Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Yıldız Sarayı Kaskat Köşkü'nde düzenlenen açılış töreninde yaptığı konuşmada, görevinin en anlamlı gecelerinden birtanesini yaşadığını belirterek, 'Sultan II. Abdülhamit'i, tahta çıkışının 25. yılı vesilesiyle gönderilen kıymetli hediyeleri 113 sene sonra ilk kere bir araya getiren ciddi bir sergiyle anıyoruz. Bu tip sergilerin sanatsal ve kültürel boyutu kadar politik boyutu da var. Bize hafızamızı tazeleme olanağı veriyor' ifadelerini kullandı. 

Sultan II. Abdülhamit meselesi için birbirine karşıt oldukça çok değerlendirmenin yapıldığını aktaran Çelik, şunları kaydetti:

'Kimilerine göre, izlediği politika ve sert yönetimi itibariyle eleştirilmesi gereken bir yöneticiyken, kimilerine kıyasla ise savunma, hukuk, eğitim, kültür, imar vehususen dış politika alanındaki icraatları itibariyle ileri görüşlü bir yurt adamıdır. Burada yapılan bütün değerlendirmelerin gözden kaçırdığı husus şudur; II. Abdülhamit ,Osmanlı İmparatorluğu'nun küresel güçler vasıtası ile paylaşıldığı, imparatorluk coğrafyasının en zorlu günlerini yaşadığı bir dönemde Devlet-i Aliye'nin başına geçmiş ve hüküm sürmüştür. Bu sebeple Abdülhamit, her şeyden öncelikle göreve geldiği çağın şartları çerçevesinde değerlendirilmelidir. O, zayıflayan bir yurt arasında bir politik deha şekilde devletin ayakta kalmasını ve bütün mükellefiyetlerini yerine getirmesini sağlamış ciddi bir yurt adamıdır.'

'Gazze, birinci derecede ulusal meselemizdir'

Çelik, II. Abdülhamit döneminde sadece Anadolu'da değil, Şam'da, Trablusgarp'ta da oldukça çok faaliyetler gerçekleştirildiğini dile getirerek, 'Bugün bize 'Şam ve Trablusgarp'taolanlarla niye ilgileniyorsunuz?' diyenlere sırf şunu anlatmak istiyoruz, '100 sene Önce oranın imarı bizim yurt adamlarımızca yapılıyordu. Dolayısıyla Şam ve Trablusgarpile niçin ilgilendiğimizi soranlara '100 yıldır ne için ilgilenmiyoruz?' diye sormak gerekir' ifadelerini kullandı.

Dış politikada bugün bile çözüm bulunamayan sorunlara karşı II. Abdülhamit'in en zorlu koşullarda bile net bir duruş sergilediğini izah eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Gazze meselesiyle ne zaman ilgilensek deniyor ki 'Bu sorun bizim ulusal meselemiz değil, Araplar'ın meselesidir'. Bizim hükümetimizin 10-12 yıldır anlattığı meselelerden birisi şudur; Gazze, tıpkı Kıbrıs gibi, öteki meselelerimiz benzeri birinci derecede ulusal meselemizdir. Peki Gazze'nin ulusal meselemiz olduğunu nereden çıkarıyoruz? Filistin'in kendilerine satılması karşılığında Osmanlı'nın bütün borçlarını tasfiye etmeyi taahhüt eden Dünya Siyonist Teşkilatı Başkanı'na Abdülhamit, 'Ben bir karış bile yurt toprağını satmam. Zira bu vatan, bana değil, milletime aittir. Milletim de bu toprakları fakat aldığı fiyata verir nedeniyse bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir' cevabını vermiştir. Dolayısıyla Gazze ile bulunan bağımızı en yakın sürede anlatım eden cümleler Abdülhamit'e aittir.'

'Eserler, bir cihan imparatorunun ulaştığı gücü de gösteriyor'

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu da Türk Osmanlı saray mimarisinin son örneği Yıldız Sarayı'nda bu anlamlı serginin gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Sergide emeği geçen herkese teşekkür eden Davutoğlu, '1901'de Sultan II. Abdülhamid'in iktidarının 25. yılını kutlamak üzere gönderilen bu eserler, imparatorluğun nerdeyse dağılma devri sayılabilecek bu zamanında bile bir cihan imparatorunun gerçekte ulaştığı gücü de bize gösteriyor' diye konuştu.

Sultan II. Abdülhamit'in sırf diplomasi ve yurt yönetimiyle değil tıpkı sürede hem İstanbul'da hem de imparatorluğun değişik yerlerinde gerçekleştirdiği imar faaliyetleriyle de bilindiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

'Hayatımızın fazla aşırı arasında bulunan Sirkeci, Haydarpaşa Garı, Darülaceze binası benzeri pek fazla aşırı bina, her gün önünden geçerken işimiz olduğunda uğradığımız Sultan II. Abdülhamit'i hem anmamızı, hem de anlamamızı sağlayacak binalar. Yine onun değişik yerlerde emirleriyle inşa edilmiş bulunan ve birçoğu halk binası şekilde uygulanan hükümet konağı, gümrük binası, okul, hastane benzeri yapılar da kendisinin vizyonunu bize izah eden ve hala yaşayan eserleridir.'

Konuşmaların ardından, Yıldız Vakfı Başkanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, Bakan Çelik'e plaket takdim etti.

Serginin açılışına, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, tarihçi-yazarMustafa Armağan ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi'nin de aralarında olduğu fazla aşırı sayıda davetli katıldı.  

Cülus armağanlarının hikayesinin masalsı bir dille anlatıldığı sergi, 17 Ekim'e kadar görülebilecek. 

Muhabir: Büşra Nur Özcan