Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, üniversitelere 2015 yılı için toplamda 3,9 milyar lira kazanç ödeneği ayırdıklarını, sene içi verilecek ek ödeneklerle bunun 4 milyar lirayı rahatlıkla aşacağının söylenebileceğini bildirdi.

Akdeniz Üniversitesinin 2014-2015 akademik yılı açılış töreni, Atatürk Konferans Salonu'nda yapıldı. Akademik yılın ilk dersini de '10. Kalkınma Planı ve Antalya'nın Potansiyelleri' başlıklı sunumuyla Bakan Yılmaz verdi.

Türkiye'nin son 10 yılda ciddi başarılar sağladığını, ekonomide kocaman girişim gerçekleştirildiğini söz eden Yılmaz, 3 bin 500 dolarlık şahıs başına gelirden 10 bin 500 dolar mertebesine ulaşıldığını anımsattı.

Yapılan reformlarla diri bir mali bina oluşturulduğunu anlatım eden Yılmaz, lazım sosyal gerekse uluslararası bölgede bunun yankılarının görüldüğünü belirtti.

Bütün bu başarıların kimseyi rehavete sevk etmemesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, değişim ve dönüşüm sürecinin devam etmesi gerektiğini bildirdi. Yılmaz, 'Bir açıdan ülkemizin ikinci bir sıçramaya gereksinimi mevcut diye düşünüyorum' dedi.

Türkiye ve dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, küresel krizin tüm dünyayı köle aldığını, bunların yanı paradigma Türkiye'nin jeopolitik riskleri bulunduğunu anlatan Yılmaz, kriz ortamında büyümenin eskisinden aşırı daha zor vaziyete geldiğini, buna karşın Türkiye'nin dünyada gelişme gerçekleştiren az sayıda ülkeden birisi olduğunu söyledi.

Hedef yüksek gelir grubu

Türkiye'nin şahıs başına düşüş gösteren 10 bin dolarlık geliriyle halen orta üst gelir grubunda olduğuna işaret eden Yılmaz, yüksek gelir grubu devletler arasına girmenin hedeflendiğini vurguladı.

Bakan Yılmaz, 'Burada kritik eşik şahıs başı 13 bin dolar gelir. Bunu sağlama gayreti içerisindeyiz. 2023 perspektifinde ise şahıs başı gelirimizi 25 bin dolar mertebesine çıkarmak' diye konuştu.

Bütün bu hedefler için 10'uncu beş yıllık kalkınma planının hazırlandığını dile getiren Yılmaz, 4 esas eksen üstüne oturan ve 2023 vizyonunun ilk 5 yıllık dilimini detaylı bir hale getiren planı aşırı önemsediklerine dikkati çekti.

'İnsan için ve insanla birlikte kalkınma' anlayışını savunduklarına belli eden Yılmaz, 'Bu sebeple ilk kere bir plana ekonomik boyutla değil, sosyal boyutla başladık. Çünkü bizim kocaman sermayemiz nüfusumuz. Bilgiyi alabilen, geliştirebilen ve değere dönüştürebilen genç insan gücü çok önemli' diye konuştu.

Üniversitelere 2015 yılında 3,9 milyar lira

Yetişmiş insan gücünde en ciddi aktörlerden birisi bulunan üniversiteler için her çeşitli fedakarlığı yapmaya çalıştıklarını belirten Bakan Yılmaz, yalnızca Akdeniz Üniversitesine son 5 yılda takribî 260 milyon lira kazanç ödeneği verdiklerini, 2015 yılı için de 70 milyon lira kazanç ödeneği ayrıldığını bildirdi.

Yılmaz, 'Üniversitelere 2015 yılı için toplamda 3,9 milyar lira kazanç ödeneği ayırdık, sene içi vereceğimiz ek ödeneklerle bunun 4 milyar lirayı rahatlıkla geçeceğini söyleyebiliriz' dedi.

Söz konusu tutarın yalnızca yatırımlar için ayrılan nakit olduğunu vurgulayan Yılmaz, personel harcamalarıyla bunun aşırı daha yüksek miktarlara ulaştığını kaydetti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun göreve gelir gelmez akademik dünyanın taleplerini ortaya koyduğunu söz eden Yılmaz, devreye girecek yeni düzenlemenin yıllık maliyetinin 1,1 milyar lira olduğunu dile getirdi. Bakan Yılmaz, 'Ama 'feda olsun' diyoruz. Ülkemizin geleceği, ülkemizin kalkınması hesabına bunun fazlasıyla arka döneceğine inanıyoruz' diye konuştu.

İstikrarlı gelişme için Ar-Ge

Bakan Yılmaz, kalkınma planının ikinci ekseninin üretim, istikrarlı yüksek gelişme olduğunu anlatım ederek, bilgi ve teknoloji içeriği daha yüksek bir üretim yapısının istikrarlı yüksek gelişme için aşırı ciddiyet taşıdığını bildirdi.

Bu sebeple Ar-Ge'yi aşırı önemsediklerini vurgulayan Yılmaz, son 10 yılda tetkik merkezlerine milyarlarca liralık fon aktardıklarını, şimdi bunları ekonomik değere dönüştürme vakti olduğunu kaydetti.

Üniversitelerde tetkik merkezlerinin hususi sektörle daha hummalı çalışabilecek bir yapıya dönüştürüldüğünü belirten Yılmaz, tetkik merkezlerinin 7 gün 24 saat çalışmasını öngören bir yapıyı yurt gündemine getirdiklerini söyledi.

Akdeniz Üniversitesinin tetkik geliştirme faaliyetlerine katkısının kocaman olduğunu ve ilkleri başardıklarına dikkati çeken Yılmaz, hem Antalya'nın imajı hem de ülkenin tanıtımı açısından muvaffakiyetli çalışmalara imza atanları kutladı.

Sürdürülebilir çevre

Planda üçüncü eksenin yaşanılabilir mekanlar ve sürdürülebilir etraf olduğunu belirten Yılmaz, yalnızca bugünü düşünerek değil, ati nesilleri de düşünerek devinim etmek gerektiğini dile getirdi.

Artık şehirlerin kalkınmada aşırı daha ciddi bir noktaya geldiğine belli eden Yılmaz, 'Kalkınma Bakanı şekilde bana (En kestirmeden bir bölge nasıl kalkınır) derseniz, bir bölge nitelikli insan yetiştirebiliyorsa ve bu müşterilerini koruyabiliyorsa gelişir, güçlenir. Bunu yapamayan yöreler ve devletler ise geriye gider' diye konuştu.

Bakan Yılmaz, 'Türkiye’de şehirleşme politikalarına aşırı daha çok baş yormamız gerekiyor. Daha kimlikli, kişilikli şehirler oluşturmamız gerekiyor' ifadesini kullandı.

Antalya'nın bu açıdan 'torpilli şehirlerden' olduğunu dile getiren Yılmaz, natürel güzelliklerin şehir estetiği, mimarisi ve altyapılarıyla birleştirildiği süre Antalya'nın aşırı daha değişik bir yere gelmemesi için bir neden bulunmadığını kaydetti.

Uluslararası işbirliği

Planın dördüncü ve son ekseninin 'kalkınma için uluslararası işbirliği' olduğunu bildiren Yılmaz, uluslararası bölgeye daha çok dahil olmak, uluslararası etkileşimi güçlendirmek gerektiğini söyledi.

2023 hedeflerine yalnızca mal ihracatıyla yürünemeyeceğine belli eden Yılmaz, hizmet ihracatının da son derece ciddi olduğunun altını çizdi. Yılmaz, bu çerçevede sağlık, eğitim benzeri turizm çeşitlerinin artırılması gerektiğini vurguladı.

Antalya'nın potansiyeli

kent yoluyla kalkınma vizyonuna en müsait şehirlerden birinin Antalya olduğuna dikkati çeken Yılmaz, kente nitelikli müşterilerini daha çok çekmek gerektiğini söyledi. Antalya'nın patent sayısının istek edilen noktada olmadığını söz eden Yılmaz, bunun geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Burada farklılığı ve özgürlüğü ön plana çıkarmak gerektiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

'Birbirinin kopyası bulunan üniversiteler, birbirinin kopyası bulunan şehirler istemiyoruz. Farklılığı iyi ortaya çıkarmak lazım. mühim bulunan nerelerde benzediğiniz değil, nerelerde değişik olduğunuz. Öğrencilere de tıpkı tavsiyede bulunmak istiyorum. Kendinizi farklılaştırın, her kişinin yaptığını oluşturan insanlar olmayın. Herkeste yer aldığı benzeri bilgi ve birikiminiz olacak fakat size kıymet katan kimsenin yapamadığını ya da az sayıda oluşturan kişinin yaptığını ortaya koymanız. Küresel kurda rekabet gücü elde etmek istiyorsak farklılaşmak durumundayız. Üniversiteler düşünce, inanç özgürlüğünün yer aldığı yerler olmak durumunda. Şiddetten ırak bir biçimde elbette. Yenilik, teknoloji diyorsak hür bir ortam yapılmaksızın yenilik olmaz. Farlılıkları birlik, anlayış arasında ele alarak farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürmek durumundayız.'

Antalya, Burdur ve Isparta'nın arasında yer aldığı bölgenin tarım, turizm ve yekün katma kıymet meselesi için ciddi bir yer edindiğini anlatım eden Yılmaz, bölgede nitelikli bir besin sektörünün ziraat sektörüyle gelişme göstermesi ve güçlü olması gerektiğini dile getirdi.

Antalya'nın bir öteki kocaman potansiyelinin seçenek enerji kaynakları ve yenilenebilir enerji olduğuna belli eden Yılmaz, bilhassa güneş ve biyokütle enerjisine hazırlık yapılması gerektiğini söyledi.