Muğla'nın Ortaca ilçesinde, işletme hakkı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde olan İztuzu Plajı'nda özel bir firmanın faaliyete başlaması, İztuzu'nu Koruma Platformu (İKUP) üyeleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından protesto edildi.

İztuzu Plajı'nın işletme hakkının kendilerinde olduğunu iddia eden Dalyan Çevre Turizm Ticaret Limited Şirketi'nin (DALÇEV A.Ş.) faaliyete başlaması üzerine İKUP üyeleri, sivil toplum kuruluşları tekneler ile İztuzu Plajı'na giderek eylem yaptı.

Plajda eylem yapan yaklaşık 350 kişilik grup, "Benim torunumun göremediği İztuzu'nu senin torununda göremeyecek" yazılı pankartlar taşıyarak, "İztuzu halkındır, halkın kalacak" sloganları attı ve basın açıklaması yaptı. Çevreciler yaptıkları basın açıklamasının ardından plajın boşaltılması için imza kampanyası başlattı. Jandarma plajda geniş güvenlik önlemi alırken, basın açıklaması yapan grup olaysız şekilde dağıldı.

Eyleme, CHP Muğla eski Milletvekili Ali Arslan ve CHP Ortaca İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya'da katılarak destek verdi.

DALÇEV'in İztuzu Plajı'nda haksız olarak işgalci konumunda olduğunu söyleyen, İKUP sözcüsü Av. Berna Babaoğlu Ulutaş, "Bu mahkemeler kararı ile teyit edilmiştir. Bakanlığın ivedilikle tahliye edilmelerine dair talepleri, talimatları vardır. Biz bu talimatın uygulanmasını istiyoruz. DALÇEV'in bu plajdan tahliye edilmesini istiyoruz. Bizim istediğimizin yanı sıra burada kalmaları için hiçbir sebepleri yok. Bir hukukçu olarak kararın uygulanmamasına anlam veremiyorum. Kararı uygulamayan görevlilerin suç işlediğini düşünüyorum" dedi.

'KOLLUK GÜÇLERİNİ HUKUKU UYGULAMAYA DAVET EDİYORUZ'

Bir kamu kuruluşu olan ve kar amacı gütmeyen üniversitenin İztuzu Plajını işletmesini olumlu karşıladıklarını ifade eden CHP Ortaca İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya, "Ortaca ve Dalyan'ın yaşam alanı olan, gündüzleri halkın geceleri ise Carettaların olan alan maalesef geçmişte belediyemizin elinden alınarak, özel sektöre devredilmek istendi. 1 buçuk sene süren mücadelenin sonunda üniversiteye, bir kamu kuruluşuna verilmişti. Üniversite tarafından işletilen İztuzu Plajını, özel sektör bir gece operasyonu ile ele geçirmiştir. Hukukun ayaklar altına alındığı, idarenin sadece lütfen orayı terk edin dediği bir süreci yaşıyoruz. Devletin kolluk güçleri var devletin kolluk güçlerini hukuku uygulamaya, kararları uygulamaya davet ediyoruz. Bakanlık kararları var mahkemelerin kararları var maalesef bu kararlar halen uygulamaya konulmuş değil. Gerekli mercileri biran önce görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Bu mücadelemiz devam edecek, bu alan kar amacı güden özel sektöre terk edilemeyeceğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.

'BURADA DOĞA MÜCADELESİ YANINDA HUKUK MÜCADELESİ VAR'

Artvin Cerattepe eylemlerine de katılan aktivist Nazmiye Halvaşi, İztuzu'nun, Cerattepe gibi bir simge olduğunu dile getirdi.

Halvaşi, "Cerattepe'deki, bir Kent halkının siyaset farkı gözetmeksizin bir araya gelip ortak oluşturdukları bir ruhtur. Bu direncin İztuzu'nda ve Muğla'da yeniden harekete geçmesini istiyorum. Burada doğa mücadelesinin yanında hukuk mücadelesi veriyoruz. Doğa anadır. Bende bir anayım ve analar bu topraklara sahip çıkacak" diye konuştu.

'MSKÜ BİLİMSEL AMAÇLI, BİZDE TİCARİ AMAÇLI İZTUZUNDAYIZ'

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinin (MSKÜ) bilimsel amaçlı, kendilerinin ise ticari amaçlı İztuzu'nda bulunduğunu söyleyen DALÇEV A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Oruç ise şunları söyledi; "DALÇEV'in gasp edilmeye çalışılan hakkını Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi önledi ve bizim haklılığımızı onayladı. Aynı zamanda da MUÇEV temize giderek, Yargıtaya götürdü. Yargıtayda da DALÇEV'in haklılığı aynen mahkeme kararı ile onandı. Dolayısı ile biz hukuki bir şekilde buradayız. Elbette bir kafa karışıklılığı var. MSKÜ'ne İztuzu kıyı alanı bilimsel amaçlı tahsis edildi. DALÇEV'de Dalyan Boğazağzı işletmelerinin işletme hakkını aldı. Boğazağzı'ndanki 1 ve 2 nolu büfenin işletme hakkında Yargıtay onayı ile DALÇEV'e verilmiş oldu. Dolayısı ile bugün yapılan eylemin anlamını da tam anlamış değilim. Ne için eylem yapıldı onu anlamış değilim. Kamuoyunun kafasını bulandırmak için elbette bazı söylemler yapıldığını biliyorum. Burada hükümeti ve devleti zor durumda bırakma amaçlı yanlış bir yönlendirme var. 2 yıldır süren hukuk sürecini bekledik ve yerimize gelerek işletmeye başladık. DALÇEV A.Ş olarak mahkemelerden çıkacak her türlü karara saygımız var. İdare mahkemesi bizim MSKÜ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açtığımız dava tasarruf bakanlığındır. Bakanlık istediği gibi kişi veya kişilere serbest bütçeli kurumlara tahsis yapabilir. Araştırma geliştirme faaliyetleri için istediği gibi davranabilir bizde buna saygı gösteriyoruz. Burada şu yanlış anlaşılıyor bence, MSKÜ burada bilimsel amaçlı burada bizde ticari amaçlı'