Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Sağlık 13 Ekim 2016 - 10:38 Yorum: 0

Çocuklarda yas sürecine dikkat

Sevilen bir kişinin kaybı; çoğu kişi için, hakkında konuşmakta zorlandığı bir konu olduğunu belirten Uzman Psikolog Merve Demir, çocukların da yetişkinler...

Çocuklarda yas sürecine dikkat

Sevilen bir kişinin kaybı; çoğu kişi için, hakkında konuşmakta zorlandığı bir konu olduğunu belirten Uzman Psikolog Merve Demir, çocukların da yetişkinler gibi, sevdikleri bir kişiyi kaybettiklerinde yas süreci içerisine girdiklerini söyledi.

Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoloğu Uzman Psikolog Merve Demir, "Çocukların ölüme yükledikleri anlam; kaybı yaşadıkları yaş dönemine göre değişiklik gösterir. Çocuk, kaybı ne kadar küçük bir yaşta yaşadıysa, ölümü anlamlandırması da o kadar zor alacaktır" dedi.

Yakınlarını kaybeden çocukların, bu olaya farklı tepkiler verebildiklerini kaydeden Demir, "Bazı çocuklar haberi duyduğunda ağlayabilir, bazıları saldırgan davranışlarda bulunabilir. Bazı çocuklar ise bu habere hiç tepki vermeyebilir. Çocuğun verdiği tepkiye anlayışla yaklaşılmalıdır. Üzüntüsünü başka türlü ifade etmesi için çocuğa baskı yapılmamalıdır" diye konuştu.

Uzman Psikolog Merve Demir, çocukların olaylara verebileceği tepkileri şöyle sıraladı:

"1. Kayıp haberini alan çocuğun oyununa devam etmesi, haberi duymamış ya da önemsemiyor gibi davranması sık rastlanılan bir durumdur. Çoğu çocuk ölüm haberini ilk duyduğunda, tam olarak ne olduğunu anlayamadığı için tepkisiz kalabilir.

2. Bu dönemde çocuklar bebeksi davranışlarda bulunabilirler. Örneğin; alt ıslatmaya, parmak emmeye, bebek gibi konuşmaya başlayabilirler.

3. Ölüm haberini alan çocuk, kendisinin ya da anne-babasının ölmesinden, hastalık ve kazalardan korkmaya başlayabilir.

4. Çocukların kayba gösterdikleri tepkilerden biri de uyku problemleridir. Yatağına gitmek istememe, uykuya dalmakta güçlükler, uykudan sık sık uyanma, uykuda ağlama gibi tepkiler verebilirler. Özellikle çocuğa ölümü; "uzun bir uyku" benzetmesi ile anlatmak da, onun uykudan korkmasına sebep olabilir.

5. Çocuklar bir yakınlarını kaybettiklerinde, öfkeli tepkiler verebilirler. Çoğu zaman öfkelerini yakınlarındaki kişilere yönelik olarak ortaya koyarlar.

6. Çocuklar bu dönemde daha içe dönük olabilirler ve yalnız kalmayı tercih edebilirler.

7. Bazı çocuklar kaybın kendileri yüzünden olduğunu düşünüp suçluluk duyabilirler.

8. Ölümle ilgili oyunlar oynayabilirler.

9. Sebepsiz yere ağlayabilirler."

Çocuğa ölümle ilgili nasıl bir açıklama yapılmalı?

Demir, "Çocuğa ölümü anlatmak için, kaybın üzerinden çok fazla zaman geçmesini beklenmeyin. Yani ertelemeyin. Kayıp haberi, çocuğun alışkın olduğu ve kendini güvende hissettiği bir yerde, güvendiği bir kişi tarafından verilmelidir. Çocuğa ölüm haberini vermeden önce, "Sana üzücü bir haber vermem gerekiyor" gibi bir cümle ile onu hazırlamak uygun olacaktır. Yetişkinler çocuğa ölümü açıklarken gerçek ve somut bilgi vermeli ve çocuğun yaş düzeyine uygun bir dil kullanmalıdır. "Ölüm" kelimesi kullanılmalı, bunun yerine "Uzun bir uykuda", "Uzaklarda" gibi açıklamalar yapılmamalıdır. Böyle bir açıklama, çocukta ölen kişinin geri geleceği düşüncesini oluşturabilir. Ölümün, yaşamın sonu demek olduğu ve ölen kişinin geri dönmeyeceği çocuğa açıklanmalıdır. Çocuğa ölüm sebebi hakkında yanlış bilgi verilmemelidir. Çocuğa kayıp haberini veren yetişkin, açıklamayı yaptıktan sonra bir süre çocuğun yanında kalmalı, çocuğun anlatılanlardan ne anladığını kontrol etmek için onu dinlemelidir. Duygu ve düşüncelerini anlatmasına ve soru sormasına fırsat verilmelidir. Çocuklara açıklama yaparken dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da, ölümün çocuğun suçu olmadığı konusudur. Çocuğa ölümün, onun yaptığı ya da yapmadığı bir davranışla, bir sözü ya da bir düşüncesi ile ilgili olmadığı açıklanmalıdır. Ölümle ilgili dini açıklamalar yapmak, eğer çocuğun bu konularda daha önceden hiçbir bilgisi yoksa uygun değildir. Bu tip açıklamalar çocuğun kafasını daha da karıştırabilir. Çocuğa dini bir açıklama yapmadan önce, çocuğun kullanılan dini terimlerin anlamını bildiğinden emin olmak gerekmektedir. Çocuğa ölümle ilgili uygun açıklama yapılmış olsa da, ölen kişiyi görmek isteyebilir. Çocuğun, ölümü anlamak için zamana ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Çocuklar cenaze törenine katılmalı mı?

Cenaze törenleri, çocuğun kayıp hakkında konuşmasına ve durumu anlamasına katkı sağladığını ifade eden Demir, "Çoğu çocuk cenaze töreni ile ilgili oyunlar oynayarak, resimler çizerek, töreni başka kişilere anlatarak, ölümü kendisi için anlamlandırmaya çalışır. Ancak çocuk cenaze törenine katılmak istemiyorsa ya da bundan korkuyorsa törene götürülmemelidir" dedi.

Uzman Psikolog Merve Demir, yas sürecindeki çocuğa yardımcı olmak için ailelerin dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

1. Öncelikle çocuğa kaybı haber vermeyi geciktirmemek ve çocukla ölümle ilgili dürüst bir şekilde konuşmak çok önemlidir. Çocuğun sorularını sakince cevaplayın ve yanlış anlaşılmaları düzeltin. Bu durumun, çocuğun suçu olmadığını vurgulayın.

2. Çocuğun evdeki ve okuldaki günlük yaşamını, mümkün olduğunca değiştirmeyin. Kayıp yaşayan çocuk, dünyayı güvenli olmayan bir yer olarak algılayabilir. Günlük yaşamındaki pek çok şeyin değişmediğini görmek, çocuğun kendisini daha güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Öğretmenlerini de kayıpla ilgili bilgilendirin.

3. Çocuğun; ölüm ve cenaze ile ilgili konuşmasına, oyunlar oynamasına ve resimler çizmesine izin verin.

4. Çocukların kayıpla ilgili duygularını göstermelerine yardımcı olun. Üzülmüş veya kızmış olmasının, normal olduğunu konuşun. Çocuğu korumak için kendi duygularınızı gizlemeye çalışmayın. Hatta zaman zaman kendi duygularınız hakkında konuşarak, onu da konuşmaya teşvik edin.

5. Çocuğun bu dönemde öfkeli olması normaldir. Çocuğun öfkesini kabul edin, ancak başkalarına zarar vermeden, uygun şekilde ifade etmesine yardımcı olun.

6. Çocuğun ölen kişinin resimlerini görmek, onunla yaşamış olduğu olaylardan bahsetmek ihtiyacını anlayışla karşılayın.

7. Kayıp yaşayan çocuklarda bazı korkular oluşabilir. Çocuğun korkusunu kabul edin, eleştirmeyin. Onun her zaman yanında olacağınızı hissettirin.

8. Alt ıslatma, parmak emme, yalnız uyuyamama gibi bebeksi tepkiler, bu dönemde görülebilir. Çoğu zaman bu davranışlar, azalarak yok olurlar. Bu sebeple çocuktaki bu tip davranışları eleştirmeyin.

9. Bu dönemde anne babalarından ayrı kalmak, çocukları endişelendirebilir. Bu sebeple kısa süreliğine de olsa kendi evleri dışında bir yerde bırakmayın"

Kayıp yaşamış olan çocuğun gösterdiği tepkilerin şiddeti ve süresinin, oldukça önemli olduğunu belirten Demir, "Kayıp yaşandıktan 2-3 ay sonra korkular, kâbuslar, uyku sorunları, aşırı hareketlilik, alt ıslatma gibi sorunlar hala devam ediyorsa mutlaka psikolojik destek alın" şeklinde konuştu.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı
İHA İhlas Haber Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber