Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 22 Kasım 2016 - 15:48 Yorum: 0

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: “Ses sistemini bozdular, sesimiz duyulmasın diye”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşması esnasında yaşanan ses problemine değinerek, "Sizler geldiniz diye, TBMM'nin, bizim buranın ses sistemini...

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: “Ses sistemini bozdular, sesimiz duyulmasın diye”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşması esnasında yaşanan ses problemine değinerek, "Sizler geldiniz diye, TBMM'nin, bizim buranın ses sistemini bozdular. Sesimiz duyulmasın diye. Daha ilginci Meclis televizyonunu kapattılar kimse görmesin diye. Meclis başkanına sesleniyorum; sende onur varsa, sende kimlik varsa, sende ahlak varsa, bunu yapan adamı çıkarırsın Meclis'e kapının önüne koyarsın" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Dolar almış başını gidiyor. Doların bir kuruş değer kazanmasının maliyeti, rakamı vereyim ben 2 milyar 100 milyon lira. Dolar değer kazanır, Türk lirası değer kaybederken hep beraber kaybediyoruz. Buna çözüm üretmemiz gerekiyor. Bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Esnaf siftah yapamıyor, esnafın siftah yapması için ekonomiyi güçlendirmemiz gerekiyor. Ama onlar bununla değil, bir tecavüzcüyü nasıl hapisten kurtarabiliriz, onun arayışı içindeler. Cumhuriyet tarihindeki en büyük kadın hareketi olarak büyük bir başarıya imza attınız" diye konuştu.

"Bu düzenlemeyi yapan, şehitler arasında ayrımcılık yapan insanlar haindirler"

Türkiye'nin çok sorunları olduğunu söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Siyaset kurumunun bu sorunlara çözüm üretmesi gerekir. Ama iktidardaki parti, yani AKP'nin sorun çözme kapasitesi ve yeteneği yoktur. Bunu kaybetmiştir. Bugün bir KHK yayınlandı. Şehitler arasında ayrım yapmışlardı, şimdi bu ayrımı derinleştiriyorlar. 15 Temmuz şehitlerinin kardeşleri ve çocukları arzu ederlerse askerlik yapmayacaklar. Ama PKK'ya karşı, teröre karşı mücadele eden şehitlerin çocukları veya kardeşleri askerlik yapacak. Bu düzenlemeyi yapmak açık ve net söylüyorum, Binali Yıldırım da duysun, bakanlar da duysun, sarayda oturan zat da duysun, bu düzenlemeyi yapan, şehitler arasında ayrımcılık yapan insanlar haindirler. Şehitler arasında ayrım yapılır mı Allah aşkına. Annelerin gözyaşları arasında ayrım yapılır mı? Evladını askere göndermiş bu ülkenin güzelliği için, bağımsızlığı için, ülkenin huzuru için çocuğunu şehit veren annenin gözyaşları arasına farklılık getirilir mi? Bütün şehit yakınlarına sesleniyorum; Adalet ve Kalkınma Partisini, yani adaleti ve kalkınmayı unutan partiyi AKP'yi şimdi hepiniz çok daha net ve çok daha yakından tanıyorsunuz. Ayrımcılık yapıyor, bölücülük yapıyor. Şehitler arasında ayrımcılık yapan, bölücülük yapan bir partiden ülkeye, kadınlara, çocuklara, esnafa, sanayiciye hayır gelmez. Ben son olarak şu mesajı vermek istiyorum; hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı da yok, yetkisi de yok. Çünkü bu ülkenin kadınları, bu ülkenin anneleri var."

"Sanıyorlar ki biz CHP'yi de kandırırız. Biz kandırılmayız"

Rejimi değiştirmeye kalktıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Parlamenter demokratik sistemden hoşlanmıyorlar. Halkın seçtiği milletvekillerinden, gazi meclisten, yargının bağımsızlığından, medyanın özgürlüğünden, üniversitelerin özerkliğinden hoşlanmıyorlar. Diyorlar ki, "bütün yetkiyi bir kişiye verelim, böylece biz kurtulalım." Bütün yetkiyi bir kişiye vermeyi arzu ediyor musunuz? Bu ülkenin bütün kadınlarına sesleniyorum. Çocuklarınız güzel bir Türkiye'de yaşasın istiyorsanız, demokratik parlamenter sisteme hep birlikte sahip çıkacağız, hapisteki gazetecilere hep birlikte sahip çıkacağız. Efendim diyorlar, "rejimi değiştirmiyoruz" diyorlar. "1923'te kaldı o" diyorlar. Sanıyorlar ki, çocuk kandıracaklar. Sizi kandırdıklarını biliyoruz. PKK, FETÖ, IŞİD kandırdı. Onlar sürekli kandırılıyorlar. Sanıyorlar ki biz CHP'yi de kandırırız. Biz kandırılmayız. Binali Yıldırım'a açık ve net çağrıda bulunuyorum. Sayın Binali Yıldırım, başbakansan başbakanlığını bil. Başbakansan koltuğuna sahip çık. Başbakansan, başbakanlığa sahip çık" açıklamasında bulundu.

"Siyasi ayağını çıkarmak için hesabını soracağız"

100 binin üstünde kamu görevlisinin ya işine son verildiğini veya açığa alındığını bildiren Kılıçdaroğlu, "İçlerinde bir tane siyasetçi var mı? Nerede bu işin siyasi sorumlusu? FETÖ terör örgütüyle aynı yatakta yatanlar neredeler şimdi? FETÖ terör örgütüyle, paralel gidenler nerelerdeler şimdi? Hesabını soracağız. Siyasi ayağını çıkarmak için hesabını soracağız. Hesabını sormazsam namerdim ben. Diyorlar ki "FETÖ bizi kandırdı. Biz saftık, ama Kılıçdaroğlu bunların hepsini biliyordu, o zaman Kılıçdaroğlu yargılansın" diyorlar. Bende şu teklifi yapıyorum, kendine güveniyorsan, ben yargılanmaya hazırım, sende gel beraber yargılanalım. Gelirler mi gelemezler bende biliyorum. Kendilerinin içinde dünya kadar FETÖ'cü var, Bylock kullananlar var bunu da biliyoruz. Bunların gücü ere erbaşa, gazetecilere, yazarlara yetiyor. Bunların gücü başkasına yetmiyor. Çünkü onlardan intikam almak istiyorlar" ifadelerini kullandı.

"Eğer yiyeceksen sen zıkkımın kökünü ye"

İki olaydan söz edeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bir polis eşi, polis tutuklanıyor FETÖ'den dolayı. Polisin eşi, özel sektörde çalışıyor. Valilik yazı yazıyor, eşi tutuklandı bunun işine son verin diye. Şimdi Allah aşkına Türkiye'deki bütün kadınlara sesleniyorum. Cezaların şahsiliği diye bir kural vardır. Hadi kocası suç işledi, kadının ne günahı var? Çocuklarına nasıl bakacak o kadın? Diyor ki vali talimat geldi onun işine de son verin diyor. Hani bunlar ne diyorlardı? "Ağacın kökünü yesin" demişlerdi o gariban çocuklara. Ben de onlara diyorum ki, onlar ağaç kökü asla yemeyecek, bütün mazlumlara sahip çıkacağız. Eğer yiyeceksen sen zıkkımın kökünü ye" şeklinde konuştu.

Jandarmadan giden bir yazıyı da anlatan Kılıçdaroğlu, "Diyor ki, "aşağıda kimlikleri yazılı şahısların ve çocuklarının kurumunuza herhangi bir kaydının bulunup bulunmadığını bildirin" diyor. Hadi adamı anladık da, çocuklarının ne günahı var? Onları da fişliyorlar. Ben diyorum ya, bunlarda din iman yok, yatacak yerleri yok diye. Veda hutbesi, Sevgili Peygamberimizin veda hutbesi. İnsan hakları bildirgesi olarak yorumlarlar. "Herkes kendi işlediği suçtan sorumludur. Bir kimsenin işlediği suç babasına, annesine evladına yüklenemez." Doğru mu doğru. Peki onlar ne yapıyorlar? Hem Müslüman geçiniyorlar, hem de küçük çocukların bile nafakalarını ellerinden alıyorlar. Bunlar büyük bir günah içindedirler. Devlette liyakatı kaldırdılar devleti çökerttiler" değerlendirmesinde bulundu.

"Bunu yapan adamı çıkarırsın Meclis'e kapının önüne koyarsın"

Grup Toplantısına kadınların ağırlıklı olarak geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Şeref verdiniz onur verdiniz, başımızın üstünde yeriniz var. Sizler geldiniz diye, TBMM'nin, bizim buranın ses sistemini bozdular. Sesimiz duyulmasın diye. Daha ilginci Meclis televizyonunu kapattılar kimse görmesin diye. Meclis başkanına sesleniyorum; Sende onur varsa, sende kimlik varsa, sende ahlak varsa, bunu yapan adamı çıkarırsın Meclis'e kapının önüne koyarsın. Yoksa bütün suçlamaları sana aynen gönderiyorum. Parlamentoya sahip çıkmayan, parlamentonun onuruna sahip çıkamaz. Parlamentoda bir siyasal partinin her hafta düzenlediği bir toplantıyı sabote edene ses çıkarmayan, arkasında duran kişiye meclis başkanı denemez. Hele hele kadınlardan korkan birisine erkek denemez" açıklamasında bulundu.

"Şimdi yine ülkenize sahip çıkıyorsunuz, çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi"

Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu ülkenin güzel kadınları, sizler için şiirler yazıldı, öyküler yazıldı, romanlar yazıldı, filmler çekildi. Sizler evinizin direği oldunuz, çoluk çocuğunuzu beslediniz. Onların üzerinde titrediniz. Çocuğunuzu sivrisinek ısırsa bile üzerine titrediniz acaba canı acıdı mı diye. Yeri geldi eline kına yaktınız, askere gönderdiniz. Umutla heyecanla beklediniz. Oğlum evladım acaba evine yuvasına dönecek mi diye. Şehit haberleri geldiğinde üst komşuya çıktınız. Bana haber vermesinler diye. Üst komşuda kapı kapalı olunca aşağı indiniz acı haberle karşılaştınız. Sizin acınızı, dramınızı bütün dünya duydu. Şimdi yine ülkenize sahip çıkıyorsunuz, çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi. Hiç kimse şunu unutmasın, hiçbir kadın şunu unutmasın sizlere seçme ve seçilme hakkını veren kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. İsviçre'den, Japonya'dan, Yunanistan'dan önce verdi, kadına seçme ve seçilme hakkını verdi. O büyük adamın bize miras olarak bıraktığı cumhuriyeti tam demokrasiyle taçlandırdığımız zaman, kadın erkek eşitliğini sağladığımız zaman o zaman evimizde huzur içinde oturacağız. Onlar korkuyorlar biz korkmayacağız. Biz terör nereden ve kimden gelirse gelsin, teröre karşı onurlu ve dik duruyoruz. Eğitim sistemini söz veriyorum tepeden tırnağa değiştireceğiz. Alanya'da turist gelmiyor diye, esnaflar turist duasına çıktı. Şu soruyu kendine soracaksın, turist buraya niye gelmiyor, kim buna sebep oldu? Eğer duanda AKP de gitsin dersen, vallahi de turist gelir billahi de turist gelir."

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı
İHA İhlas Haber Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber