeri olduk. Arkadaşlarımız, ailemizin bir parçası benzeri oldu. Bu çeşit ayrılıklar pratik değil tabi, insanlarda elbette bir sıkıntı bırakıyor. Ben o arkadaşlarımın hepsine tek tek teşekkür ediyorum, onları her vakit özleyeceğim, hatırlayacağım' dedi.

ETİKETLER: Canikliden , AAya , özel , röportaj
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber