“Dul kadının neyine düğün(!) tamamen gereksiz masraf, imzayı atıp, evlenin yeter” derler, güneşin doğduğu bölgede dul kadınla evlenmek isteyene.

Dul kadınının yeniden dünya evine girme girişimi ile 1 Kasım seçimlerinin ne alakası var şimdi(?) diyenleriniz vardır illa ki.

Dost meclisinde sohbet esnasında aldım bu tüyoyu…

1 Kasım’da yapılması planlanan kimilerine göre erken seçim, bana göre tekrar seçim.

Teşbihte hata olmaz, “kısa bir süren bir evlilik sonrası yaşanan boşanma sonucu yeniden nikah tazeleme girişimi. Erkek tarafı olarak kız olarak düğün yaptık artık dul, düğün gerekmez nikahla yeniden dünya evine girme planlandı, nasıl olsa  dul kadının taliplisi az olur düşünesi alındı bu karari”.

12 yıllık tek başına iktidar sonrası koalisyon girişimleri sonuçsuz kalınca, elden giden koltukları yeniden kazanmak için ve yeniden tek başına iktidar olabilmek için tekrar seçim kararı alındı.

Seçim kararı sonrası alınan kararlar gereği, elde avuçta ne varsa 7 Haziran seçimlerinde harcandığından ötürü tasarrufu seçti tüm partiler.

Şehit cenazeleri, çevre duyarlılığı konuldu adı.

Adaylarda pek bir değişiklik yapılmadı birkaç garnitür olarak nitelendirebileceğimiz konumdaki isimler harici listeler aynı.

Seçim vaatleri 7 Haziran öncesi olduğu gibi bol keseden değil de biraz daha mantlıklı ve gerçekleştirilebilecek ölçüde.

Üniversiteli işsizlere, iş vaadi,

Parasız işsizlere iş kurması için karşılıksız yardım vaadi,

Emekli maaşından başka hayatını idame ettireceği kaynağı olmayan emeklilere zam vaadi,

Durma noktasına gelmiş sanayiciye teşvik vaadi,

Mezhep ayrılıklarını ortadan kaldırma vaatleri,

Cem evlerine yasal statü vaadi,

Üreticiye, ucuz mazot ve gübre desteği vaadi,

Yıllardır devam eden “çözüm sürecine yeni boyut” vaadi,

Vaatler, vaatler…

Sözün özü, siyasi partiler kendini seçmene beğendirmek için halkın ayağına gidip vaatlerini bulundukları ortama göre dillendirecekler.

1 Kasım genel seçimlerinde, yerelden ziyade milli siyaset üzerinden politika yapılacak.

Seçmenin yerelle ilgili sorunları-talepleri  “almadan vermek Allah’a mahsus” dercesine alınan notlardan ibaret olacak.  

Sözün özü; ver oyu al hizmeti…

Dul kadın misali “Tek başına yaşamaktansa birinin nikahlısı olayım, namusum ayak altı olmasın” düşüncesi benzeri, hiçbir partinin diğerinden farkı yok, seçim beyannamelerinde açıkladıkları gibi hepsinin tek gayesi  “halka hizmet” nasıl olsa.

Saygılarımla...

Murat Çelik