Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Basından öğrendiğimiz kadarıyla  Yargıtay başkanımız Yargıtay'da yapılacak seçimi 22 Eylül şekilde tarihlendirdi. Sayın cumhurbaşkanımıza arz ettiği tarihsel sayın başkan değiştirmiş vaziyette tabi, ben bu konuyu takdire bırakıyorum. Hakimlerimizin, savcılarımızın değerliYargıtay üyelerimizin takdirine bırakıyorum' dedi. 

Bakan Bozdağ, Şırnak Valisi Hasan İpek'i makamında ziyaret etti. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, adliye hizmetlerinin idari yönden ve yapılması gereken yatırımlar açısından tekrardan gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi, istek ve problemlerin tespiti ve çözümünün yaşama geçirilmesi için Şırnak'ta bulunduklarını söyledi.

Gazetecilerin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimine ilişkin sorusu üstüne Bozdağ, seçim takviminin işlediğini, bu takvim çerçevesinde kürsüde vazife oluşturan HSYK'nın denetim, İdare ve ayırımı altında seçimin 12 Ekim'de yapılacağını bildirdi.

Danıştay, Yargıtay ve Adalet Akademisi'nde kendilerinin bu seçimi yapacaklarını, Yüksek Seçim Kurulu'nun takvimine bunların tabi olmadığını dile getiren Bozdağ, şöyle konuştu:

' Yargıtay başkanımız cumhurbaşkanımızı hem kutlama hem de yeni adli yıl açılışına çağırma için başbakanlık binasında ziyaret etmişti. Ziyarette ben de hazır bulundum. Orada değişik konular konuşuldu. Bu konuşmalar sırasındaYargıtay başkanımız HSYK seçimine Yargıtay'dan seçilecek 3 asıl ve 3 yedek üyelik seçimini kürsüde yapılacak hakim ve savcıları etkilememesi bakımından 12 Ekim'de yapmayı ancak 12 Ekim'in pazar gününe gelmesi ve Yargıtay'da da pazar günleri çalışma geleneği olmaması itibarıyla biz 13 Ekim pazartesi günü yapacağız diye kendisi bizzat sayın cumhurbaşkanımıza anlatım ettiler. Basından öğrendiğimiz kadarıyla Yargıtay başkanımız Yargıtay'da yapılacak seçimi 22 Eylül şekilde tarihlendirdi. Sayın cumhurbaşkanımıza arz ettiği tarihsel sayın başkan değiştirmiş durumda, tabi ben bu konuyu takdire bırakıyorum. Hakimlerimizin, savcılarımızın kıymetli Yargıtay üyelerimizin takdirine bırakıyorum.'

Cumhurbaşkanına, Yargıtay başkanının bu tarihsel kendi gerekçeleriyle seçimi etkilememesi için böyle bir tarih düşündüğünü anlatım ettiğini daha sonra da tarihsel değiştirdiğini izah eden Bozdağ, tamamen başkanın yetkisinde bulunan bir konu olduğunu dile getirdi.

Başkanın yetkisini bu yönde kullandığını anlatım eden Bozdağ, 'Benim üzüldüğüm şey sayın cumhurbaşkanımıza böyle bir kendi açıp kendi anlatım etmesine karşın daha sonra ayrıcalıklı bir tarih belirlemesidir. Hayırlı olsun diyoruz' ifadelerini kullandı.

Bozdağ, Yargıtay üyelerinin kendi hür iradeleri ile karar vereceğini, Yargıtay üyelerinin yapacağı HSYK üyeliği seçiminin hayırlı olmasını dileyerek, sadece bu konuya vurgu yapmak istediğini anlattı.

AİHM'in kararı

Bozdağ, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) zorunlu din dersi kararına ait olarak hükümetleri zamanında Alevi anlayışına sahip vatandaşların sorunlarını çözme hakkında fazla aşırı ciddi reformlar yaptıklarını, ülkede ilk kere Alevi vatandaşlarının resmi muhatap kabul edildiğini, düzenlenen çalıştayda Alevi kültürü ve Alevi vatandaşlarının sorunları ve çözüm önerilerinin ilk kere bir masa ortasında devletle konuşulduğunu, müzakere edildiğini ve kayda girdiğini söyledi.

Birçok çözüm önerisinin bugün yaşama geçtiğini kaydeden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Dersim vakaları itibarıyla cumhuriyet tarihinde ilk kez bir başbakan çıktı, milletimizden ve Alevi vatandaşlarımızdan özür diledi. Bu tarihsel adımdır, kocaman bir olaydır. AK Parti zamanında olmadı, geçmiş hükümetlerin zamanında oldu ancak devlette devamlılık esastır ve yurt hesabına başbakanımız alevi vatandaşlardan özür diledi. Şimdi bu kocaman bir yüzleşmedir. Türkiye buna Şahit olmuştur. Sivas hadiseleri bildiğiniz bunun şeklinde hepinizin yüreğini acıttı. Orada pek fazla aşırı insanımız hayatını kaybetti. 1993 yılından bu güne Sivas'taki Madımak Oteli ile alakalı pek fazla aşırı tartışmalar oldu. Bizden öncelikle fazla aşırı hükümet geldi, geçti. Esasında CHP'nin de arasında bulunduğu DYP-SHP daha sonra DYP-CHP koalisyon hükümeti vardı. Olaylar o çağda oldu ancak onlar Madımak ile alakalı herhangi bir adım atmadılar. Ama bakın Madımak Oteli ile alakalı tarihsel adımları da hükümetimiz atmıştır.'

Bozdağ, Madımak Oteli'nin kamulaştırılıp bir kültür merkezine dönüştürüldüğünü, orada bir anı köşesi oluşturulduğunu, hayatını kaybeden vatandaşların hatırasına yeni bir yapının tesis edildiğine işaret etti.

Bunun son derece mühim bir adım olduğunu, Alevi klasiklerinin Alevilerin tasdik verdiği, bilgisine, birikimine paha verdiği İlim adamları sebebi ile çeviri edilerek Türkçe'ye kazandırıldığını aktaran Bozdağ, şuana kadar 16 Alevi klasiklerinin yayınlandığını, diğerlerinin de peyderpey tercüme edilmek şekli ile Türkiye'ye kazandırıldığını dile getirdi.

İlköğretim kurumlarında okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında ilk kere Alevilik ile alakalı bölümlerin konulduğunu belirten Bozdağ, bunun Türkiye'de ilk kere yaşandığını bildirdi.

Nevşehir Üniversitesi'nin adının Haci Bektaşi Veli Üniversitesi şekilde değiştirildiğini anımsatan Bozdağ, Alevi inceleme merkezlerinin Türkiye'de kurulduğunu kaydetti.

'Türkiye Cumhuriyeti zamanında Alevi yurttaşlarımız ile alakalı atılmış ne kadar müspet adım varsa bu müspet adımların yüzde 90'nı AK Parti hükümeti dönemlerinde atılmıştır. Bundan sonraki süreçte de Alevi vatandaşlarımızın sorunları hükümetimizin de sorunudur' diyen Bozdağ, hükümetin sorunları çözme hakkında gayretlerinin süreceğini aktardı.

AİHM'in kararının gerekçesiyle beraber görüldükten sonra bir değerlendirmeye tabi tutulacağını söyleyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerimizi Anayasa gereği mecbur şekilde okutulan dersler tabi bu derslerin mecbur okutulmasını arzulayan yurttaşlarımız var. Onun için demokrasi birbiri ile çakışan talepler hakkında da orta yolu bulan ve onu uygulayan her insanın kabul edebileceği bir uygulamayı yaşama koyan bir sistemdir. Bu yönü ile son derece önemlidir. Biz o kararı gördükten sonra karara ait bir değerlendirme bununla beraber yaparız.'

Türkiye'ye sığınan Yezidiler 

Türkiye'ye sığınan Yezidilerle ilgili soru üstüne Bozdağ, hükümetin bu konular üstünde hassasiyetle durduğunu, Türkiye'nin her süre darda ve zorda bulunan topluluklara bugüne kadar destekçi olduğunu vurguladı.

Suriye'den gelen kişilere kucak açıldığını, 1 milyonun üstünde Suriyelinin ağırlandığını ve ihtiyaçlarının karşılandığını bildiren Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:

'Yezidilerle ilgili şu anda IŞİD'in tehdidinden kaçan ve ülkemize gelen bireyler var. Biz onlara da kapımızı açtık. Daha öncelikle de Halepçe'de Saddam'ın katliamı olduğunda da Türkiye gene kapılarını açmıştı. Biz her süre darda ve zorda olanlara kapımızı açtık. Bunlarla ilgili çalışmalar yürütülmektedir. Devletin tüm kurumlarında bu konular yakından takip ediliyor. Onlara ait adımlar atılıyor. Bundan sonra da atılacaktır.'