AĞRI (AA) - Ağrı'daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, yarın Diyarbakır'da yapılacak nevruz kutlamasında, İmralı'da ömür boyu hapse mahkum edilen Abdullah Öcalan'ın, Kürt sorununun çözümü konusunda da tarihi mesajlar vermesini temenni ediyor.

Ağrı Ziraat Odası Başkanı Yavuz Aydemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın Öcalan'ın gerçekten bu anlamda olumlu mesajlar vereceğini beklediklerini söyledi.

İki tarafın da samimi olduğunu belirten Aydemir, şöyle konuştu:

"Bu işin dönüşü yoktur. Yarın Sırrı Süreyya Önder'in müspet açıklamalarını dinlemek için de can atıyorum ve heyecanla bekliyorum. Artık dağlarımızda çiçeklerimiz açsın, artık kardeşlik halayları çekilsin, artık sevgi olsun. Bu ülkenin gerçekten hakkı bura değildir. Bu ülke Kürt sorununu 30 yıl önce çözmüş olsaydı şu an Güney Kore, belki İtalya konumundaydık. İnşallah silahlar susacak, dağdaki gençlerimiz gelecek, buradaki gençlerimiz ve askerlerimiz yaşayacak. Hepsi sevgi, kardeşlik ve hürmetle birbirini ötekileştirmeden bu bayramı yaşayacağız. Bu ülkede Türkü, Kürdü, Ermenisi, Arabı ve Süryanisi hepsi kardeşçe yaşayacak. Nasıl Mardin'de hepsi kardeşçe yaşıyorsa Türkiye mozaik olacak ve o mozaiğin de olmasına şu an çok yakınız. Allah'ın izniyle yarın Öcalan bunun büyük adımını atacak hükümet de bunun gereğini yapacak. Artık barış halayları çekeceğiz."

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Ağrı Şube Başkanı Kerem Anığı ise yarın ki nevruzda gerçekten insanların yüreğine su serpecek bir çağrının yapılması ve çağrının karşılık bulmasını beklediklerini vurguladı.

Gelinen sürecin çok önemli olduğuna değinen Anığı, "Nevruz ateşi, kini, nefreti bu bölgede yaşayan kardeş katliamını, yaksın kül etsin. Nevruz ateşi, artık bu bölgenin sağlığı, selameti ve kardeşlik huzuruna bir vesile olsun" dedi.

Anığı, hayırlı bir çağrı olacağına inandıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bu çağrı inşallah insanlık, bölgemiz ve özellikle Kürt halkı adına hayırlı bir çağrı olur. Aramızdaki nifak tohumlarının çürümesini sağlar. Bu çağrının ve silah bırakmanın doğru bir çağrı olduğunu ama aynı zaman da bu çağrıya doğru karşılık verilmesinin de çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Ortadoğu'da dönüm noktası olan bir durumdur. Çözümü başaran Ortadoğu'nun da söz sahibi olacak."