Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Hakkı Yiğit

Eleştiri Kültürü ve Sayın Çakır

25 Kasım 2013 - 02:23 Yorum: 0

u günlerde ülke çapında olduğu gibi Malatya’mızda da hummalı seçim çalışması var.

Bu seçim partiler arasından daha çok, bir siyasi partinin aday adayları arasında geçtiğinden her bir aday rakip bir partinin adayları gibi çalışıyorlar.

Siyasetin doğasında bu var. Bu durum son derece doğal.

Çünkü hedefte sadece bir makam, koltuk var ve o “bir” e sadece bir kişi sahip olabilecek.

Durum böyle olunca rekabetin olması gayet normal.

Eee, kimi haber sitelerine ve yapılan kulislere göre aday adayının kesinleştiğine göre, kimseyi etkileyemeyeceğime göre bendeniz de bazı değerlendirmelerde bulunabilirim öyleyse.

Malatya Büyükşehir Başkan adayının belli oldu olacak olması bu günlerde akla hayale gelmeyen iftiralar, abartmalar, aşağılamalar, karalamaların da doruğa çıkmış olması demektir.

Sezonluk türeyen kimi yazılı ve görsel basında takım tutar gibi adayların tutulmasından daha tabi bir şey olamaz. Çünkü böyle zamanlarda “parayı veren düdüğü çalar.” prensibi geçerli akçedir.

Ama bunun da edebi var, olması lazım.

Mesela mevcut Belediye Başkanımız hakkında bir nevi yeminli muhalifler türemiş gibi izlenim var.

Elbette bir dönem belediye başkanlığı yapmış bir belediye başkanının eleştirilecek yönleri olur, olacaktır. Eleştirilmeli de.

Çünkü demokrasinin, sağlıklı bir aklın, yönetimin gereğidir eleştiri…

“Ulan, lan, kaldırım mühendisi, uşak…” gibi argo hitaplar herhangi bir vatandaşa karşı dahi kullanılması doğru değilken belli konum ve makamdaki insanlara karşı böyle tabirlerin kullanılması hiç doğru değildir.

Eleştirilmesi gerekli birçok konu varken sözde eleştiriyorum diye kişilik ve şahsiyetlere hakaret kişiye, okura Rahmetli Necip Fazıl’ın şu nüktesini çağrıştırır.

Rahmetli Necip Fazıl bir konferansta konuşma başlamadan önce şahsın biri kürsüye bir salatalık bırakır.

Kendince üstadla alay edecek, üstadı toplum karşısında küçük düşürecek.

Üstad da hiç istifini bozmadan salatalığı eline alıp havaya kaldırır ve haziruna "biri kimliğini burada unutmuş gelsin alsın" der.

Bu duruma düşmemek lazım. Böyle bir duruş, yayın, üslup kişiye, destek verilen, reklamı yapılan adaya bir şey kazandırmaz; bilakis çok şey kaybettirir.

Genel itibariyle aday adayların birbirine karşı kullandığı dil temkinli ve seviyeli gibi görünse de, kimilerinin altan alta kendi taraftarlarına rakipleri hakkında söylettirilen sözler ve hitaplar “istemiyorum ama yan cebime koyun” edasıyla yapılmaktadır ki bu durum çok acil tedavi edilmesi gerekli olan bir hastalıklı durumdur.

Hâlihazırdaki belediye hizmetlerine baktığımızda geçmişi arattırmayacak hizmetlerin gerçekleşmiş olması “Helvacıdan başkan mı olur” önyargılarını kırmakla birlikte geleceğe yönelik daha kalıcı ve verimli hizmetlerin ortaya çıkacağına dair ümitleri artırmıştır.

Malatya Belediyesinin internet sitesinde yapımı devam eden trambüs, Sanat sokağı, Nikah Sarayı, Spor ve Yaşam Merkezi, Kültür ve sanat Galerisi, Kernek Meydanı gibi bir çok projenin bu günlerde tamamlanmamış olması aslında Sayın ÇAKIR’ın siyasi olarak kendini ne kadar pazarlamayı bil(e)mediğinin, pazarlayamadığının bir göstergesidir.

En çok eleştiriyi yol ve kaldırımların, kuşak yollarının açılımında, kanalizasyon çalışmalarından, ekip kuramamasından alması da yaptığı hizmetleri “insan faktörü” ve “hizmet verirken dahi kişilerin rahatsız edilmemesi” gibi estetiğin ve ince düşüncenin, küçük ayrıntıların göz ardı etmesinden kaynaklanmaktadır. Yapılan hizmetlerin uzun zamana yayılması ve bu arada halkın ve yöre insanının mağduriyeti yapılan hizmetlerin takdir edilmemesine sebebiyet veriyor.

Yani hizmet yap(a)mamaktan değil, yaptığı hizmetten eleştiri alıyor. Bu da bence bir yönetici için ilmi siyaseti göz ardı etmekten kaynaklanan bir eksikliktir.

Ayrıca “Efendim Belediye başkanı mimar olmalı, yok mühendis olmalı, yok harita mühendisi olmalı, yok şu, yok bu olmalı…” gibi değerlendirmeler başını alıp gidiyor.

Böyle dillendirmeler aslında kişilerden gizli olan “tek adam olma” “her şeyi en iyi ben veya benim ki bilir” düşüncesinin ürünüdür. Oysaki Sayın Prof. Dr. İbrahim GEZER’in çalışmalarında dile getirdiği gibi “hiç birimiz hepimiz kadar akıllı değiliz” felsefesinde olmak gerek.

Bence illa bir meslek erbabından olması gerekirse belediye başkanı insandan anlayan, iletişimi çok güçlü gönül insanı olmalıdır.

“Her şeyi ben bilirim” diyen “hiçbir şey bilmiyor” demektir.

Bir şehrin yönetimi ise her şeyine vakıf olmaktan geçtiğine göre, öyleyse karşımıza “birimiz hepimiz hepimiz birimiz için” felsefesi ile hareket eden “ortak akılla” hizmet eden bir ekibin gerekliliği ortaya çıkıyor.

Maalesef bugün belediyedeki birçok yöneticinin bu seçimlerde aday adaylığını ilan etmeleri mevcut belediyenin ne kadar velüd bir merkez, okul olduğu gibi görünse de maalesef herkesin kendi adına çalıştığının izlenimi veriyor ki bu da Sayın ÇAKIR’ın kalabalıklar içinde yalnızlığının göstergesidir bence.

Büyükşehir aday adayları içerisinde çok değerleri aday adayları mevcuttur. Refiklerine iftira etmeden, karalamadan kendini ifade eden, göreve talip olanlar var. Belki de bu işi hâlihazırdaki başkandan daha iyi yapacak olanlar da var Ama bütün bunlara rağmen yapılan hizmetlerin, hedeflenen hizmetlerin tamamlanması, tecrübenin hizmete dönüşmesi adına bu dönemde Sayın ÇAKIR’ın adaylığı Malatya için isabetli olur diye düşünenlerdenim.

Yine de söylenecek en doğru söz “Bütün adaylarımız ve Malatya’mız için hangisi hayırlısı ise o olsun”

YAZARIN DİĞER YAZILARI