Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Siyaset 15 Eylül 2014 - 17:34 Yorum: 0

Davutoğlu'nun "sorumluluk bende" demesini bekliyoruz

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu'nun 'ben ülkeyi yönetmeye talibim, ülkeyi yöneteceğim, bu konudaki karar, sorumluluk bende' demesini bekliyoruz.Bunu yaptığı zaman, başbakan olarak bizim muhatabımız olacaktır" dedi.

Davutoğlu'nun 'sorumluluk bende' demesini bekliyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Başka bir otoriteden müstakil şekilde Davutoğlu'nun 'ben ülkeyi yönetmeye talibim, ülkeyi yöneteceğim, bu konudaki karar, mesuliyet bende' demesini ve bunu eyleme dönüştürmesini bekliyoruz. Bunu yaptığı zaman, zaten başbakan şekilde bizim muhatabımız olacaktır' dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde, matbuat mensuplarına açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin arasında olduğu süreçte, en iri sorumluluğun CHP'de olduğunu anlatım etti. Kılıçdaroğlu, bu sorumluluğun farkında devinim edeceklerini belirtti.

Zaman süre politik tartışmalar sertleşse de CHP olarak, ati süreçte kamuoyunun önüne, ağırlıklı şekilde planlar getireceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, 'Vatandaş kavgadan bıktı, çözüm istiyor. Dünya kadar problemi var, borç batağının içinde, çocuğu, kızı işsiz. Dolayısıyla bizim, Türkiye'yi aydınlığa çıkaracak, yurttaşı rahatlatacak projelerle toplumun önüne çıkmamız lazım' dedi. Kılıçdaroğlu, ati süreçte, kararlı, tutarlı, Türkiye'nin gerçekleriyle örtüşen, sorunlara akılcı çözümler üreten bir CHP'nin görüleceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamanın ardından, matbuat mensuplarının sorularını da yanıtladı. 

'Sayın Başbakan, 'Cumhurbaşkanını muhatap almayın, bundan sonra muhatap benim' diyor. Bununla ilgili ne diyorsunuz?' sorusuna, şu cevabı verdi:

'Sayın Başbakan'ın danışmanları iyi çalışmıyor. Sayın Başbakan, bizim ne söylediğimizi biraz gecikerek öğrendi herhalde. Benim, 30 Ağustos'ta kullandığım tümce şu; 'Bundan sonra muhatabımız hükümettir, Başbakan Ahmet Davutoğlu'dur. 30 Ağustos'ta söyledim, o yeni öğrenmiş. Bu da bir etap tabii. Elbette ki bizim muhatabımız hükümet olacaktır, demokrasilerde olması gereken de budur. Cumhurbaşkanlığı makamı farklı, başbakanlık makamı farklıdır. Ama biz Davutoğlu'ndan şunu da bekleriz; Bir başbakan bunun şeklinde davranmasını isteriz. Yani kukla başbakan olmasını istemeyiz. Kişiliğinin gereğini yapmak durumundadır. 'Ben ülkeyi yönetiyorum, tüm mesuliyet bendedir, mesuliyet bana verildi, dolayısıyla ben müstakil karar alacağım bakanlarımla birlikte ve bunu uygulayacağım' diyorsa bir sorunumuz yok.'

'Toplumu geren kim?'

Başbakan Davutoğlu'nun, Adli Yıl Açılış Töreni'ne gitmemesini eleştirdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanı şu yahut bu biçimde kırgınlık göstermiş, gitmemiş olabilmekte lakin Başbakanın gitmesi gerekiyordu o toplantıya. O sebeple öteki bir otoriteden müstakil şekilde Davutoğlu'nun 'ben ülkeyi yönetmeye talibim, ülkeyi yöneteceğim, bu konudaki karar, mesuliyet bende' demesini ve bunu eyleme dönüştürmesini bekliyoruz. Bunu yaptığı zaman, zaten başbakan şekilde bizim muhatabımız olacaktır' dedi.

 'Sayın Başbakan, 'uzlaştırıcı bir lisan kullandığını lakin muhalefet liderlerinden tıpkı karşılığı göremediğini' belirtti. Siz de açıklamanızda 'vatandaş kavgadan bıktı' dediniz. Bu açıklamanız, buna bir cevap şekilde değerlendirilebilir mi?' sorusuna, Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi:

'Toplumu geren kim? Muhalefet şekilde biz hükümeti eleştirdiğimizde cemiyet geriliyor diye bir fikir egemense bu yanlış. Adımız üstünde, muhalefet partisi, biz muhalefet edeceğiz. Bütün demokrasilerde muhalefet partisi olmak zorundadır. Her ülkede her zaman bir iktidar olmaktadır lakin demokrasilerde bununla birlikte muhalefet de vardır. Biz, hükümetin yanlışlarını dile getirdiğimiz zaman, bu toplumu germez, düşünmeye sevk eder. Ama hüviyet eksenli politika yaparsanız, insanların mezhebine, inancına, hayat tarzına yahut kimliğine yönelik politika yaparsanız, o süre bu toplumu ayrıştırır ve toplumda lüzumsuz gerginliklere yol açar. Şimdi ben Sayın Davutoğlu'na açık ve net soruyorum: Kimlik siyasetini kim yapıyor? Başbakan şekilde toplumu gerginlikten uzaklaştırmak istiyorsa, bugüne kadar kendi partisinde yapılan hüviyet siyasetine son vermesi lazım. Her insanın, bireyin, yurttaşın kimliğine, hayat tarzına, inancına, mezhebine saygı gösterecek ve bunları politika konusu yapmayacak. Yapmıyorsa görecek ki toplumda bir gerginlik olmuyor.'

'Ortadoğu bataklığına baksın'

CHP olarak, toplumu ayrıştıran ve kutuplaştıran politikaya karşı çıktıklarını anlatım eden Kılıçdaroğlu, bugüne kadar kimlik, mezhep, hayat tarzı siyaseti yapmadıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Davutoğlu, hüviyet siyasetinin ne çeşit felaketlere yol açtığını öğrenmek istiyorsa, Ortadoğu bataklığına baksın' diye konuştu.

'IŞİD'e karşı savaş için Cidde bildirisine Türkiye imza koymadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? IŞİD'in elindeki Türk rehineler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye bir uluslararası koalisyona ne ölçüde destek vermeli?' sorusu üzerine, Kılıçdaroğlu, 'Sayın Davutoğlu, öteki bir otoriteden müstakil olarak, 'gerçekten ben başbakanlık yapmak istiyorum' diyorsa, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleneklerine müsait davranmak zorundadır. Dışişleri Bakanlığı müsteşarları göze çarpan aralıklarla gelir anamuhalefet partisi liderine bilgi verirler, bu geleneği hatırlatmak isterim. Sadece o değil, devletin kilit noktalarındaki bürokratlar gelir, bilgi verirler. Bu aksayarak devam ediyor' dedi.

Bu bilgilendirmenin, demokrasi ve ülkenin birlikte çıkarları için mecbur olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

'IŞİD bir terör örgütüdür. Madem ki terörden en iri zararı gören Türkiye'dir, o süre her çeşitli terörle savaş edilmelidir. Şunun da yanıtını ben Sayın Davutoğlu'ndan beklerim; Musul Başkonsolosluğu'nda çalışanlar, sebep ve hangi gerekçelerle, Türkiye'ye getirilmedi de IŞİD'in eline rehine şekilde bırakıldı? Kimin kararıydı bu? MİT'in uyardığı söyleniyor. Ama birileri, 'siz orada kalın, size bir şey olmaz' güvencesi verdi. O bazıları kim? Sayın Davutoğlu'nun bunu açıklaması gerekir.'

'Beni keyifsiz eden bir kare'

'ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sırtını sıvazlarken fotoğrafı yansıdı. Ne düşünüyorsunuz bu fotoğrafı görünce?' sorusuna, Kılıçdaroğlu, 'Beni keyifsiz eden bir kare o' karşılığını verdi.

'Bedelli askerlik hakkında CHP'nin de çalışmaları vardı. Bedelli konusunda, hükümetin yeni uygulamasına nasıl bakıyor muhalefet?' sorusu üzerine, Kılıçdaroğlu, bedelli askerliğin, sırf bedel ödeyenlerin değil, göze çarpan konumda bulunan lakin mali hali el vermeyen insanların de kısa çağ askerlik yapmasını öngören bir projelerinin olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, askerlik süresinin kısaltılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Açıklamanın ardından, CHP MYK, Kılıçdaroğlu başkanlığında, basına kapalı şekilde toplantıya geçti. 

Toplantıya, MYK'ya yeni görev verilen Enis Berberoğlu, Mehmet Bekaroğlu, Selin Sayek Böke ve Ercan Karakaş da katılıyor.

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber