Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 29 Temmuz 2014 - 21:10 Yorum: 0

Din işleri devletin işi değildir

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Din işleri devletin işi değildir" dedi.

Din işleri devletin işi değildir

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Tek dil ve tek millet dayatması Hitler'den kalma 1940-1945 Almanyası'ndan kalma faşist dönemin dili ve sloganıdır. Türkiye'de vatanın bölünmez bütünlüğünün sloganı şekilde yutturulan slogan Hitler'in sloganıdır' dedi.

Hakkari'deki programının ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ile Van'a gelen Demirtaş, Edremit ilçesindeki bir otelde kentteki sivil cemiyet kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlarla bir araya geldi.

Toplum şekilde daha önce, umumi seçim, mahalli seçim atmosferi yaşayan bir cemiyet olduklarını fakat ilk defa Türkiye'de halkın kendi yönetimini oluşturmaya yakın bulunduğu bir seçimle karşı karşıya olduklarını anımsatan Demirtaş, devletin en ciddi koltuğunu ilk defa bütün halkların kendi ilkeleri, duruşu, talepleriyle seçmeye yaklaştıklarını söyledi.

Demirtaş, bugüne kadar hiç bir siyasetçinin, 'Ben seçilirsem Türkiye'yi geriye götüreceğim, size kötülük yapacağım' demediğini, hepimizin geleceğe dair umutla namzet olduğunu, umudu, yeni, barışı, özgürlüğü, demokrasiyi vaat şekilde anlatım edip de koltuğa oturanların bunun hakkını vermediğini ileri sürerek, Türkiye'de karşı karşı oldukları devlet geleneği ve modelinin özgürlüğü, demokrasiyi hayata geçirmek için müsait olmadığını savundu.

Cumhurbaşkanlığına namzet olan iki adayın da 'Mevcut devleti enfazla ben yönetirim ve ben kuvvetli kılarım' anlayışına hakim olduğunu ve devleti inşa ederken yanlış yaptıklarını kabul etmediklerini söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti:

'Hala tek dil, tek millet diyorlar. Bunun dışında asla al çizgilerin dışına asla çıkamıyorlar. Bizim bunun gibi ve Türkiye'nin çok sayıda yerinden ayrıcalıklı milletlerden, inançlardan olan bütün halklar bunun ne demek olduğunu biliyorlar. Tek dil ve tek millet dayatması Hitler'den kalma 1940-45 Almanyası'ndan kalma faşist dönemin dili ve sloganıdır. Türkiye'de vatanın bölünmez bütünlüğünün sloganı şekilde yutturulan slogan Hitler'in sloganıdır. Bunu icat eden Tayyip Erdoğan değil, Kenan Evren değil, yeryüzünde bunu politik slogan Hitler'dir. Soykırımcı tek ırka dayalı, Alman ırkını yaratmak için dünyayı kasıp kavuran Hitler'dir tek millet ve lisan sloganının yaratıcısı. Şimdi ise bu ulusal birliğin kardeşliğin formülü olarak sunuluyor. Oysa tam tersi. Milletin kendi içindeki birliği, teklik üzerine değil, çokluk üzerine kurulur. Bir milletin içinden Kürt, Arap, Çerkez, Ermeni, her etnik kimlikten insan bir araya gelir, kendi kimliğini asilime etmeden beraber bir demokratik millet oluşturabilirler. Bu birlik içerisinde çokluktur. Nar gibi. Nar kabuğu birdir, tekdir fakat içerisinde binlerce adet vardır. Bunların söylediği Allah'ın emirlerine aykırıdır, kişinin ruhuna aykırıdır.'

Demirtaş, yeni hayat çağrılarının herkese, anasından doğduğu şekilde, geçmişini inkar etmeden, yaşadığı noktayı inkar etmeden, inkar etmek mecburiyetinde kalmadan, baskı görmeden, o inanca sahip diye onu gizleme korkusu yaşamadan bu topraklarda özgürce yaşama çağrısı yaptıklarını, bunun da kullanıcılarını heyecanlandırdığını bildirerek, bireyler içerisinde hiç bir fark yapmayan, hepimizin haklarına özgürlüklerine saygı duyan bir devlet anlayışı hakim kılacaklarını anlatım etti.

'Tek milletten vazgeçersek paramparça oluruz diyorlar. Bundan daha parçalanmış bir cemiyet yoktur. Siz milleti paramparça etmişsiniz biz bütünleştirmeye çalışıyoruz' diyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Sünni Alevi içerisinde düşmanlık yaratan sizsiniz, biz değiliz. Onların ibadetini küçümseyen sizsiniz. Başörtüsüne özgürlük getirdiğinizi söylüyorsunuz ama şu anda din, İslamiyet hür değil. Devletin tekelindedir. Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın dediğimde sanki din kaldırılsın demişiz bunun gibi atıp tutuyorlar. Din işleri devletin işi değildir. Şu anda mevcut olan bize dayattıkları Allah'ın ve onun peygamberi Hz. Muhammed'in bize tevdi ettiği din değil, diyanetin, devletin dayattığı dindir. Onların istediği biçimde hocalar ancak cumada vaaz verebiliyor. Devletin dini kalksın diyoruz, Allah'ın dini burada toplumun içerisinde yüreğinde olsun diyoruz. O nedenden Müslümanlar da Sünniler de hür değil. Türkiye'de özgürlüğü yaşayabilen hiç kimse yok. Tekçi devlet geleneği nedeniyle. Biz, Cumhurbaşkanı seçildiğimiz gün devletin değişeceği anlamına gelmez. Devletin numaralı koltuğuna herkes biz o koltukta müşterek şekilde oturmak istiyoruz der ve bize oy verirse o süre Türkiye birliğini sağlamış olur ve bir numaralı koltuk halkın mülkü durumuna gelir.'

Demirtaş, kişilerin kendi eliyle yarattığı devlet yapısının bir canavara dönüştüğünü, kişilerin kendi parasıyla kendisini dövdürdüğünü aktararak, hakların sağlanması, özgürlüklerin korunması için kurulan devletin yetkilerini aşan, ona verilen görevi kötüye kullanan bir canavara dönüştüğünü ve bunun dizginlenmesi gerektiğini, bu seçimde bunun kararının verileceğini söyledi.

Cumhuriyet tarihsel boyunca devleti değiştirmek, demokratikleştirmek için uğraştıklarını, bu konu için hepimizin hür olmak ve onurlu yaşamak için bedel ödediğini belirten Demirtaş, bölge insanı sebebi ile mevcut edilen değerlerin şu anda Türkiye'de enfazla kabul gören ilkelere dönüştüğüne işaret ederek, eşit ve adil bir yarış ortamının yaratılması mecburiyetinde seçimleri farkla kazanacaklarını savundu.

AK Parti'ye oy verenlerin düşmanları olmadığını, tersine ülkenin değerlerini savunun bireyler olduğunu, MHP'ye oy sağlayan işçilerin esas ilkeleri rahatlıkla savunabileceğini, ciddi olanın bütün kişilerin yüreğine ulaşabilmek olduğunu söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:

'İlkelerimiz herkes sebebi ile daha iyi hissediliyor. Türkiye'de yalnızca biz bu ilkelerin arkasındayız diye düşünmeyin. İnsanlar bundan böyle etnik kimliklerinden ötürü ne birtanesini horlamak, ne de kendisinin horlanmasını istiyor. İnsanlar bundan böyle dürüstlük görmek istiyor. İnsanlar bundan böyle Cumhurbaşkanımız Türk olsun çamurdan olsun demiyor. Kenan Evren Türk'tü, kim memnun ondan. Darbe, işkence yaptı. Türkiye hala onun yaptıklarının acısını yaşıyor ama Türk'tü. mühim olan Türk ve ya Kürt olması değil. Önemli olan halktan yana olması, dürüst olmasıdır. Etnik kimlikten evvela halkla ilişkisi nedir ciddi ve belirleyici olan. AKP'ye oy veren kardeşlerim şunu sorsunlar kendilerine. Recep Tayyip Erdoğan umumi başkanınız ve sizin desteklediğiniz önder olabilmekte fakat kamu başkanlığı öteki bir şeydir. Herkesin başkanı olamazsan Türkiye aşırı büyük felaketlerle karşı karşıya kalacak. Tercih yaparken duygusal davranmayın. Recep Tayyip Erdoğan seçilmezse başbakanlığı düşmeyecek. Görevine devam edecek ama sistemi demokratikleştirecek, ezilen halkların da sorunsuzca soluk alabileceği bir tercih yaparsanız, bu freni boşalmış kamyon bunun gibi giden hükümetin de doğru düz işler yapmasına vesile olacaktır.'

Çankaya'da 'Başkan olalım devleti ele geçirelim' bunun gibi bir düşüncelerinin olmadığını anlatım eden Demirtaş, seçimi kazanmaları mecburiyetinde bütün yasa incelemelerini hukuka müsait şekilde yapacaklarını söyledi.

ETİKETLER: Din , , devletin , işi , değildir
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber