CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ,Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. 

Koç, toplantı devam ederken matbuat mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Yoğun bir politika akışı bünyesinde olduklarını belirten Koç, bunlardan en önemlisinin ise hukuki olup olmamasının tartışılacağı AK Parti 1. Olağanüstü Kurultayı'nın geldiğini söyledi. 

'15 Ağustos akşamından itibaren Türkiye'de adeta bir vuruş koşullarının gerçekleştiğini' savunan Koç, mühim bir yasa darbesinin yaşandığı zamanın içinden geçtiklerini söyledi. 

O tarihten, bugüne kadar açık bir anayasa ihlali yaşandığını iddia eden Koç, bu konuya çok açık dikkati çektiklerini anımsattı. 

Resmi sonuçların açıklanmasının peşinden hukuken yaşanması gereken süreçlerin devamlı şekilde altını çizdiklerini vurgulayan Koç, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bunun şeklinde makamların atması gereken adımları atması gerektiğini söylediklerini aktardı. 

Son şekilde da Anayasa Mahkemesine bireysel müracaatta bulunduklarını hatırlatan Koç, şöyle devam etti:

'Bu hukuksuzluk dönemi, bugün açıkça bir aşamaya geldi. Bugün birleşen AKP 1. Olağanüstü Kurultayı hukuksuz bir süreç arasında toplanmıştır. 10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı seçilen, 15 Ağustos'ta resmileşen ve cumhurbaşkanı bulunan Recep Tayyip Erdoğan, bugün AKP Kongresine katılmıştır. Bir politik parti umumi başkanı bunun şeklinde bir konuşma jargonu sergilemiştir. Yine hedefinde CHP. Bir Cumhurbaşkanı, bir politik partinin kongrenin anamuhalefet partisine ağzına geleni söyleme hakkını kendisinde bulmaktadır. O süre bu rejimin adını koymamız lazım. Devlet, yurt eliyle ne yazık ki yasa devleti olmaktan çıkartılmıştır. Tek bir insanın beklentilerine, dayatmalarına teslim edilmiştir. Bu manzara vahim tablodur. Bir cumhurbaşkanının bir politik parti kongresinde, o partinin umumi başkanıymış gibi konuşması, açması kongreyi, yönlendirmesi hukuka alan okumaktır, yasa tanımazlıktır. Onun için bugün yapılan AKP kongresi hukuki dayanaktan yoksundur. Mevcut hükümet zaten düşmüş durumdadır ama yeni hükümete görevi devredecek bir hükümette ne yazık ki fillen bulunmamakta Türkiye'de.'

Cumhurbaşkanının mal bildirimi

6271 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kanunu'na yer veren Koç, kanunun ilgili maddesinde, 'seçilen adayının mal bildirimi, seçim sonuçlarının kesinleşmesine müteakip, Resmi Gazete'de yayımlanır' dendiğini aktardı. 

Koç, 'Buna oranla TBMM Başkanı ne yapmalı? Başkan, Resmi Gazete'de bu mal bildiriminin yayımlanmasını sağlamak durumunda kanunen. Kanunsuz buyruk ve talimat yoluyla seçim sonuçlarının Resmi Gazete'de yayımını başbakanlık makamı engelledi. TBMM Başkanı da mal bildirimini Resmi Gazete'de yayımlatmamak yoluyla bu suç ilişkilerinin ve buna dair oluşumların ne yazık ki arasında yer almış durumdadır' dedi.

Bu açıklamalarına TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in fazla aşırı alındığını savunan Koç, Meclis Başkanlığı makamının bir süs makamı olmadığını söyledi. 

CHP hukuki kişiliği hesabına Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları bireysel başvuruyu da hatırlatan Koç, 'Anayasa Mahkemesinin bugün bu konu ile ilgili bir karar vermesi gerekmektedir. Başvurunun olumlu bir neticeye bağlanması beklenmelidir. Hukuk bunu göstermektedir. Son icraatları da Anayasa Mahkemesi'nin bununla uyumludur, bu uyumun devamını siyaseten beklemek her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının beklentisi içindedir' diye konuştu.