Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 20 Ağustos 2014 - 17:44 Yorum: 0

Erdoğan 15 Ağustos'tan itibaren başbakan sayılamaz

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın 15 Ağustos'tan itibaren milletvekilliğinin düştüğünü, partiden ilişiğinin otomatikman kesildiğini savundu.

Erdoğan 15 Ağustos'tan itibaren başbakan sayılamaz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 15 Ağustos'tan itibaren Anayasa'nın 101. maddesince, taşıdığı milletvekilliği görevinin kendiliğinden düştüğünü, parti umumi başkanlığıyla ilişiğinin otomatikman kesildiğini ileri sürerek, 'Şayet Türkiye bir yasa devletiyse, şayet herkes yasa önünde eşitse, şayet şeriatın kestiği parmak acımayacaksa Erdoğan, 15 Ağustos'tan itibaren milletvekilliğini kaybettiğinden Başbakan da sayılmayacaktır' dedi.

Bahçeli, partisinin umumi merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Türkiye'nin şu anki manzarasını hangi manada bakılırsa bakılsın kalp parçalayıcı şekilde niteleyen Bahçeli, AK Parti'nin politik ömrünü tamamladığını öne sürdü.

Bahçeli, cumhurbaşkanı seçiminin beklenenin tersine yeni bir sıkıntı yumağı ürettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı seçimi kati sonuçlarının 15 Ağustos'ta açıklandığını anımsatan Bahçeli, Anayasa'nın 101. maddesi'nin fazla fazla açık olduğunu, bu tarihten itibaren Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığının resmileştiğini savundu.

Erdoğan'ın ant etmesi ve mazbatayı almasının sırf şeklen yerine getirilmesi gereken bir işlem olduğunu anlatım eden Bahçeli, 'Cumhurbaşkanı seçiminin kati sonucunun 15 Ağustos'ta duyurulmasına rağmen, Resmi Gazete'de yayımlanma safhası henüz yerine getirilmemiştir. Bu şüphe sağlayan ihmal ve gecikmede fazla fazla açık bir kasıt bulunduğu anlaşılmaktadır. Erdoğan ve buyruk verdiği kukla ve esir bürokratlar, yasaları hiçe saymakta, Resmi Gazete'ye ahlaksızca ve ale ambargo koymaktadır' ifadelerini kullandı.

Bahçeli, şöyle devam etti:

'Recep Tayyip Erdoğan, 12. Cumhurbaşkanı olduğundan ötürü Anayasa'nın 101. maddesince, taşıdığı milletvekilliği görevi kendiliğinden düşmüş, parti umumi başkanlığıyla ilişiği otomatikman kesilmiştir. eğer Türkiye bir yasa devletiyse, şayet herkes yasa önünde eşitse, şayet şeriatın kestiği parmak acımayacaksa Erdoğan, 15 Ağustos'tan itibaren milletvekilliğini kaybettiğinden Başbakan da sayılmayacaktır. Halihazırda Türkiye hükümetsizdir. 61. Cumhuriyet Hükümeti şeklen ve esasen bitmiştir. Atılan imzaların, yapılan atamaların, verilen kararların hiç bir hukukiliği ve meşruiyeti yoktur. uyarı ve önemle bildiriyorum ki, Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık makamını hemen boşaltmalıdır. Herkesi uyarıyorum, Türkiye Cumhuriyeti sivil ve silahsız bir darbeyle karşı karşıyadır.'

Türkiye'nin yönetiminin gasp edildiğini savunan Bahçeli, 'Erdoğan'ın lehine kalemşörlük ve müfterilik oluşturan yeni yetmelerin saldırı ve hakaretlerine muhatap kalan Sayın Gül, bundan sonra biraz dik durmalı, giderayak Türkiye'ye sahip çıkmalıdır. 'Bizim cenahtan epeyce saygısızlık gördüm' diyerek sızlanan Sayın Gül elini taşın altına koymalıdır' dedi.

Gül'ün 31 Ekim 1989'da 8. Cumhurbaşkanı seçilen zamanın Başbakanı Turgut Özal'ın yerine bir gün sonra yapılan görevlendirmeye enlem adım atması gerektiğini belirten Bahçeli, Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, 1 Kasım 1989'da vekaleten başbakan yardımcısını görevlendirdiğini, Özal'ın 9 Kasım 1989'da cumhurbaşkanlığı görevine başladığını anlattı.

Maksat Gül'ün partiye dönüşünü engellemek

Bahçeli, 'Bugünkü şartlarda Türkiye, parti devletine doğru adım adım sürüklenmektedir. Erdoğan, kendisinden sonraki hükümet ve parti yapısını dizayn etmektedir. 27 Ağustos 2014 günü yapılacak AKP'nin inanılmaz kongresinde kimin umumi başkan seçileceğini dayatmayla, iç ve hariç mihrakların icazetiyle şekillendirmektedir. Maksat Sayın Abdullah Gül'ün partiye dönüşünü engellemektir' ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu 'zorlamayla' halef şekilde belirlediğini ileri süren Bahçeli, şöyle konuştu:

'Bu esnada 28 Ağustos'tan sonra AKP'ye döneceğini açıklayan Sayın Gül, Erdoğan tetikçilerinin iştahlı saldırılarıyla ıslah ve terbiye edilmektedir. Erdoğan'ın danışmanı şekilde şöhret yapmış, ün kazanmış bir ad de devamlı konuşarak, devamlı yazarak yeni devirde AKP'nin şifrelerini birer birer kamuoyuna bildirmektedir. AKP'nin kimseye diyet borcu, açık hesabı bulunmaz diyen bu danışman, ganimet avcılığına soyunarak gizliden gizliye acaba başbakan olur muyum sevdasındadır. Biz hırslarına yenilmiş, aklını makam ve mevkiye kurban vermiş bu danışmanın 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun tartışmalarını azaltmak amacıyla 62. hükümeti kurmasını, 4 Ocak 2014 tarihinde Bursa'da söylemiş ve Öneri etmiştik. Madem ki bu kişi AKP'nin bilirkişisidir, madem ki AKP'nin yol haritasını çizmektedir, madem ki AKP'nin kuruluşunda emeği geçen onca isme ayar verecek kadar etkilidir, o süre Erdoğan'dan sonraki başbakanı uzaklarda aramaya gerek yoktur. Erdoğan, Davutoğlu ile vakit kaybetmektense mührü bu danışmana vermeli, bundan sonra hususi kalem, hususi danışmak, hususi sekreter şekilde gördüğü başbakanlık vazifesini bu yeni yetmeye teslim etmelidir. 'Kardeşlik bağlarımız bozuluyor' diyerek mırıldananlar da çaresizce başlarını öne eğmeli, sergilenen vefasızlıklardan ötürü göz pınarlarından ıslak akıtmalıdır.'

Erdoğan'ın AK Parti kongresine katılmasının cumhurbaşkanının tarafsızlığı ve bağımsızlığıyla örtüşmeyeceğini anlatım eden Bahçeli, yasa ihlallerinin fazla fazla tehlikeli sonuçlar ortaya çıkaracağını söyledi.

Bahçeli, ayrıca, 1945'te CHP'nin içinden 'dörtlü takrir'le filizlenen muhalif hareketin bir benzerinin AK Parti bünyesinden çıkabileceğini savundu. Kabinede vazife almanın kuralının 'Erdoğan için ölümüne fedakarlık olduğunu' öne süren Bahçeli, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili tasa duyduklarını kaydetti.

Lice'deki heykel gerginliği

Lice'deki heykel gerginliğine de değinen Bahçeli, 'Mehmetçiğe ilk kurşunu sıkan teröristin heykelini dikenler ve tepkiler karşısında yıkmak mecburiyetinde kalanlar tıpkı yolun yolcusudur. 4 gün boyunca dikili duran, gökten de zemmille inmeyen kanlı heykele Erdoğan'dan çıt çıkmamış, AKP'den provokasyon yapılmaktadır dışında herhangi bir eleştiri gelmemiştir. PKK heykelini dikenler kadar, dikilmesini seyredenler de işlenen suça ortaktır. Heykeli yıkmakla kimse kurtulacağını ve hali kurtaracağını zannetmemelidir' dedi.

Seçim adil yapılmadı

Cumhurbaşkanı seçiminin adil yapılmadığını, devlet imkanlarının Erdoğan'ın hizmetine seferber edildiğini ileri süren Bahçeli, 13 milyon 671 bin insanın sandığa gitmediğini, seçim sonucunu bunun belirlediğini anlatım etti. Bahçeli, vatandaşlık vazifesini yerine getirmeyenlerin ati seçimlerde 10 Ağustos'u telafi edeceğine inandığını belirtti.

Erdoğan'ın şimdiden kriz ürettiğini ileri süren Bahçeli, 'Adli sene açılış törenlerine katılma şartı koyması, muhalefetle ilişkilerini nasıl kuracağına dair sakat yaklaşımı, Çankaya'ya çıkmasına karşın hala inşası süren yeni Başbakanlık binasının etrafında gezmesi az fazla fazla izleyeceği metodlar konusunda ipucu vermektedir' diye konuştu.

Bölgesel hastalıkların da içinden çıkılmaz durum aldığını savunan Bahçeli, peşmerge yönetimi ve terör örgütünün, IŞİD ile mücadele görüntüsü altında küresel yardım ve yataklık neticesinde legal bir kisveye büründürüldüğünü söyledi.

Stratejik iflas olacaktır

'Türkiye'yi bölgesel ve küresel bataklığa çekmek için can havliyle vazife oluşturan stratejik karabasan mucidinin, böylesi bir devirde başbakanlık makamına oturma ihtimali türkiye adına talihsizliktir' diyen Bahçeli, 'Eminim ki, AKP'nin vicdanlı delege ve mensupları tehlikeleri öngörerek ölçüsüzlüğe, tefrikaya, savurganlığa, samimi pazarlıklı anlayış ve tercihlere vize vermeyecektir' görüşünü savundu.

Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

'Türkiye'nin ulusal güvenlik duvarlarını Erdoğan ile beraber yıkan birisinin Başbakan olması stratejik felaket, stratejik iflas olacaktır. 

Almanya'nın istihbarat teşkilatı dahi çatır çatır Türkiye'yi dinlerken, içimiz dışımız böceklerle sarılmışken sistem kurucu yurt olmaktan bahsetmek eğer bir cahillik değilse, biliniz ki arka niyetliliktir. BOP'un mahzeninde tıpışlananlar Türkiye'nin cılkını çıkarmaktadır. Almanya'ya göstermelik tepki koyanlar, izahat bekleyenler, yürekliyse daha tesirli ve caydırıcı tedbirleri vakit kaybetmeksizin alacak iradeyi sergilemelidir. Türk milletinin baştan ayağa dinlenmesi, izlenmesi ve hususi hayatının arşivlenmesi geçiştirilemeyecek kepazelik olup esasen bir rejim krizidir.'

Sorular

Bahçeli, konuşmasının ardından TBMM'deki cumhurbaşkanı ant törenine katılıp katılmayacakları sorusu üzerine, MHP'nin Türk devlet geleneğini ve felsefesini fazla fazla iyi bilen bir kuruluş olduğunu ve ant töreninde yer alacağını söyledi.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanı sıfatıyla miting yapması mecburiyetinde karşı miting hazırlığı arasında oldukları anlamında iddialar bulunduğunun belirtilmesi üstüne Bahçeli, 'Cumhurbaşkanı seçildikten sonra geçmişteki alışkanlığı paralelinde 81 ilde miting yapmayı düşünenin amacı netleştikten sonra Milliyetçi Hareket Partisi, Sayın Erdoğan nerede miting yapıyorsa aynı gün, tıpkı yerde, tıpkı saatte miting yapacaktır' dedi.

ETİKETLER: MHP , Erdoğan , Başbakan , Bahçeli
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber