Seyran Park
Refah Partisi
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
07:54 İçişleri Bakanı Yerlikaya: “İnterpol kırmızı bülteniyle ‘Yasa Dışı Örgüt Fa...06:32 Küçükçekmece Atatürk Mahallesi Bahariye Caddesi’nde iş yerinde yangın çıktı...05:56 Bandırma’da kapalı yöntemle prostat ameliyatı04:45 Atay hizmete açtğı Adnan Menderes Kapalı Pazar Yeri’nde mahalle sakinleriil...03:35 Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı02:56 Yüksekova’da gökyüzünde ışık saçan cisim cep telefonu kamerasına yansıdı02:26 Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde 300 binden fazla konut inşaatı devam edi...01:17 Ankara’da çimento tankerinin devrilerek yokuş aşağı kaydığı anlar kamerada01:06 Gaziantep’te yol ortasında silahla vurulmuş kadın cesedi bulundu00:59 Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım”00:48 Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı00:43 Ümraniye’de iş yerinde korkutan yangın00:38 İzmir açıklarında 23 düzensiz göçmen kurtarıldı, 2 göçmen yakalandı00:37 Çöplük alanda çıkan yangın paniğe neden oldu00:34 Burdur’da su doldurma kavgasında 1 kişi bıçaklandı00:30 Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu00:21 Avcılar’da koca dehşeti: Eşini silahla vurarak öldürdü00:17 YSK: “Oy sayımında iftar molası olmayacak”00:14 İskenderun’da hafif ticari araç ile motosiklet çarpıştı: 2 yaralı23:38 Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır
Sami Er
Siyaset 15 Eylül 2014 - 14:34 Yorum: 0

CHP'den Anayasa Mahkemesine "torba kanun" başvurusu

CHP, "torba kanun" olarak nitelendirilen kanunun, 2'si internete ilişkin 4 maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

CHP'den Anayasa Mahkemesine 'torba kanun' başvurusu

CHP, 'torba kanun' olarak nitelendirilen kanunun, 2'si internete ait 4 maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, referans dilekçesini Anayasa Mahkemesine verdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığından sonraki sürecin 'yeni Türkiye' şekilde adlandırıldığını anlatım ederek, 'torba yasanın', bu sürecin ilk yasası olduğunu belirtti.

'Yeni Türkiye'nin ilk yasasında Türkiye devleti bugüne kadar görmediği biçimde saldırıya uğramıştır' diyen Hamzaçebi, yasaya ait başvurularıyla, 'hukuk devletine saldırının bulunmamakta edilmesini ve özgürlükler üzerindeki örtünün kaldırılmasını amaçladıklarını' söyledi.

Yasanın 11 maddesini Anayasaya marjinal değerlendirdiklerini, ancak bunlardan ivedi gördükleri 4'ü için bugün müracaatta bulunduklarını izah eden Hamzaçebi, 'torba yasanın' başlangıçta, Soma'da hayatını kaybeden madencilerin acısından hareketle madencilerin sorunlarını çözmek amacıyla hazırlandığını, fakat sonradan sosyal içerikle, madencilerle merakı olmayan çok sayıda düzenlemenin yasaya dahil edildiğini anlatım etti.

Yasanın madenciler, vergi ve prim borçları, muallim atamaları gibi sosyal muhteviyatlı düzenlemelerini olumlu bulduklarını belirten Hamzaçebi, fakat yasa devletine ve özgürlüklere hücum şekilde değerlendirdikleri maddeleri maddeleri kabul edemeyeceklerini vurguladı. 

Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu ve herkesin, hukuki yollardan hakkını arayabileceğinin altını çizen Hamzaçebi, mahkeme kararlarının herkesi bağlayacağını, idarenin, 'Ben mahkeme kararlarına uymayacağım' diyemeyeceğini belirtti.

Başvuruları kapsamındaki maddelerden birinin, 'kamu yönetiminde daire başkanından bakan yardımcısına kadar olan personelin görevden alınması ve mahkemeye başvurması durumunda, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesinin imkanı olmayan bir duruma getirilmesine ait olduğunu' bildiren Hamzaçebi, şöyle devam etti:

'Bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa olmaktadır. Sıkıyönetim dönemlerinde bile böyle bir düzenlemeyi Türkiye görmedi. Yürütmeyi durdurma kararı vermesi imkanı olmayan bir duruma getirilen mahkemenin, söz konusu kamu personelinin atanması, yer değiştirmesi, sürgün edilmesi işlemine karşı iptal kararı vermesi halinde, bu iptal kararının gereğinin yerine getirilmesi engellenmektedir. Torba yasadaki maddeye göre, iptal kararı, 2 yıllık vakit içinde, daha evvela o halk görevlisinin yer aldığı kadroya atanması şekli ile değil, o kadronun özlük hakları neyse, o özlük haklarını sağlayacak bir öteki kadroya atanması şekli ile gerçekleştirilecektir. Bütün yönetici durumundaki halk personeli, bu kapsama girmektedir. Kolluk kuvvetleri, bütün polisler bu kapsama girmektedir. Hükümetin halk yönetiminde yapmış yer aldığı hukuksuz uygulamalar bu maddeyle hukuki güvenceye alınmaktadır. Mahkeme kararlarının uygulanması imkanı olmayan bir duruma getirilmektedir.'

Mahkeme kararlarını uygulamayan halk personeli konusunda ceza soruşturması ve kovuşturması yapılmasının yasayla engellendiğini anlatım eden Hamzaçebi, 'Yani, yasa tanımayan personel, yasayla koruma altına alınmaktadır. Bu, tam bir pervasızlıktır. Yeni Türkiye'nin bu yasasında, halk yönetiminde pervasızlık hakim kılınmaktadır, yasayla koruma altına alınmaktadır' değerlendirmesinde bulundu.

Özelleştirmelere ait madde

Hamzaçebi, yasadaki bir hükme göre, özelleştirme uygulamalarıyla ilgili mahkemelerce verilecek iptal kararlarının uygulanmayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

'Yasaya göre, özelleştirme kararını müteakip, çağ teslim üzerinden 5 sene geçtikten sonra daha evvela verilen mahkeme kararları, yani iptal anlamında verilmiş mahkeme kararları uygulanmayacaktır. Sanki çağ teslim işlemi üzerinden 5 sene geçmiş, bundan sonra mahkeme bir karar verirse, bu uygulanmayacak halinde hata algı var. Hayır, öyle değil. Zamanında, diyelim ki 2005'te yargı bir özelleştirme ihalesinin iptaline karar vermiş, üstünden 5 yıldan çok bir vakit geçtiği için o uygulanmayacaktır. 2005'i misal alırsak, 9 sene geçmiş, tutum mahkeme kararına uymamış. Şimdi bu yasal güvence altına alınmaktadır.'

Hamzaçebi, 2012'de yapılan aynı düzenlemenin, başvuruları üstüne Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini belirtti.

İnternete ait düzenlemeler 

İnternet özgürlüğüne müdahale şekilde değerlendirdikleri 2 maddeye ait başvuruda bulunduklarını aktaran Hamzaçebi, bu maddeleri, Anayasa ve Türkiye'nin tarafı yer aldığı uluslararası sözleşmelere marjinal bulduklarını kaydetti.

Hamzaçebi, 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesinin AİHM tarafından, evrensel hukuka, anlatım ve fikir özgürlüğüne marjinal bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

'Türkiye, bu konu için esasen sorunlu bir ülkedir. Gezi olaylarından sonra, 'Sosyal medya üstünden yapılan organizasyonla beni sokaklarda, meydanlarda devirebilecekler' korkusuyla, bir düzenleme düzenlendi ve internete idarenin müdahalesinin yolu açıldı. Şimdi bu yol devam ettirilmektedir. Trafik bilgileri, yani bir insanın hangi internet sitesine girdiğine ait bilgi daha önce, var yasada, erişim sağlayıcılar birliği sebebi ile tutulacaktı ve ancak mahkeme kararıyla istenebilecekti. Şimdi TİB, bu bilgiyi, erişim sağlayıcılardan mahkeme kararı yapılmaksızın isteyebilecek. Kimin nereyi, hangi siteyi ziyaret ettiği TİB'in bilgisi içerisinde olacak, yani hükümetin bilgisi içerisinde olacak. Bu, direk doğruya, düşünce, anlatım ve haberleşme özgürlüğüne aykırıdır. Bunu kamu düzeni, ulusal güvenlik, bir suçun önlenmesiyle gerekçelendiremezsiniz.'

Hamzaçebi, geçen haziranda, BM İnsan Hakları Konseyinin, internet özgürlüğüne ait kararının hazırlayıcıları içerisinde Türkiye'nin de bulunduğunu anlatarak, 'yeni Türkiye'de internet özgürlüğüne müdahalenin yolunun kurumsallaştırıldığını' söyledi. 

Hamzaçebi, 'Bunları özgürlüklere müdahale ve hukuk devletine hücum şekilde gördüğümüz için acil şekilde Anayasa Mahkemesinin önüne getirme gereksinimi duyduk. Anayasaya marjinal olduğunu değerlendirdiğimiz kalan 7 maddeyi uygun sürede Anayasa Mahkemesine getireceğiz' dedi.

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber