Seyran Park
Refah Partisi
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Sami Er
Güncel 27 Kasım 2014 - 14:58 Yorum: 0

Diyarbakır'da "AK Parti İl Dış İlişkiler Toplantısı"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: (1) "DAİŞ ile mücadelede komşularımızı destekliyoruz. Kerkük'teki gelişmelerden dolayı da desteğimizi veriyoruz"

Diyarbakır'da 'AK Parti İl Dış İlişkiler Toplantısı'

DİYARBAKIR (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "DAİŞ ile mücadelede komşularımızı destekliyoruz. Kerkük'teki gelişmelerden dolayı da desteğimizi veriyoruz" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nca Diyarbakır'da bir otelde düzenlenen "İl Dış İlişkiler Toplantısı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Irak'ın bu hale gelmesinde Maliki'nin mezhepçi yaklaşımının neden olduğunu söyledi.

Büyük bir problem haline gelen DAİŞ terör örgütünün, Irak topraklarının üçte birini kontrol ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, Suriye'nin bazı bölgelerinde de DAİŞ'in parça parça kontrol ettiği bölgelerin bulunduğunu vurguladı.

- "Türkiye'nin tavsiyelerini dinlemedikleri için üzüntü duyduklarını söylüyorlar"

Halep'e hem rejim hem de DAİŞ'in saldırı düzenlediğini, Halep'in düşmesi durumunda 3 milyon civarında insanın sınıra dayanacağını ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

 "Biz bu süreçte sorunun kaynağının ne olduğunu ve neler yapılması gerektiğini 4 yıldır paylaşıyoruz. 4 yıl önce bizim söylediklerimize burun kıvıranlar bugün Türkiye'nin tavsiyelerini dinlemedikleri için üzüntü duyduklarını söylüyorlar. ABD de, Avrupa ülkeleri de söylüyor. Ama bugün baktığımız zaman bu bölgeye istikrar ve güvenlik getirecek kapsamlı bir stratejinin de olmadığını söylemek durumundayız. DAİŞ terör örgütünü durduracak, hatta yavaşlatacak bile bir stratejinin olmadığını görüyoruz. Sadece hava saldırılarıyla bu terör örgütünün durdurulmayacağını yapılan toplantılarda ve ikili görüşmelerde Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve bizler hep söyledik."

- "Bugün DAİŞ'i yok ederiz ama yarın başka bir terör örgütü çıkar"

 Kobani'ye tam olarak giremeyen DAİŞ'in Kerkük ve Halep'e saldırdığını ve hatta Bağdat'a yaklaştığını anımsatan Bakan Çavuşoğlu, böylesine bir terör örgütünün kapsamlı bir strateji olmadan durdurulmasının zorluğuna dikkati çekti.

"Sadece hava saldırılarıyla durduramadığımız gerçek. Bugün DAİŞ'i durdurduk, bölgeye istikrar ve güvenliği nasıl getireceğiz. Esed rejimi durduğu sürece Suriye'ye istikrar gelir mi?" ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bu rejim 200 binden fazla insanın öldürülmesinden sorumlu. Kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla, hava saldırıyla, florin gazıyla, insanları açlığa sevk ederek, resmen zulmeden bir rejim bu ülkeye istikrar getiremez. Bir yıl önce IŞİD, DAİŞ'i biliyor muydunuz? Şimdi Horasan çıktı. Bu işin köküne inmeden, kökünü kurutmadan gerçek sebebini ortadan kaldırmadan bugün DAİŞ'i yok ederiz ama yarın başka bir terör örgütü çıkar. Hepimiz diyoruz bu konuda koalisyon içindeki ülkelerde hem fikir; DAİŞ İslam'ı da Müslümanlığı da temsil etmez. Bu örgütün İslam, Müslümanlık ve insanlıkla yakından uzaktan ilgisi olamaz. İslam; barış demektir."

 -"Ayrım yapmadan herkesi alıyoruz"

Çavuşoğlu, bölgeye güvenlik, barış ve istikrar getirmek için kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, bunun askeri, siyasi ve insani boyutunun var olduğunu söyledi.

Suriye'deki mevcut durumdan dolayı 10 milyondan fazla insanın yerinden edildiğini, komşu ülkelerde yaşayan 3.5 milyon Suriyeliden 1 milyon 650 bininin Türkiye'de yaşadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"3 hafta içerisinde 200 bin civarında Suriye'den Kürt kardeşimizi bu topraklara aldık. Sadece Kürtler değil Arap, Türkmen, Ermeni, Süryani, Ezidi, Şii ve Sunni ayrımı yapmadan herkesi alıyoruz. Bu durum ne kadar sürdürülebilir. Diğer yerler rejim ve terör örgütleri tarafından işgal edilirse yine milyonlarca insan Türkiye'ye veya başka yere giderse bu insanlara nasıl bakacağız. Sadece Türkiye gelen kardeşlerimize bugüne kadar 4.5 milyar dolar para harcamışız. 305 milyon dolar Suriye'nin kuzeyinde sınırda yaşayanlara yardım yapmışız. Aynı şekilde Irak'ta 30 milyon dolar harcayarak kamp yapıyoruz. Ama bu ne kadar sürdürülebilir." 

- "Türkiye BM mi?"

Çavuşoğlu, "Herkes 'Kobani Kobani, Kobani' diyor ama Kobani'ye kim insani yardım yapmış. Kobani'deki kardeşlerimiz için bugüne kadar 11 milyon dolar civarında insani ve tıbbi yardım yapmışız. Sınırın öte tarafında olan hayvanlarının yemini bile biz sağlamışız" diyerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Her türlü yardımı yapıyoruz, yapmamız da lazım. Ama bu zulüm ne kadar sürecek, Türkiye Birleşmiş Milletler mi? Buralarda güvenli bölgeler oluşturmamız lazım. Bu insanları yerleştirmemiz lazım. Kadınların, çocukların ihtiyacı var. Okul yaşında 500 bin insan Türkiye'de var bunun 150 binine eğitim sağlıyoruz. Diğerlerinin eğitimine ne olacak. Kobani'den gelenlere bile çadırda okullarda dersler veriliyor. Türkiye'deki kamplarda doğmuş 35 bin bebek var. Bunlara kim bakacak. İşte güvenli bölgelerde kamplar oluşturalım, okul, cami, hastane ve her türlü hizmeti verecek alt yapıyı oluşturup onları yerleştirelim diyoruz."

- "PKK ile beraber hareket ediyorlar"

 Türkiye'ye gelenler için 4.5 milyar dolar harcama yapıldığını ancak bunun karşılığında sadece Türkiye'ye gelen yardımın 200 milyon dolar olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"DAİŞ ile mücadelede komşularımızı destekliyoruz. Kerkük'teki gelişmelerden dolayı da desteğimizi veriyoruz. Peşmergenin eğitimine destek veriyoruz, Irak Ordusu yeniden yapılandığı zaman eğitilmesi ve donatılması konusunda gerekli desteği vereceğiz. Özgür Suriye Ordusu ve ılımlı muhalefet dediğimiz Suriye Ulusal Koalisyonuna da her türlü desteğimizi bundan sonrada vermeye devam edeceğiz. Ama Suriye'yi bölmek isteyen sadece bir bölgesini kontrol etmek isteyenlere de destek vermemizi kimse beklemesin. Yani DAİŞ'e de destek veremeyiz aynı şekilde PYD'nin silahlı örgütü olan YPG'ye de destek vermemizi kimse beklemesin. PKK ile beraber hareket ediyorlar. Biz, Suriye'nin güvenliği ve istikrarı için her türlü adım atarken, Suriye'yi bölmek için veya sadece belli bir bölgesini kontrol etmek için çaba sarf edenlere de destek vermemizi kimse beklemesin. Bunu da çok açık ve net şekilde söylüyoruz."

- "Her vesile ve bahaneyle ateşkesi bozan İsrail'dir"

Bakan Çavuşoğlu, Filistin konusunda çok iyimser olunmasını gerektiren bir durum göremediklerini vurgulayarak, bunun nedeninin İsrail'in uyguladığı politikalar olduğunu söyledi.

"Bir ateşkes süreci oldu ama her vesile ve bahaneyle bu ateşkesi bozan İsrail'dir. Bunu da açıkça görüyoruz. Son olarak Mescid-i Aksa'ya pervasızca saldırarak, Müslümanların hassas olduğu mekanlara saldırmaya cesaret eden İsrail'in barış ve birlikte yaşama konusuna samimi yaklaşmadığını açıkça söylemek durumundayım. Bizimle ilişkilerini düzeltebilmesi için İsrail'in özür diledikten sonra tazminat konusu ile Gazze, Filistin üzerindeki blokajların, kısıtlamaların ve ambargoların kalkması lazım" diyen Çavuşoğlu, İsrail'in bu politikalardan vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

İsrail'in engelleri kaldırmasında kendilerine yardımcı olacaklarını ifade ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, bu süreçte de Gazzeli ve Filistinlileri yalnız bırakmadıklarını, ihtiyaçlarını karşıladıklarını vurguladı.

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Oraya da hastaneler yapıyoruz, insani yardımları götürüyoruz. Gemiden Gazze'ye elektrik nakli yapıyoruz ve 3-4 yıl içinde Gazze'ye ve Filistine 200 milyon dolar yardım taahhüdünde bulunduk. Bu yardımı gerçekleştireceğiz. Bugüne kadar Gazze ve Filistinli kardeşlerimize 350 milyon dolarlık yardım yaptık. Filistin'deki Ulusal Birlik hükümetinin devam etmesi konusunda da her türlü desteği veriyoruz."

- "Tunus'ta istikrarın gelmesi bizi çok mutlu etti"

Çavuşoğlu, Mısır'da şiddetle hiç alakası olmayan insanların siyasi mahkum olarak hapiste durması ve idam talebiyle yargılanmalarının kabul edilemez olduğunu söyledi.

"Tunus'ta istikrarın gelmesi bizi çok mutlu etti. Aslında Arap baharı Tunus'ta başladı. Tunus bizlerin de desteğiyle yeni anayasasını yaptı. Bizlerin de desteğiyle demokratik seçim nasıl gerçekleşeceğini artık öğrendi ve tecrübe edindi" değerlendirmesinde bulunan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Parlamento ile cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu yapıldı. Aralık ayında da ikinci tur yapılacak. Bizim için burada kimin seçildiği önemli değil. Önemli olan kim seçilirse seçilsin Tunuslular bizim kardeşimizdir. Biz onlarla çalışırız. Mısır'da da Mursi'nin yerine başkası seçilseydi yine biz onunla çalışır aynı desteği verirdik. Diğer kardeş ülkelere tutumumuzda aynı şekildedir."

- "Yunanistan'da seçim olduğu zaman Türkiye aleyhtarlığı birden artıyor"

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu 5-6 Aralık'ta Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı için Atina'ya gideceklerini ifade ederek, Yunanistan ile ilişkilerde önemli mesafe kat ettiklerini anlattı.

Bazı sorunlu alanlarda bile belli noktalara geldiklerini ancak Yunanistan'ın kendi içinde yaşadığı sorunlar bulunduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Yunanistan'da seçim olduğu zaman Türkiye aleyhtarlığı birden artıyor. Biz onları aştık. Artık komşumuz Yunanistan'ı iyi şeylerle anıyoruz. Sorun varsa bunu da konuşuyoruz ama seçim zamanında veya tarihi konuşurken Yunanistan'ı küçük düşürecek veya Yunanistan'a yönelik bir nefret söylemi içinde hiçbir partimiz olmuyor. Sorunlar var ama çözmemiz lazım. İlişkilerimizi etkileyen daha da iyi noktaya gelmesini engelleyen konulardan biri de Kıbrıs. Kıbrıs'ta müzakereleri destekliyoruz. Kalıcı ve adaletli bir çözüm olması lazım."

- "Samimiyet testinden Rum kesimi geçemedi"

"İki liderin de açıkladığı gibi adada her iki tarafında haklarını koruyan bir devletin kurulması için biz destek veriyoruz" ifadesini kullanan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güney Kıbrıs Rum yönetimi bu müzakereler böyle hızlanmaya başladığı dönemde tek taraflı Kıbrıs etrafındaki denizlerde sondaj çalışması başlattı. Onlara, Yunanistan'a ve BM'ye de soruyoruz; Kıbrıs etrafında Doğu Akdeniz'deki gaz ve petrol rezervleri üzerinde Kıbrıs Türk halkının hakkı var mı? 'Hepsi var.' diyor. Peki siz tek taraflı olarak Kıbrıs Türk halkının haklarını kenara koyarak tek başınıza sondajı niye yapıyorsunuz? 'Bu süreçte yapmaya devam edelim de sonra çözüm olursa bunu paylaşırız' diyorlar. Böyle bir anlayış var mı, iyi niyet var mı, iyi niyet yok. Bu samimiyet testinden Rum kesimi geçemedi. "

- "Çözüm konusunda herkesten bir adım öndeyiz"

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Tekliflerimizi söyledik ama bunlara rağmen tek taraflı çalışma yaparlarsa biz de gemimizi göndeririz. Onlar sondaj çalışmalarını durduracaklarının garantisini verirse gemiyi geri çekeriz. Şu anda müzakerelere odaklanmamız lazım. Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir kısıtlanma geçerli değildir. Buna da müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Yunanistan ile de ilişkilerimizi düzeltmek ve Kıbrıs ile çözümü herkesten fazla istiyoruz. Çözüm konusunda herkesten bir adım öndeyiz. KKTC'de 2004 yılına göre iktidar, muhalefet, cumhurbaşkanı ve müzakereci tüm bunların arasında çözüm konusunda güçlü bir irade var. Hemen hemen birliktelik var, yüzde 100 hem fikirler." 

(Sürecek)

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
AA Anadolu Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber