ORDU (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Türkiye'de yatırım ve kentsel dönüşüm yapmanın bir karşısı da var tabi, biz sesimizi değil, sözümüzü yükseltmeye çalışan bir zihniyetten geliyoruz. Birileri de sokağa hakim olma koşulları peşindedir" dedi. 

Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen "Ordu Kentsel Dönüşüm Protokolü" imza törenine katılmak üzere şehre gelen Bakan Güllüce, Tapu ve Kadastro İl Müdürlüğünü ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.

 İncelemenin ardından kültür merkezindeki imza törenine katılan Bakan Güllüce, buradaki konuşmasında, Türkiye'nin hangi alanda ne yaparsa yapsın kendi alın teri ile yaptığını söyledi. 

Türkiye'nin başka gelişmiş ülkeler gibi "140 milyon zenciyi köle olarak çalıştırarak" bir şeyler elde etmediğini anlatan Bakan Güllüce, "Bizim 1 milyar nüfuslu Hindistan'ı yüzlerce yıl sömürerek yaptığımız bir şey yok, Afrika'nın yarısını perişan ederek, aç bırakarak elde ettiğimiz bir şey yok. Bütün yaptığımız işler Ayşe ve Fatma Hanım'ın, Hüseyin, Mehmet, Ali Bey'in alın teriyle, sanayide, şurada burada ürettiği yatırımlardır. Dünyada hiçbir halkın bizden alacak 50 kuruş alın teri bedeli yoktur" diye konuştu.

- "Millete rağmen hiçbir şey olamaz"

Bakan Güllüce, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında hükümete yönelik olumsuz propagandalar yapıldığını, bunların devam edeceğini belirterek, her zaman dile getirdikleri gibi" millete rağmen hiçbir şeyin yapılamayacağını" vurguladı. 

Millet ne isterse onu yaptıklarına işaret eden Bakan Güllüce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de yatırım ve kentsel dönüşüm yapmanın bir karşısı da var tabi, biz sesimizi değil, sözümüzü yükseltmeye çalışan bir zihniyetten geliyoruz. Birileri de sokağa hakim olma koşulları peşindedir. Mesela Ordu'da 'Bunlar sizin evlerinizi yıkarak sizi Mesudiye'ye gönderecekler' diyebilirler. Onlar desinler ama biz yaptığımız eserlerle bunların olmadığını, sadece millet için olduğumuzu, millete rağmen hiçbir şeyin olmayacağını göstereceğiz. Hep söylediğimiz gibi, halka rağmen olmaz. O 'halka rağmen' sözü 1950'lili yıllardan önceymiş. Halka rağmen halk için böyle bir şey olmaz. Biz halkla beraber olursak ayakta kalabiliriz diye düşünenlerdeniz. Bu kapsamda kentsel dönüşüm konusunda halka rağmen hiçbir şey olmayacaktır. Yani halk ne isterse o olacaktır." 

- "Yeni Türkiye'ye eski binalar yakışmıyor"

Bakan Güllüce, tüm olumsuz  propagandalara rağmen hükümet olarak kentsel dönüşüme çok önem verdiklerine dikkati çekerek, "Bunu yapanlara 'yapma, etme, iftira atma' mı diyeceğiz. Bunlar hep karşılaştığımız şeyler, varsın desinler" ifadesini kullandı. 

Yeni Türkiye'ye eski binaların yakışmadığını vurgulayan Bakan Güllüce, bazı alanlarda yapılan yatırımlardan örnekler vererek, Türkiye'nin hangi noktadan nerelere geldiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Bakan Güllüce, 78 milyon bir araya gelerek, Türkiye'ye karşı kötü emeller besleyenlere "çatlayın, patlayın biz iri olduk, diri olacağız" diyeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"2001 yılına bir gidelim. 1 milyar dolar kredi alabilmek için o zamanki maliye ve ekonomiden sorumlu bakan bu milletin binlerce yıllık haysiyeti, onuruna rağmen diz üstü çöküp kredi alamıyorlardı. Peki bu sene şu parmaklar, yani bugünkü AK Parti hükümetlerinin bir bakanı olarak 160 katrilyon liralık yatırımının imzasını attı. Sadece bakanlığı söylüyorum, il müdürlüklerindeki ÇED yatırımlarının bedeli de 40 katrilyon. Yani 1 milyar dolar kredi alamayan bir ülkeden 200 katrilyona yakın yatırım yapacak bir ülkeye doğru gidiyoruz. İşte yeni Türkiye budur." 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, konuşmasının ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ile Ordu Kentsel Dönüşüm protokolünü imzaladı. 

Buradaki törenin ardından Ordu Valiliğini ziyaret eden Bakan Güllüce, kentte devam eden yatırımlarla ilgili Vali İrfan Balkanlıoğlu'ndan bilgi aldı. 

Gazetecilerin, "Türkiye'nin deprem riski taşıyan bölgeleriyle ilgili yapılan çalışmalara" ilişkin soruları üzerine Bakan Güllüce, "Kentsel dönüşümü vatandaşlarımızın can ve mal güvenlikleri için yapıyoruz zaten" dedi.