Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Ramazan Durmuş

Dutlar oldu mu ola?

02 Temmuz 2011 - 00:07 Yorum: 5

Bugün, hainlerden yükselen zehir zemberek sözlerden bahsetmeyeceğim.
Bugün, Türkiye “bir olmayı, iri olmayı, diri olmayı” beklerken restleşenlerden de söz etmeyeceğim!
Bugün, çocukluğuma doğru bir yolculuk yapacağım!
Malatya’nın Polat Ovası’nı anlatacağım sizlere...
Ben, bir yanı Nurhak, bir yanı Adatepe, diğer yanı Keşan Dağları ile çevrili Polat Ovası’nda, bir yeşil aşığı, gördüğü her yabani dalı aşılayan bir esnaf babanın oğlu olarak yetiştim...
O nedenle ağaç sevgim farklıdır. Nerede kırılmış ince bir dal görsem içim sızlar.
Tıpkı şu günlerde meyvesini yemek için dallarını hor kullandığımız dut, kiraz, kayısı ağaçları gibi...
Polat Ovası’nda dalında dut, sonra da üzüm ikramı en bol meyvelerdi… Çocukluğumda ve gençlik yıllarımda dut mevsimi geldiğinde sanki her dut ağacı bizim gibiydi...
Çavşaklı’dan Pamukluk yoluna ayak basarken Güggüğe kadar olan dut bahçelerinde sabah kahvaltısı bambaşkaydı.
Oysa bağı bahçesi olmayan insanlarımızın bahçesi olan insanlarımızdan dut ağacı kiraladıklarını bilirdim. Bu nedenle de sanki üzerlerinde bir belirti varmışçasına o dut ağaçlarına yaklaşmazdık.
Bahçemiz olmasına rağmen dut yönünden şanssızdık. Büyük kavak ağaçlarının arasında iki dut ağacımızdan da meyve almak kolay olmazdı. Öylesine kavak ağaçları ile itişircesine boyunu uzatırdı da meyveyi düşünmezdi adeta...
Çok ısrar ederdim rahmetli babam, Polat Ovası’nın Papak Ali Emmisine...
Galiba bir defasında ısrarlarıma dayanamamıştı ama kiraladığı dut ağaçları çocuksu adımlarımız için biraz uzaktaydı. Fatoğ Bacı’nın Cinoğlu’na doğru tırmanmadan yol boyunca sıralanan bahçesinde dut topladığım günleri unutmam!
Sahi Polat Ovası’nda dutlar oldu mu ola?...
Semerci Mustafa Emmimin yüksek dut ağaçları hala yerinde mi?
Genis Mahmut Emmimin adeta sebil gibi her önüne gelenin dalına uzandığı dutlar hala duruyor mu?
Ya Kör Osman Emmimin geniş dut bahçesi...
Sılayı rahim yapmak iyidir bilirim ama nedense hep ihmal ediyoruz... Kimi zaman vakitsizlik kimi zaman umarsamazlık...
Ama Ağsoğan Hasan Emmimin dut ağaçlarındaki serüvenlerimizi hiç unutamam. Eğitim gördüğümüz Doğanşehir Ortaokulu ve Malatya Turan Emeksiz Lisesi yıllarındaki yaz tatillerinde sabah uykulu gözlerle aç olarak adeta kahvaltıya koşardık ağaçların altına... Toprağından aldığı olanca tadıyla yediğimiz dutlar içimizi sımsıcak ederken özlediğimiz buz gibi sular da çok uzakta değildi. Hemen yanı başımızda Güggük’ten fışkıran yer altı sularına inat bahçede de küçük bir kaynak suyu vardı...
Dut arkadaşlarım da tıpkı öğrencilik yıllarımda birbirimizden kopamadığımız bir trafik kurbanımız Hasan’dı, Emmimoğlu Hamdi idi…
Dut yiyip de gölgesinde uyku çekmemek ise hiç yakışık almazdı. Çayırlara uzanır keyifle uykuya dalardık.
Evet Polat Ovası, şimdi ne haldesin... Dutlar oldu mu ola? Üzümlere sıra geldi mi ola?
Yadettiğim büyüklerimize ve Hasan Kardeşime Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun..
Sağlıklı, huzurlu, mutlu günler dileğiyle..

YAZARIN DİĞER YAZILARI