Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Siyaset 25 Ekim 2014 - 19:03 Yorum: 0

Devlet geçmişte yanlış işler yapmış

Bakan Çelik, Devlet geçmişte yanlış işler yapmış. Vatandaşların dilini yasaklamış, kılık kıyafetine karışmış, camisine ve cemevine karışmış, insanların kimliklerini asimile etmiş" dedi.

Devlet geçmişte yanlış işler yapmış

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 'IŞİD Kobani'ye saldırıyor ve ardından, 'Türkiye PYD'ye silah versin' deniliyor. Türkiye geçmişte kendisine silah doğrultmuş yapıya silah veremez. Türkiye her örgütün serbestçe geçtiği kargaşa ülkesi değildir' dedi.

Bakan Çelik, partisinin Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Çelik, burada yaptığı konuşmada, kişinin Hz. Hüseyin benzeri olup hakikat için son nefesine kadar yürümesi gerektiğini söyledi.

İnsanın Yezid olmaması gerektiğini anlatım eden Çelik, hakikat için yapılmayan her şeyin harap olacağını kaydetti.

'Antalya'ya gizlice geliyorum'

Antalya'nın kendisi için çok aşırı ciddi olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, şehrin turizmin yanı sıra bir kültür başkenti olduğunu anlatım etti. 'Antalya' dendiğinde aklına onurlu ve çalışkan kişilerin geldiğini belirten Çelik, şöyle konuştu:

'Ben bugüne kadar çalışkan olmayan fena bir Antalyalıyla karşılaşmadım. Her süre onurlu, memleketine sadık, devamlı iş üreten insanlarla karşılaştım. Antalyalılar Türkiye'ye kıymetli markalar armağan ettiniz. Antalya teşkilatı, Antalya'daki AK Partililer markadır. Burada hiç bir çekişme görmüyorum. Her süre bir sinerji yaratma, iş çıkartma, birbirinin enerjisinden faydalanarak daha ileriye gitme halinde irade görüyorum. Büyük paralar verilerek toplantı yapılmaktadır şirketlerde, 'sinerji nasıl yaratabiliriz?' diye. Onlara tavsiyem, bu kadar yorulmaya lazım yok. Gelsinler Antalya teşkilatını incelesinler ve neticesinde görsünler.'

Çelik, Antalya'ya süre vakit gizlice geldiğini de söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'den gelişini kimseye haber vermemesini istediğini de ifade eden Çelik, 'Ben brifing edinmeyi sevmem, yaşamda en sevmediğim şeydir. Ben kararı salonda almaktan değil, sokakta almaktan yana birisiyim. Ben gerçek yaşamın sokakta yattığını düşünüyorum. Gerçek yaşam sokakta akar, iş, salonda yapılır. İnsanları da salonlarda kandırırlar fakat bu salonda değil' dedi.

Çavuşoğlu ve Türel'e övgü

Bakan Ömer Çelik, Antalya mebus Mevlüt Çavuşoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı görevine getirildiğini hatırlatarak, bu makamda bulunmanın basit olmadığını söyledi.

'Etrafında bu kadar problem varken bu devletin Dışişleri Bakanlığını yapmak şeref ve iri bir maharet ister' diyen Çelik, Çavuşoğlu'nun siyasi tecrübesi ve ahlakıyla Antalya'da edindiği özelliklerle bu görevi hakkıyla yerine getirdiğini, 'dünyanın en parlak dışişleri bakanlarından biri' olduğunu vurguladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile siyasetin ötesinde bir dostluğu olduğuna da ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Onunla kader, yol arkadaşıyız. Bir bakıma da sırdaşız. Mesai bittikten sonra gece olduğunda oturup hem kendi hayatımızla ilgili Türkiye ile ilgili hususi şeyleri paylaştığımız kardeşim. Ben kendisini yakından tanıyorum. Sadece Antalya'yı değil, Rio'yu, Londra'yı Berlin'i yönetebilecek kabiliyette bir belediye başkanımız. Menderes Türel'e 'senin işin Londra'yı yönetmek, arta kalan yıllarda Antalya ile ilgilen' desek dahi yapacağı hizmet kendisinden evvela gelenlerden sima kat çok olacaktır.'

Partinin 'meçhul askerleri'

Çelik, AK Partili bakanlar olarak, partiye Türkiye'de en çok aşırı emeği geçenler isimlerin, 'ön sıradakiler değil art sıradakiler' olduğunu söyledi. Partilileri, 'meçhul askerler' diye nitelendiren Çelik, 'Ama bir seçim çalışması bulunduğu süre en önde onlar gider, yağmur, çamur, kar demeden azami onlar koştururlar' dedi.

Türkiye'nin dünyada muhtaç vaziyetteki devletlere katkı eden üçüncü memleket biçimine geldiğini belirten Çelik, şöyle konuştu:

'Siyasi irade Somali'den Bosna'ya Moğolistan'a kadar iri bir coğrafyaya kadar katkı götürebilecek Türkiye ortaya çıkardı. Bu Türkiye'yi siz meydana getirdiniz. Eğer siz böyle iri bir politik harekete destek vermeseydiniz Türkiye nasıl bir memleket olurdu? 100 milyon dolar IMF'den hür bırakıldığı süre bayram olurdu Türkiye'ye. Bugün Türkiye IMF'ye 5 milyar dolar borç verecek memleket biçimine gelmiştir. Bu Türkiye'yi sizler bu bir vaziyete getirdiniz.'

'AK Parti kurulmadan evvela devlet meşruiyetini kaybetmek üzereydi'

AK Parti'nin kurulmasıyla Türkiye'nin iri bir tuzaktan kurtulduğunu belirten Çelik, 'AK Parti öncesindeki vesayet rejiminin düzeni devam etseydi Türkiye Irak'tan, Suriye'den beter bir vaziyete gelecekti. AK Parti'nin kurulmasıyla Türkiye fena yoldan çevrilerek bölgesinin en parlak ülkesi biçimine geldi' dedi.

Çelik, Türkiye'de geçmişte devletin, milletin devleti olmaktan çıktığını anlatım ederek, devletin arasında çeteleşmeler olduğunu, oligarşik binanın ulus üstünde hakimiyet kurduğunu anlattı. 'AK Parti kurulmadan evvela devlet meşruiyetini kaybetmek üzereydi' diyen Çelik, iri bir devrim gerçekleştirilerek, bu gidişata son verildiğini söyledi.

Türkiye'de 100 yıllık demokratik dönüşümün 10 yılda gerçekleştiğini belirten Çelik, içe kapanan, hizmet üretemeyen ekonomik düzenden millete zenginlik üreten ekonomik sisteme geçildiğini bildirdi. 

Osmanlı Devleti'nin son dönemleri için yapılan 'hasta adam' tanımlamasının kendileri iktidara gelmeden evvela Türkiye için yapıldığını dile getiren Çelik, ilk hasta adam nitelemesinden Cumhuriyet kurularak çıkıldığını, ikinci hasta adam nitelemesinden de AK Parti'yi kurarak çıktıklarını kaydetti. 

Bölgedeki karışıklıklar

Türkiye'nin çevresindeki 9 ülkenin yönetilemez bir vaziyete geldiğini ifade eden Çelik, şunları kaydetti:

'Türkiye bu tip gelişmelerin olacağını öngörmüştü ve bu devletleri reform yapmaları noktasında uyarmıştı. Suriye Devlet Başkanına da lüzumlu telkinler yapıldı. Bizim ortaya koyduğumuz irade takip edilseydi devletler kendi dönüşümlerini gerçekleştirmiş olacak ve bölge kan deryasına dönmeyecekti. Biz alanda fiili yönetimler oluşturulmasın, toprak bütünlüğü korunsun halinde uyarılarda bulunduk. PYD ve diğerlerine 'kendi kendinize özerk binalar oluşturmayın. Suriye halkının geneliyle karar verin. Başkasına da misal olun. Daha iri arbede çıkar' denildi. PYD benzeri binalar Esed'in çekildiği bölgelere yerleştiler ve kanton yönetimi kurdular. Bu yönetimleri kurarken de Arap, Türkmenleri hatta PYD'den olmayan Kürtleri de dışladılar. Bu yaklaşımların benzerleri diğer yerlerde de ortaya çıkınca IŞİD denilen örgüt ortaya çıktı.' 

'IŞİD'in İslam ile ilgisi yoktur'

IŞİD isminin içinde İslam kelimesinin geçtiğini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

'İslam, sulh köklü gelir. Bu örgüt ne yapıyorsa İslam onun karşısındadır. IŞİD'in İslam ile ilgisi yoktur. Gerçek bir Müslüman bu örgütün yaptığı herşeye karşıdır. IŞİD Kobani'ye saldırıyor ve ardından, 'Türkiye PYD'ye silah versin' deniliyor. Türkiye geçmişte kendisine silah doğrultmuş yapıya silah veremez. Türkiye her örgütün serbestçe geçtiği kargaşa ülkesi değildir. Biz sığınmacılara sahip çıktık. Kobani'de ne kadar sivil yurttaş varsa tamamı misafirimizdir. Batılı dostlara ve gruplara 'özerk yapılara destek vermeyin. Suriye Ulusal Konseyi'ni destekleyin. hür Suriye Ordusu'nu destekleyin. Bu kamu kendi demokrasisini kursun' diye söyledik. Ancak boşluktan faydalanılarak bu binalar kuruldu. İki örgüt birbiriyle savaşıyor, bulunan Suriye'nin mazlum halkına oluyor.'

Türkiye'nin bölgeyle ilgili ortaya koyduğu prensiplerin doğruluğunun ortaya çıktığını vurgulayan Çelik, peşmergelerin geçişiyle ilgili muhtelif spekülasyonların yapıldığına dikkati çekti.

'Ana muhalefet partisinde bilmemek, cehalet, kalıtsal hastalığa dönüştü' diyen Çelik, sözlerini şöyle konuştu:

'Peşmerge alelade bir örgüt değil. Irak Ulusal Ordusu'nun Kuzey Irak'taki parçasının adı. Türkiye başka bir devletin resmi güvenlik gücüne izin verdi. Anayasa açısından yanlış bir hal söz konusu değil. Büyük resme bakmak gerekiyor. Bölgedeki tüm ülkeler, komşularını istikrarsızlaştırarak, fakirleştirerek varlıklı olmaya kalkar. Türkiye ilk kez istikrarsızlık, fakirlik değil tam tersini istek ederek bölgesel bir vizyon ortaya koyuyor.'

AK Parti iktidara gelmesiyle yeni bir özgürlükler prohesi ortaya koydu

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 'Devlet geçmişte yanlış işler yapmış. Vatandaşların dilini yasaklamış, kılık kıyafetine karışmış, camisine ve cemevine karışmış, kişilerin kimliklerini asimile etmiş. AK Parti, iktidara gelmesiyle yeni bir özgürlükler projesi ortaya koyarak asimilasyon, red ve inkar düzenine son verdi' dedi.

Bakan Çelik, partisinin Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, alanda etnik temelli arbede meselesini politik münasebet yoluyla çözmüş bir model bulunmadığını vurguladı.

Bugün bölge için imal edilen tek modelin, hükümetin ürettiği çözüm süreci olduğunu ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

'Devlet geçmişte yanlış işler yapmış. Vatandaşların dilini yasaklamış, kılık kıyafetine karışmış, camisine ve cemevine karışmış, kişilerin kimliklerini asimile etmiş. AK Parti, iktidara gelmesiyle yeni bir özgürlükler projesi ortaya koyarak asimilasyon, red ve inkar düzenine son verdi. Türkiye'nin gerçekleştirdiği en iri devrimi AK Parti gerçekleştirmiştir. Türkiye'de yasaklanmış bir hüviyet yok. Geçmişte bunu çözmek için devlet hukuk dışına çıkıyordu. 'Örgütle uğraşacağım, terörle savaş edeceğim' diye devletin kendisi çeteleşmiş oluyordu. Yabancı devletlerden katkı isteyerek bu işi çözmeye çalışıyordu. AK Parti zamanında ilk kez kendi ulusal sorunlarımızı yabancılar eliyle çözme devri sona erdi.'

Çelik, muhalefet partilerinin tek bir plan ortaya koymadan çözüm sürecine karşı çıktığını da savundu. Muhalefetin çözüm sürecini devletin değil, hükümetin projesi şekilde gördüğünü ifade eden Çelik, 'Cumhurbaşkanı çözüm süreci için (Mimarı benim) diyorsa bundan iyi devlet projesi mi olur? Bizim AK Parti toplantısında 10 dakika arasında konuştuğumuz devlet meselesini burada bir tahta olsa CHP ve MHP'ye anlatmaya kalksam 10 saat yetmez' diye konuştu. 

Güvenlik reformu 

IŞİD bahanesiyle yapılan sokak eylemlerini 6-7 Eylül olaylarına benzeten Çelik, şunları kaydetti:

'Kobani'yi bahane ederek Türkiye'nin sokaklarını ateşe verdiler. Bin 100 kurumu yaktılar, yıktılar. Kamu binalarını, AK Parti teşkilatlarını, ayrıcalıklı Kürt gruplarına ilişkin yapı ve derneklerle kütüphane, müze ve okullara saldırdılar. Bunları 'Kobani'ye dikkati çekmek için yapıyoruz' diyenler Türkiye'nin dikkatini Kobani'den kaçırmak istediler. Bir politik parti, müşterilerini sokağa çağırma etti ve ardından, 'Biz bu biçimde şiddet vakaları olacağını öngörmemiştik' dediler. Siyasette 3-5 sene kalmış bir tanesi yaptığı sokak çağrısının ne anlama geleceğini iyi bilir. 'Kobani için yaptık' diyenler, Türkiye'nin Kobani'ye götürdüğü insani yaklaşıma sabotaj girişimi şekilde bunu ortaya koydular. Bu, Türkiye'nin toplumsal barışına karşı bir suikast girişimidir. Bu girişimi yapanlar AK Parti'nin, bu milletin tuzak karşısında dimdik, yumruk benzeri ayakta duracağını adisyon edemediler. Vatandaşlar sağduyulu davrandı ve bu ateş söndü. Ortaya çıkan boşluğun giderilmesi için güvenlik reformuna gereksinim duyuldu.'

'AK Parti'nin ruhunda otoriterlik yok'

Bakanlar Kurulu'nun güvenlik reformunu konuşurken özgürlükler konusu için beyin fırtınası oluşturan bir ekibe dönüştüğüne de yer veren Çelik, 'Bakanlar Kurulu üyesi herkes, paketteki her maddeyi, (Vatandaşların özgürlüğüne, demokratik hak ve hürriyetlere en ufak bir keder yaratır mı?) diye kılı kırk yararcasına inceledi' dedi.

Kamu güvenliğinin ciddi olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, şöyle konuştu:

'Bu olmazsa vatandaşların hak ve hürriyetlerini koruyamayız. Geçmişte devletin güvenliği dendiğinde bazıları yalnızca devlet bürokrasisinin güvenliğini anlıyordu. Biz güvenlik diyince halkın güvenliğini anlıyoruz. Türkiye güvenlik konusunda zihniyet devrimini yaptı ve devletin güvenliği kavramından halkın güvenliğine geçti.'

Çelik, kimsenin Türkiye'de AK Parti eliyle bir güvenlik paketi geldiği süre Türkiye'nin otoriterleşeceği benzeri endişe duymaması gerektiğini de söyledi. 'AK Parti'den otoriter çıkmayacağını' anlatım eden Çelik, 'Kimse temel muhalefet partisinin kara propagandasına kanmasın. AK Parti'nin ruhunda otoriterlik yok. Diyelim ki bizim içimizden bir tanesi otoriter bir yaklaşım üretmek istese de beceremez. Otoriterlik mahallesini CHP gasp etmiş durumda. Başkasına yer yok' diye konuştu.

Çelik, geçmişte özgürlük ve demokrasi paketlerine karşı çıkan bir takım 'asimetrik yapıların' bugün sokakları ele geçirmeye çalıştığını, bu çetelere karşı tıpkı biçimde direneceklerini ve onları temizleyeceklerini belirtti.

'Başarının sırrı birlik ve beraberlik'

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise Antalya'da sağladıkları başarının sırrının birlik ve birliktelik olduğunu söyledi.

Büyükşehir Yasası ile hizmet alanlarının genişlediğini hatırlatan Türel, göreve geldiklerinde Manavgat, Serik, Alanya ve Kemer'de çok aşırı ciddi arıtma problemleriyle karşı karşıya kaldıklarını anlattı.

Türel, 'Bakanlık 50 milyon lira bütçe ayırarak bu arıtma projelerini tamamlama noktasında bize destek oldu. Arıtmaları bu ay arasında projelendirdik, mayıs ayında yapı çalışmalarına başlayacağız' dedi.

Toplantıya, AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse ile çok aşırı sayıda partili katıldı.

Muhabir: Süleyman Elcin

ETİKETLER: Devlet , geçmişte , yanlış , işler , yapmış
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber